20☆Kolye

128 12 0
                                    

Keyifli okumalar. :)

Ruelle, Bad Dream

Lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayın.


Hiç kimse duymak istemeyen biri kadar sağır olamaz.
William Shakespeare
☆☆☆

1 Nisan 2009

Gözlerimi bir saniye dahi olsa kırpmaktan çekinerek, karşımdaki denizin dalgalı haline bakıyordum. Sakinleşmeye ihtiyacım vardı ama ne denizin tuzlu kokusu ne de dalgaların sesi beni rahatlatıyordu... Elimi boynuma doğru götürerek kazağımın yakasını çekiştirdim. Rüzgarın nefesini tenimde hissetmek istiyordum.

Küçüklüğümden beri denize bakarak kendimi rahatlatmaya çalışırdım ama hiçbir zaman beceremezdim, çünkü deniz benim kurtuluşum, özgürlüğüm değildi, tutsaklığımdı. Yine de herkes gibi otururdum banklardan birisine, saatlerce seyrederdim esaretimi...

Deniz beni rahatlatmıyordu çünkü içimdeki bir yer; öfkeden, nefretten, yalandan, yıkımdan zevk alıyordu. O zevk alan hastalıklı tarafım rahatlamamın tek yolunun kötülük yapmaktan geçtiğini savunuyordu ama zaten kötülük yaptığım için bu halde değil miydim?

"Güneş," diye bağıran Ayla'nın sesini duyduğumda, keşke ona konumumu göndermeseydim diye içimden geçirmiştim. "Yine gitmişsin, manyak mısın sen kızım? Dolunay sinirden delirmiş."

"Genelde hep delirir o, sıkıntı yok," dedim düz bir sesle.

"Ne yapıyordun onca zaman?"

"İşim vardı, hala var, tam üstüne geliyorsun."

"İşini neden göremiyorum acaba?" diye alayla homurdandı. Hafifçe dudaklarım kıvrıldı ve işaret parmağımı şakağıma bastırdım.

"Görüyorsun." Hatta hepiniz görüyorsunuz ama fark etmiyorsunuz. Siz gözünüzün önünde dönen binlerce dolaptan bi' habersiniz. Bunu görememeniz normal.

"Ne yapacaksın?" diye sordu bir anda. "Yani, el koyulan yardım fonunu?"

"Halledeceğim," diye mırıldandım ve ayağa kalktım. Bu konuşma yine susmam gereken yerlere doğru gidiyordu. Hem beni görmüştü, rahatlamış olması gerekiyordu. "Benim ufak bir işim var, Dolunay'a sonra döneceğim."

"Güneş," dedi kaçtığımı anlamış gibi. Anlamamış olması için aptal olması gerekiyordu. "Bu sorun ne kadar büyük?"

"Halledemeyeceğim kadar değil." Biraz sonra halletmek için ilk adımımı atacağım, biraz yalnız kalmam lazım Ayla. Şu an yine ruh kırmam gerekiyor...

Ayla'nın yanından ayrıldığımda, sokakların arasında dolanmaya başladım. Bilmediğim bir sokağın tam ortasında durduğumda kafamı kaldırdım ve güneşe bakmaya başladım. Gözlerim yaşarıncaya kadar çekmemeye dikkat ettim ama sonunda pes ederek gözlerimi kaldırıma indirdim ve yorgun bir şekilde çöktüm. Parmaklarımı gözlerime doğru sert bir şekilde bastırarak acıyı hissetmeye çalıştım, ardından bir kez daha güneşe gözlerimi çevirdim.

"Seninle bir oyun oynayacağız," dedi küçük kız gülerek. Onun bu neşeli tavırlarına anlam dahi veremiyordu yanındaki diğer küçük kız. Gülmemesi gerekiyordu, en azından bu aralar olmamalıydı.

"Oyun oynamak istemiyorum," diye homurdandı. "Sen oyna."

"Ama bu senin de hoşuna gidecek." Küçük kız bakışlarını bahçedeki çocuklardan çevirerek, sonunda yanındaki kıza baktı.

"Neymiş?"

"Gözlerimizi kapatıp bir dilek dileyeceğiz. Ben üçe kadar sayacağım." Küçük kız karşısındaki kızın onu alaya alacağını fark etmiş gibi parmağını kaldırarak dudağına götürdü. "Ardından gözlerimizi açarak güneşe çevireceğiz, en çok bakanın dileği kabul olacak."

Yeryüzündeki YıldızlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin