Tony Stark, 2008 yılında Afganistan'da kaçırıldığında birkaç dil bilen Doktor Angelique'de onunla birlikte esir alınır.
Mağarada başlayan bu kader yoldaşlığının evlerine döndüklerinde nasıl bir hal alacağını ikiside bilmiyordu. Emin oldukları tek şe...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Anlıyorum." dediğim sıra gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum.
"Gerçekten yardımcı olmak isterdim, Angie. Dediğim gibi personel fazlamız var." diye az önce söylediklerini yinelediğinde derin bir nefes alıp gülümsemeye çalıştım.
"Dediğim gibi anlıyorum, Albert." deyip arkama yaslandım. Buraya gelirken gayet umutluydum ancak oturduğum andan beri bu aptalın bahanelerini dinliyordum.
O benim aksime kollarını masaya yasladı "Magazinde Stark ile birlikte olduğunu gördüm." deyip kaşlarını kaldırdı "Tebrik ederim."
"Teşekkür ederim."
"İnsan düşünmeden edemiyor, Onun gibi bir milyonerle sevgilisin." derken yüzünü buruşturdu "Stark varken neden çalışmak istiyorsun?" diye sorduğunda kaşlarım istemsizce çatıldı.
Gözlerimi devirdim "Her neyse, iyi günler." deyip ayağa kalktım ve masanın üzerine bıraktığım çantamı alıp odadan dışarı çıktım.
Aptal herif!
Hastane koridorlarında çıkışa yürüdüğüm sırada tanıdık veya tanımadık yüzler bana selam verdiği için normalden daha yavaş bir şekilde hastaneden çıktım.
İlerideki taksi durağına doğru yürüdüğüm sırada telefonum çaldığı için duraksayıp çantamdan telefonumu çıkardım.
Pepper?
"Alo?" diyerek telefonu cevapladım ve tekrar yürümeye başladım.
"Merhaba Angel, iş görüşmenin nasıl gittiğini merak ettim." diye tatlı sesiyle konuştuğunda sıkıntıyla bir nefes alıp verdim "Berbat gitti."
"Neden?"
" Karşıma geçip 'Tony varken neden çalışıyorsun Angie?' dedi, inanabiliyor musun?" onun taklidini yaparken sesimi bir embesil gibi çıkartmaya çalıştım.
"Aptal herif!" diye söylenip yine derin bir nefes aldım, biriyle konuşmak içimi rahatlatmıştı.
"Katılıyorum." diye mırıldandı ve boğazını temizledi "Neden bizim şirkette çalışmıyorsun?"
"Stark Endüstri'de bir doktor olarak ne yapabilirim?" gözlerimi devirdim "Makinelere ömür biçecek değilim ya?" diye alay etmeye çalıştım.
En ön sırada duran taksinin arka koltuğuna yerleştiğim sırada "İşin yoksa şirkete gel, daha detaylı konuşuruz." dediğinde kısa bir an düşündükten sonra "Peki, şirkete geldiğimde seni ararım." deyip cevap vermesini beklemeden telefonu kapattım.
