CAVE - Dance?
Boşalan bardağıma yarısı kadar vodka doldurup diğer yarısına enerji içeceğinden ne kadar kaldıysa boşalttım ve bardağı elime alırken telefonu kendime yaklaştırıp makaleyi okumaya devam ettim. Hafif nemli saçlarım biraz tişörtümü ıslatmıştı ama hava sıcak olduğu için sorun teşkil etmiyordu.Mesaj bildirimiyle gözüm ekrandaki isme takıldı, Stark.
"Öylece gitmen kafama takıldı, iyisin değil mi?"
Gözlerimi devirip ekranı kapattım ve makaleyi geri açtım ki canım okumak istemediğinde telefonu yanıma bırakıp bardağımdan güzel bir yudum alıp başımı geriye yasladım.
Yeniden salonumu dolduran mesaj sesiyle başımı yana yatırıp boynumu çıtlattım, bakmayacağım.
Kaşlarımı çatıp alt dudağımı dişledim, kahretsin merak ediyorum. Telefonu elime alıp mesajı açtım.
"Arayacağım ve açmazsan evine geleceğim."
Mesaja gözlerimi kıstım, o gün yaptığına pişman mı oldu acaba?
Telefonum çalmaya başladığında alt dudağımı dişledim, üçüncü çalışta açtığımda "Angel?" diyen sesini duymamla dudağımı serbest bıraktım "Tony." yüzümü buruşturdum sadece adıyla hitap etmek garip hissettirmişti.
"2 gün öncesi için." dedikten sonra birkaç saniye bekledi "Özür dilerim." dediğinde kaşlarım havalandı, tamam özür dilemesini beklemiyordum ama özrünün hoşuma gideceğini de öyle.
"Bir şey söylesen güzel olur çünkü böyle biraz kötü hissettiriyor." dediğinde alayla sırıttım, biraz kötü hissetmende bir sakınca görmüyorum Stark.
"Önemli değil." diye mırıldanırken gözlerimi devirdim, elbette önemliydi.
"Pek öyle değilmiş gibi." dediğinde ses tonundan ötürü kıkırdamama engel olamadım. Elimdeki bardağı uzanıp masaya bırakırken "Tamam tamam, biraz önemliydi ama şu an önemsiz." dediğimde rahat bir nefes alıp vermesini dinledim "O zaman yarım saate hazırlanmanı istesem?" dediğinde kaşlarımı çattım ve göz ucuyla saate baktım neredeyse gece olmuştu.
"Saat geç oldu, başka bir zamana." dediğimde parmaklarım hafiften kurumuş saçlarımın arasından geçirdim "Bir yere gideceğim ve yalnız olmak istemiyorum, lütfen bana katıl." dediğinde lütfen diyen sesiyle gözlerimi kapattım. Çok güzel rica ediyor.
"Neresi?" diye sorduğumda "Üçüncü İtfaiyeciler Aile Fonu Yıllık Yardım Gecesi." dediğinde sanki bir yerden okur gibi söylemişti, yüzümü buruşturdum "Orası kalabalık olur, bence tek gitmelisin." dediğimde bir tarafımın gitmek için yanıp tutuştuğu kısmını göz ardı ettim.
"Tek gidebilirim ama yanımda senin olmanı istiyorum." cümlesiyle iç organlarımda ufak bir karıncalanma hissettiğimde alt dudağımı dişlerken doğruldum "Şık bir şeyler giymeliyim değil mi?" diye sorduğumda güzel kahkahası kulaklarımı doldu "Angel, sen bir tanesin." dediğinde dudağımı serbest bırakıp sırıttım "Biliyorum, yarım saate kapıda ol." dedim ve telefonu yüzüne kapatıp birkaç saniye sırıtarak tavanıma baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAVE → Tony Stark
FanfictionTony Stark, 2008 yılında Afganistan'da kaçırıldığında birkaç dil bilen Doktor Angelique'de onunla birlikte esir alınır. Mağarada başlayan bu kader yoldaşlığının evlerine döndüklerinde nasıl bir hal alacağını ikiside bilmiyordu. Emin oldukları tek şe...