Kaza, Kayıp, Ölüm🌙

667 27 3
                                    

Fadik:Komiserim
Etlül:efendim Fadik
Fadik:Dün gece bir kaza olmuş bir aile, adamla karısını hastaneye kaldırmışlar, kadın uyandığında çocuğunu görmek istemiş ona çocuğunun hasteneye getirilmediğini söylemişler kadın çocuğun kaçıeıldığını düşünüyormuş, bize haber verdiler.
Ali:Tamam o zaman hastaneye gidelim.

Fadik sabah karakola girdiğimiz anda yanımıza gelip ihbarı anlatmıştı. Bizde hemen çıkıp hastaneye gittik.
Ali:Merhaba hanımefendi, dün akşam buraya iki kişi getirmişler kazadan dolayı, bir kadın bir erkek. Hangi odadalar acaba?
Kız:Hemen bakıyorum... Tahir Acar 104, Nefes Acar 203 Numaralı odada
Eylül:N-Ne?
Ali:Eylül..
Eylül:Abim... Ali hadi gidelim

İlk önce abimin odasının olduğu yere gittik, yoğun bakımdaydı. Bizi içeri almıyorlardı o yüzden Nefes ablanın yanına gittik hemen. Odada ağlayıp duruyordu hemşireler durdurmaya çalışıyordu. Ali hemen gidip ablasını sakinleştirmeye çalıştı.
Ali:Abla, ablam sakin ol. Sakin ol lütfen.
Nefes:Ali, Cihan cihan kayıp Ali
Doktor:Eylül hanım bir bakar mısınız?
Eylül:Tabi.
Doktor:Hastaneye bir çocuk cesedi geldi. Üstünden kimlik çıkmadığı için kim olduğunu bilmiyoruz. Nefes hanım da hazırsa teşhis etmeye gelebilir mi?
Eylül:Ama o şuanda buna dayanamaz. Ben gelebilirim.
Doktor:Siz..
Eylül:Kayıp olan çocuk benim yeğenim.
Doktor:Tamam o zaman buyrun.
Ali:Eylül noldu?
Eylül:Bir tane çocuk cesedi gelmiş
Ali:C-Cihan
Eylül:Bilmiyorum gidip bakıcam.
Ali:Tamam bende geliyorum
Eylül:Nefes abla?
Ali:Sakinleştirici yaptılar uyuyor.
Eylül:Tamam gidelim

Morga geldik. İçeri girdiğimizde küçük çocuğun çarşafla kapalı cesedini çıkardılar. Cihan değilse bile o küçücük bir çocuk, küçücük bir candı. Çarşafı kaldırdılar, dayanamadım. Aliye sarılmaktan, ağlamaktan başka bir şey yapamadım. Sadece ağladım. Ali de ağlıyordu.

Nefes ablanın odasının önünde konuşuyorduk.
Eylül:Nerede olabilir?Fadik Cihan olay yerinde yok mu?
Fadik:Yok. Fırlama ihtimaline karşı metrelerce ilerilere de bakmışlar ama yokmuş.
Eylül:Olay yerinde kamera var mı?
Fadik:Var
Ali:Hadi gidelim bakalım
Eylül:Kaçırılma ihtimali var

Gidip baktık ama hiçkimse gelip Cihanı alma girişiminde bulunmuyordu, çünkü cihan orada değildi. Aklıma gelen şeyle gözyaşlarım akmaya başladı.
Eylül:Ali.. Ali göl
Ali:Göl mü?
Eylül:Bir daha bir daha açın
Bu sefer daha dikkatli izledik herkes bir köşeye bakıyordu.
Fadik:İşte orada komiserim
Cihan önce arbaya gidip annesine bakıyordu sonra gözden kayboluyordu.
Eylül:Ali dalgıç ekibine haber ver göle baksınlar çabuk.
Göle gitmiş olabilirdi ama umarım gitmemiştir.Hstaneden arıyorlardı.
Eylül:Buyrun.. Evet benim... Kardeşiyim... NE?!
Bir sürü uğultu geliyordu ama hiçbirini anlamıyordum. Ali elimden telefonu alıp konuşmaya başladı. Bense sadexe olduğum yerde duruyordum. Fadik öğrenmiş olucak ki beni hemen koltuğa oturttu. Su içirdi. En son dayanamıp gözlerimi kapattım. Sesler daha derinden gelmeye başladı.

