6☆Yakıcı Soğuk

214 31 96
                                    

Keyifli okumalar. :)

Pera, Fırtına.


Sıkıntı yapmayın. Anlaşılmayan ruhlara 'deli' demek adettir.
Peyami Safa
☆☆☆

6 Şubat 2019

Dolunay'la konuştuğumuz gecenin üstünden iki hafta geçmişti. Cümlelerimizin izi, ruhumuzun üzerine çentik atmıştı. Bu iz, hiçbir zaman geçmeyecekti. Aynı o gün ki gibi ruhumuzun içinde yankılanacaktı.

Geçen iki hafta içinde Özer Holdingle yapacağımız anlaşmayı yasallaştırmıştık. İmzalar atılmış, bunun üstüne şampanyalar açılmış, kadehler tokuşturulmuştu. Her iki şirketin de yöneticisi, bu işten memnun gibiydiler.

İki yönetici de var gücüyle ihaleye hazırlanıyorlardı. Bu hazırlık sürecinde onların ortasında kaldığım için iki şirket arasında mekik dokuyordum.

Geçtiğimiz gün çıkan problemlerle birlikte, işten kafamı kaldıracak zamanı bulamıyordum. İhaleye bizimle birlikte katılacağını söyleyen iki şirket, daha iyi teklif aldıkları için bizi yarı yolda bırakmışlardı. İki şirket bize önemli bir finansal destek sağlayacağından onların yokluğu bizi sıkıştırmıştı.

Elçin Teyzem de bizim gibi zor günler geçiriyordu. Mesleği avukatlık olduğu için hem şirketin davalarına hemde özel müvekkillerinin davalarına bakıyordu. Bu ara şirkette işler karışık olduğundan kaostan payını alıyordu.

Altınay ve Özer Holdingleri arasındaki ortaklık, Duru ve Anıl'a iyi gelmemişti. Aynı ortamda daha fazla bulundukları için gerginlik artıyordu. Birbirlerine laf söylemeden de işlerini yapamıyorlardı.

Bade ise dayımla birlikte ihale hakkında konuşuyordu. Toplantılar düzenleyip her şeyin eksiz gözükmesini sağlamaya çalışıyorlardı. İhaleye son bir hafta kaldığı için yaptıkları toplantıların sıklığı da artmıştı.

Şirketin yıllık durumlarını incelerken odamın kapısı tıklatıldı. Kafamı hafifçe kaldırarak "Gir," diye mırıldandım. Gelenin Açelya olduğunu gördüğümde koltuğumda geriye doğru yaslandım.

"Güneş Hanım, İlker Bey sizi çağırıyor."

Hafifçe kafa sallayıp gideceğimle ilgili bir kaç şey mırıldandım. Açelya da sözlerimin üstüne daha fazla odada kalmadı. O çıktıktan yaklaşık beş dakika kadar sonra bende odadan ayrıldım. Dayımın odasına çıkıp kapısını tıklattım. Gelen sesle birlikte içeriye girdim.

İçeriye girdiğimde dayımın masasının önündeki koltuğa oturmuş Güney'i gördüm. Geldiğimi fark edince dudakları hafifçe kıvrıldı, göz kırptı. Bende ona hafifçe gülümsedim. Dayım, Güney'e ters bir bakış atsa da bir şey demedi.

"Beni çağırmışsın?"

"Bizden ayrılan şirketlerin zararını kurtarabilecek yeni bir ortak bulduk. Bugün Özer Holding de ortaklık imzaları atılacak." Dayım birkaç saniyeliğine konuşmayı bırakıp boğazını temizledi. "Benim yarım saat sonra katılmam gereken önemli bir toplantı var. O yüzden vekâletim olarak imza atman gerekiyor."

"Yeni ortağımız kim?" dediğimde Güney'in bakışlarının garip bir hal aldığını fark ettim. Sanki öfkesini saklamaya çalışıyor gibiydi.

"Soykan Holding," dediğinde yüz ifademi değiştirmemek için çaba harcadım. Her ne kadar çaba harcasam da tüm bedenimin kasıldığını biliyordum.

"Temsilci olarak kim gelecek?" Gözlerimi Güney'e çevirmemek için çaba harcadım. Gözlerindeki ifadeyi görmeye hazır değildim.

"Salim Kurter," dediğinde içimde bir şeyler rahatlamıştı. Kafamı hafifçe sallayarak sorun olmadığını belli ettim. Bunun üstüne konuşmaya devam etti. "Bir de Özer Holdinge önemli bir dosya götürülmesi gerekiyor. İhalede önerilecek sayısal değerler var."

Yeryüzündeki YıldızlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin