→ 16

1.5K 114 44
                                    

CAVE - Can't Help Falling In Love

Tony'nin garajında etrafıma bakınmaya başladım, etrafta o olmadığı için kaşlarımı çattım ve "Tony?" diye seslendim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Tony'nin garajında etrafıma bakınmaya başladım, etrafta o olmadığı için kaşlarımı çattım ve "Tony?" diye seslendim.

Acı dolu inlemesi kulağıma gelince sese doğru  koştum, yerde kanlar içinde yatan Tony'i gördüğümde hemen yanına çöktüm "Ne oldu sana?" diye sorduğumda eliyle işaret ettiği tarafa baktım.

Obadiah elindeki silahı bana doğrultmuştu, korkarak ona baktım "Sen ölmüştün." dediğimde sırıttı "Hayır, o öldü." deyip silahla Tony'i işaret edip daha sonra ateş ettiğinde çığlık attım.

Çığlığımla ileri doğru savrularak uyandığımda gözlerimi sıkıca kapatırken elimi göğsümün üzerine koydum, bu kabuslar yüzünden uyumaktan bile nefret ediyorum!

Aklıma Tony'nin o hali geldiğinde onu özlediğimi hissettim, yaklaşık bir hafta olmuştu ve biz sadece bir kez telefonla konuşmuştuk. Dışarı çıkmak istemişti ama onu reddetmiş, dışarı çıkmak istemediğimi söylemiştim.

Saate baktım, 13.23.

Ayağa kalkıp şarjdaki telefonumu çıkarıp onun numarasını tuşladım ve telefonu kulağıma götürüp açmasını bekledim.

"Angel?" diye açtığında sesini duymanın etkisiyle gözlerimi kapatıp rahat bir nefes aldım "Nasılsın?" diye sorduğumda "Şirketteyim, sen nasılsın?" diye sorduğunda arkadan gelen sesler giderek azalıyordu.

"Yeni uyandım, belki bugün bir şeyler yaparız." deyip yutkundum "Tabii müsaitsen." dedim ve alt dudağımı dişledim. Nedense misilleme olsun diye beni reddedecek gibi hissediyordum.

"Evet, müsaitim. Ne yapalım?" diye sorduğunda mutfağa doğru giderken "Bilmem, sende takılabiliriz." dedim ve buzdolabını açtım.

"Çok güzel olur ama şimdi gitmem gerekiyor. 2 saat sonra gelip seni alırım." dediğinde "Tamamdır, görüşürüz." dedim ve telefonu kapattım.

-

Telefonumun zil sesiyle saksıdaki çiçeğin kurumuş yapraklarını yolmayı bırakıp uzandım ve telefonumu aldım.

Aramayı cevapladım "Kapıdayım." dediğinde gülümsedim "Tamam, geliyorum." dedim ve telefonu kapattım. Yemek masasının üzerindeki çantamı alıp telefonumu içine attım. Ellerimi birbirine çarpıp tozlardan kurtulmaya çalışırken evden dışarı çıktım.

Kapıda duran lacivert üzerinde iki dikey beyaz çizgi olan Shelby Cobra'yı gördüğümde şaşkınlıktan aralanan dudaklarımla arabaya bakarken "Tanrım." diye mırıldanıp arabaya doğru koşturdum.

Ön kısmındaki camın üstüne dokunurken "Yenisini almışsın." dediğimde omuz silkip "Seni görmekte güzel." dediğinde kıkırdayıp başımı aşağı doğru eğdim.

"Seni hayallerimdeki arabada görmek güzel." deyip dudaklarımı ıslattım ve tekrar ona baktım. Üzerinde siyah bir takım, beyaz gömlek ve yeşil üzerinde siyah noktalar olan bir kravat vardı. Onu özlediğimi onu gördüğümde daha fazla hissettim.

CAVE → Tony StarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin