Tony Stark, 2008 yılında Afganistan'da kaçırıldığında birkaç dil bilen Doktor Angelique'de onunla birlikte esir alınır.
Mağarada başlayan bu kader yoldaşlığının evlerine döndüklerinde nasıl bir hal alacağını ikiside bilmiyordu. Emin oldukları tek şe...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Taksiden indikten sonra güneş gözlüğümü takıp özel alana doğru yürümeye başladım.
Döner kapının ardında Happy'i gördüğümde gülümsedim "Merhaba." dediğimde o da gülümsedi "Seni görmek güzel."
"Seni de öyle."
"Hadi gidelim, geç kalacağız." dedi ve arkasına dönüp yürümeye başladı. Hızlı adımlarla onu takip ederken güneş gözlüğümü çıkarıp küçük çantamın içine geri attım.
İleride Tony'nin özel jetini gördüğümde bir miktar içim burkulsa da başımı iki yana salladım. Yapma Angel.
Happy önden geçmem için merdivenlerin orada durduğunda gülümseyip merdivenleri çıktım ve sağa dönüp koridora girdim. Biraz ilerledikten sonra Natasha'yı gördüm.
Aklıma bu sefer Tony ve ikisinin görüntüsü geldiğinde dişlerimi birbirine batırdım ve yanından geçip Pepper'ın karşısına oturdum.
"Bir an gelmeyeceksin sandım." dediğinde gülümsedim "Seni yalnız bırakmak istemedim."
"Çok minnettarım, Angel." deyip uzandı ve elimi tuttu "Tony seni görmeye geldi mi?" sorusuna kaşlarımı çatmadan edemedim. Geleceğini söylememişti.
"Hayır, neden?"
"Şirkete benimle konuşmaya gelmişti, bende senin yolladığını düşündüm." dediğinde başımı iki yana salladım "Hayır, bana mesaj bile atmadı." dediğim şey tekrardan canımı acıtırken başımı küçük pencereye çevirdim.
Lanet olası tek bir mesaj bile atmadı.
Elimi biraz sıktı "Ne diyeceğini bilmiyordur, tipik Tony." dedikten sonra elini çekti ve arkasına yaslandı.
"Her neyse, Hammer hakkında ne düşünüyorsun?" konuyu dağıtma çabası takdire şayandı ancak işe yaramayacaktı, yine de onu üzmek istemediğimde ona döndüm.
"Yine kendini rezil edecek bence." dediğimde başını iki yana salladı "Bir şeye güveniyor olmasa tüm dünyaya duyurmazdı." dedi ve derin bir nefes aldı "Yine de umarım dediğin gibi olur."
-
İki kişi Hammer'ın önündeki kürsüyü başka bir yere götürüken o ellerini beline koydu "Bayanlar ve baylar, bugün sizlere ABD ordusunun yeni çehresini tanıtacağım." dediğinde kaşlarım yavaşça çatılırken eliyle arka tarafı işaret etti "Hammer insansız aracı!"
Arkada marş çalarken "Kara kuvvetleri!" diye bağırdı ve yerdeki bölmeden toplamda sekiz tane zırhlı robot çıktığında şaşkınlıktan dudaklarım aralandı.
Hızını hiç bozmadan "Deniz Kuvvetleri!" diye tekrar bağırdı ve yine aynı şekilde sekiz robot daha çıktı. Pepper'a döndüğüm sırada arkadan "Hava kuvvetleri!" diye bağırdı.