Gözleeimi hastenede açtım. Abim ölmüştü. Babam gibi gördüğüm adam ölmüştü.Nefes abla yıkılcaktı. Ali odaya geldi.
Ali:Aşkım?
Eylül:Efendim Ali
Ali:Daha iyi misin?
Eylül:Değilim. Cihan, Cihanı buldun mu?
Ali:Hı hı
Eylül:Nerede?
Ali:Sen şimdi onu düşünme iyi ol yeter
Eylüş:Ali! Cihan nerede?
Ali:Tahir abimin davasında kaybeden taraflardan biri kazanın olmasına sebep olmuş. Kaza olunca da Cihanı alıp kaçmış
Eylül:Ali bul onu lütfen bul
Ali:Tamam canım bulucam, bulucam.
X:Komiserim komiserim.
Ali:Noldu Oğuz
Oğuz:Cihan Acar
Ali:Buldunuz mu?
Oğuz:Bir depoda bulundu ama
Ali:Ama ne?
Oğuz:Ölmüş
Eylül:Ne! Oğuz sen ne diyorsun Oğuz saçmalama
Oğuz:Komiserim...
Eylül:Oğuz çık!
Oğuz:Emredersiniz komiserim
Eylül:Ali sende
Ali:Eylül
Eylül:Ali çık! Kimseyi istemiyorum.

ALİ
Eylülün yanından çıkıp ablamın yanına gittiğimde odadan üstünde çarşaf olan birini çıkardılar. Odada sadece ablam kalıyordu.
Ali:Abla, ablam, benim ablamı nereye götürüyorsunuz.
Hemşire:Ablanızı kaybettik beyefendi.
Ali:Neden noldu, iyiydi
Hemşire:Bilmiyoruz galiba serumuna ilaç kattı.
Ali:Nasıl galiba, nasıl bilmiyorsunuz. Siz hemşire değil misiniz?
Hemşire:Beyfemdi sizi anlıyorum ama sakin olmanız lazım.
Ali:O kadının kocası öldü, oğlu öldü, şimdide kendisi öldü nasıl sakin olalım biz.

Ertesi gün
EYLÜL
Bugün cenazeleri var. Hepsi bırakıp gitti bizi. Evimiz misafir dolu. Ben odamdan çıkmıyorum. Songül, Kader, Mert, Güney ve Fadik saolsun çok yardım ediyorlar. Abim, yeğenim, yengem. Üçü birden gitti. Kızlara bakmak için aşağı indim, erkekler bir yerde kadınlar bir yerdeydi. Kızlar koşuşturup duruyorlardı. Arada ağlıyor sonra yüzlerini silip gelenleri karşılıyorlardı. Geri odama çıkarken Ali kolumdan tuttu.
Ali:Aşkım, hadi artık çık odandan. Yüzünü yıka, kendine gel.
Eylül:Ali bırak beni
Ali:Ali Ali Ali, yeter Eylül yeter. Benim de ablam öldü, benim de yeğenim öldü, benim de eniştem öldü. Napıyım ben de mi kapanıyım. Eğer böyle yaparsak nasıl bulucaz bunları yapanları.
Eylül:İS-TE-Mİ-YO-RUM
Ali:Eylül, ben seni böyle görmek istemiyorum.
Eylül:Görme, görme o zaman. Git, hatta ayrılalım. Sen de terk et beni.
Ali:Gerçekten bunu mu istiyorsun? Daha yeni buluşmuşken bunu mu istiyorsun?
Eylül:Evet bunu istiyorum. Git yanımdan.
Ali:Tamam gidiyorum

Diyip gitmişti.

