5☆Ruh Katili

208 29 86
                                    

Keyifli okumalar. :)


En iyisi düşünmemekti.
Kaçmaktı.
Kendi içime kaçmak.
Fakat bir içim var mıydı?
Hatta ben var mıydım?

Ahmet Hamdi Tanpınar
☆☆☆

22 Ocak 2019 ^ 23 Ocak 2019

İkisinin nefret dolu bakışları birbirinden ayrıldığında masaya oturduk. Tedbir amaçlı aldığım Duru'nun bıçağını önüne koydum. Bir şey yapmaması için bakış atmayı da ihmal etmemiştim.

"Yeteneklisin, adını iş hayatın hakkında duyuracak kadar." Hafifçe tebessüm etti Handan Hanım. "Yaşanabilecek skandallar yüzünden değil de yaptığın toplantılarla, katıldığın ihalelerle, imzaladığın anlaşmalarla konuşuluyorsun."

"Bana verilen emanete saygısızlık edemem. Bu yüzden yaptığım işi ciddiye alırım." Ses tonumun kibar çıkmasına özen göstermiştim.

Cümleme gülümseyip bu konuyu devam ettirmedi. Bu yüzden güncel konular hakkında konuşmaya başladık. İş hayatını, şirketleri konuşurken konu konuyu açıyordu. Konuşurken dominant bir kadın olduğunu belli ediyordu. Kontrol etmeyi, yönetmeyi sevdiği çok belliydi.

Duru'nun bakışlarından korktuğum için yeniden önündeki bıçağı aldım. Duru bana ters ters bakarken gülmemek için bir saniye kadar, dudağımı ısırdım.

Garson kadın, elindeki yemek dolu tepsiyle mutfaktan çıktı. Yanımıza yaklaştıkça yemeklerin kokusu burnuma doluyordu. Bu beni geçmişe götürüyordu. Evet, daha önce de buraya gelmiştim. Ama bu gelişi hatırlamak istemiyordum.

Garson kadın, herkesin yemeklerini önüne koyduktan sonra bana son bir bakış attı. O öfkeli bakışıyla hatırladığını anladım. Bazenleri insanların anılarını silmek istiyordum. Onları yok etmek, bir daha sözünün dahi açılmamasını.

Hatırlamaz zannetmiştim. Belki bir işim doğru gider sanmıştım. Her zamanki gibi yanılmıştım.

Gözlerim Duru'ya kaydı. Gözlerini dikmiş, dik dik bana bakıyordu. Az önceki yaşanan olaydan sonra bu bakış emin olmasını sağlamış olmalıydı.

"Sağ olun," dedim tebessüm ederek.

"Afiyet olsun, Güneş." Suratımı unutmaması normaldi. Ama adımı hatırlamasını beklemiyordum. Kadın yanımızdan ayrılırken son bir bakış attım.

"İkiniz aynı okuldaydınız değil mi?" Duru ve Anıl rahatsızca yerlerinde kıpırdandılar. Konunun onlara gelmesini istemedikleri belliydi.

"Evet." Oğlundan ve Duru'dan ses gelmeyince konuşmayı Handan Hanım ele aldı. "Maalesef aynı sınıfta değiller."

Handan Hanım bu konuya gerçekten üzülüyormuş gibi gözüküyordu. Duru ve Anıl'ın ilişkilerinin iyi olmadığı barizdi. Niye böyle bir şey istiyordu ki? Ne gibi çıkarı olabilirdi? Herkes senin kadar bencil değil. Zihnimde yankılanan sesle gözlerimi peçeteye doğru çevirdim. O ses her seferinde haklı oluyordu.

"Ne kadar kötü," diye mırıldandım.

"Kötü falan değil," diye homurdandı kısık sesle Duru. "Aynı sınıfta olsak çıldırırdım."

Yeryüzündeki YıldızlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin