CAVE - Mighty And Marvelous
Kapımı açan valeyle arabadan çıkarken "Teşekkürler" diye mırıldandım ve gülümsedim. Tony arabanın anahtarını valeye verdikten sonra elini belime attı ve yürümeye başladı.
10 basamak merdiven çıktıktan sonra geniş kapıdan geçtiğimizde ince lacivert halının üzerinde ilerlemeye başladık. Asansörün önündeki kırmızı takımlı adam eski tarzda olanlar gibi sürgüsünü açtıktan sonra "Hoş geldiniz." deyip asansörü işaret ettiğinde önden asansöre girip yüzümü Tony'e döndüğümde o da asansöre binmiş düğmeye basıyordu.
Yanımdaki yerini aldıktan sonra görevlinin sürgüyü kapatmasından saniyeler sonra demir kapı da kapandı ve yukarı doğru çıkmaya başladık.
Sessiz ortam beni saçma bir şekilde gerdiği için göz ucuyla ona baktığımda gözlerini demir kapıya dikmiş bir şey düşünüyor gibi görünüyordu.
Ona baktığımı hissetmiş gibi bana döndüğünde "Sustuğunu söylediğinde bu kadarını beklemiyordum." diye alay ettiğimde gülümsedi. Gözlerim tekrar yanağında oluşan çizgilere takıldı, güzel gülümsüyordu.
Omzunu arkasındaki aynaya yaslarken "Ne konuşmak istersin?" diye ilgiyle sorduğunda omuz silktim "Herhangi bir şey, sadece bu kadar sessiz olmasan güzel olur." dediğimde kısa bir süre düşünüp "Ne iş yapacaksın?" diye sorduğunda kaşlarımı çatsam da arabadakinin aksine imasız bir tavrı olduğu için kaşlarımı gevşetip omuz silktim "Paraya ihtiyacım olduğunda düşünürüm." dediğimde derin bir nefes aldı "Bulamazsan bana gelebilirsin, özel doktorum olman eğlenceli olur." dediğinde gözlerimi devirdim "Doktorluğu bırakıp yeniden mi başlayayım?" diye sorduğumda alt dudağını sarkıtıp omuz silkti ve "Son hastan Muhteşem Tony Stark olmaya devam eder." dedi.
Demir kapı açıldıktan sonra aşağıdaki gibi görevli, ikinci sürgülü kapıyı da açtığında gerginlikle Tony'nin koluna girdim. Daha iki adım atmıştım ki içerinin lüks giyinimli bir çok insanla dolu olduğunu görünce gerildim ve yavaşça Tony'nin kolundan çıkıp çantamın ince askısına tutundum.
"Bay Stark, sizi görmek ne güzel." diyen beyaz takımlı adam seviyeli bir şekilde gülümseyerek "Her zamanki gibi terasta ki masa mı?" diye sorduğunda kısa bir süre bana bakıp tekrar Tony'e döndü.
Tony onu onaylamış olmalı ki birkaç adım önümüzden yürümeye başladığında biz de arkasından yürümeye başladık. Adam benim oturacağım sandalyeyi geriye çektiğinde çantamı omzumdan çıkarıp masaya bırakırken bıraktığı boşluğa geçtim. Dizlerimin arka kısmına değen sandalye ile sandalyeye oturdum ve çantamı masanın kenarına aldım.
Gergince etrafı süzdükten sonra gözlerim beni izleyen kahverengi gözlerle buluştuğunda derin bir nefes aldım "Söylediğin gibi güzel bir yer." diye mırıldandım ve bakışlarımı manzaraya doğru çevirdim. Şehrin ışıklarının ardındaki deniz gayet güzel görünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAVE → Tony Stark
FanfictionTony Stark, 2008 yılında Afganistan'da kaçırıldığında birkaç dil bilen Doktor Angelique'de onunla birlikte esir alınır. Mağarada başlayan bu kader yoldaşlığının evlerine döndüklerinde nasıl bir hal alacağını ikiside bilmiyordu. Emin oldukları tek şe...