1 Ay sonra
Yıllık iznimi şuanda kullanıyorum. Evden dışarı çıkmıyorum, bazen Kader ve Songül geliyor bazen de Fadik. Ama Ali hiç gelmiyor. 1 aydır yüzünü görmedim. Fadik geldiğinde bana onun ne yaptığından bahsediyordu. Günlerdir uyumuyormuş,karakoldan çıkıp evine gitmiyormuş. Abimlere bunu yapanı bulmaya çalışıyormuş. Kahve ile ayakta kalıyormuş, bazen de Fadiğe "Ablamların acısı yetmemiş gibi bir de Eylülün acısını çekiyorum" Diyormuş. Bugün yine kapı açıldı, Fadik geldi.
Fadik:Komiserim şey
Eylül:Efendim Fadik.
Fadik:Komiserim çok ısrar etti.
Eylül:Kim?
Fadik:Ali komiser. Gelmek için çok ısrar etti. Getirmek zorunda kaldım.
Eylül:Tamam

Fadik çıkınca odaya Ali girmişti.
Ali:Eylül
Eylül:Efendim
Ali:Daha ne kadar burada durucaksın
Eylül:Sana ne
Ali:Eylül ben senin
Eylül:Değilsin hiçbir şeyim değilsin, o gün orada bıraktın gittin. Daha da gelmedin
Ali:Gerizekalı benim gitmemi sen istedin.
Eylül:Ama..
Ali:Sus, sen anca burada ezik gibi otur tamam mı? Senin Abine bunu yapanları bulman gerekirken sen burada otur. Sen zavallısın çünkü.
Ayağa kalkıp Ali'ye tokat attım. Sonra ona vururken konuşmaya devam ettim.
Eylül:Ben zavallı değilim, benim gücüm kalmadı artık anlıyor musın? Tam mutlu oldum derken kötü bir şey olması canımı acıtıyor artık anlıyor musun?
Ben ağlamaya başlayınca Ali kollarımdan tutup kendine çekip sarılmıştı. Daha fazla ağladım içimdekileri gözyaşlarımla atmaya başladım. Sakinleşince kafamı kaldırıp.
Eylül:Hadi bunu yapanı bulalım
Dedim
Hemen hazırlanıp Alinin yanına indim. Arabaya bindik, hiç konuşmadan karakola geldik hemen odama gidip Fadikten şüphelilerin dosyalarını istedim. Dosyaları biraz inceledikten sonra silahımı belime koyup ceketimi alıp hızlıca çıktım.

ALİ
Eylül hızlıca karakoldan çıkınca ben de peşinden gittim. Ormana bir eve gelmişti. İçerden bağırma sesleri geliyordu. "Senin yüzünden" "Öldürücem seni" "Hiçbir şey yapamazsın" Eylül birisiyle konuşuyordu hemen içeri koştum.
Ali:Eylül
Eylül:Ali git!
Ali:Saçmalama bırak şu silahı
Eylül:Buldum onu bırakamam, öldürücem.
Ali:Eylül mesleğini mahvetme gel buraya
Eylül:Olmaz
Ali:Eylül sakin ol iyi düşün lütfen.
Eylül:Yapamam

Adam bşz konuşurken yaklaşıp Eylülün elinden silahı almıştı. Eylülü de saçından tutup yanına çekmişti. Hemen silahımı çıkarıp adama doğru tuttum.
Adam:Ali beni tanıdın mı?
Ali:Ne diyorsun be?
Adam:Küçük kardeşin
Ali:Asya?
Adam:Onun buradan gitmesine ne sebep oldu?
Ali:Sen
Adam:Evet benim, Ozan
Ali:Ne istedin lan ablamdan, ne istedin o küçük çocuktan, Tahir abiden.
Ozan:Kardeşin şikayetçi olmuş avukatı da Tahirmiş. Ben de ceza vermek istedim bu cezayı ablanla küçük yeğenin de çekti napalım kader bunlar Ali
Etlül:Beni de öldür
Ali:Eylül sus!
Ozan:Yok sen değil, deli kız. Sen beni öldürmeye çalıştın ben de sana bir daha acı çektiricem
*Silah sesi*
Bir bölümün daha sonuna geldik, bir anda Tahir, Cihan ve Nefes öldü. Bana sövebilirsiniz ama yapacak bir şey yok ölenle ölünmüyor. İyi okumalar öpüldünüz

Tekrardan-BİTTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin