"İntikam soğuk içilen bir sudur."
Fısıltı gibi sesi duymamla üzerime dökülen buz gibi suyu anlamam bir olmuştu. Hızlıca yatağımdan kalkıp şaşkınca etrafa bakmaya başladım.
Arel...
"Ya intikamını almamış mıydın zaten?"
"Ben değil, anneannem almıştı." deyip sinsice sırıttı.
Hayat, Arel gibi bir kardeşiniz varsa gerçekten zordu.
Yastığımı hızlıca alıp kafasına vurduğumda bir iki adım gerileyip hemen odamdan dışarı koşarak çıktı. Ben de hemen peşinden çıktım ama ben koşmuyordum. Koşunca rüzgar oluyordu ve ben zaten üşüyordum.
"Ne oluyor?" dedemin sesini duyduğumda Arel koşmayı durdurmuştu.
"Arel, intikamını zaten almamış mıydın sen?"
"Ben değil, anneannem almıştı!" diyerek kollarını göğsünde birleştirip sinsice sırıtmaya başladı.
"Olabilir, sonuçta İzel intikamı almış mı? Almış. Adel sen de üzerini değiştir. Hava zaten soğuk bir de üşütmeyesin!"
Arel'e dil çıkarıp odama gittim ve üzerime tulum pijamamı geçirdim. Tatil günleri böyle oluyordum genelde.
Annemin yanına mutfağa gittiğimde annem yerine mutfakta babam vardı. Anneme sürpriz yapacaktı galiba
"Baba?" sesimi duyduğu gibi kafasını bana doğru çevirip gülümsedi.
"Annem uyuyor mu?" dediğim gibi kafasını aşağı yukarı bir şekilde hafifçe salladı.
"Kahvaltı hazır, anneni uyandırayım ben." diyerek mutfaktan çıktı. Masaya şöyle bir bakayım demiştim ama sadece bakmak o kadar zordu ki. Leziz görünen bir sürü yemek vardı.
Annemin sesini duyduğumda mutfaktan dışarı çıkıp ne olduğuna baktım. Normaldi ya sıkıntı yok.
Annem uyanmamak için direndiğinden babam da onu kucağına alarak yemek yemeye getiriyordu.
Çok normal..
"Tamam bırak beni.. ya Batın ayaklarım var benim! Yürüyebiliyorum yani!"
Babam ise gülerek annemi sandalyeye oturmasını sağlamıştı. Annem babama dil çıkarırken babam ise hâlâ gülüyordu.
Şu anormal aşıkları çok seviyordum ben..
Ben de masaya oturduğum da dedem ve anneannem de gelmişlerdi. Ailede aşıkların içindeki sap olarak yaşamak çok zordu. Her yerden kalpler çıkıyor gibi geliyordu bazen.
Her şeyden azar azar tadıp tekrar odama gittim. Favori tatil mekanımdı benim. Her şey bedava, oh ne güzel!
"Adel!" diye bağıran Arel ile istemsizce gözlerimi devirdim. Tişörtünü aldığımı fark etmişti muhtemelen.
"Tişörtüm nerede?"
"Ya orada aynı renkten bir sürü tişört var nasıl bunun kaybolduğunu fark edebiliyorsun ki?"
"Ha sen aldın yani?"
"Ben öyle bir şey demedim?"
"Zırvalamayı kes, bizimkilerle dışarı çıkacağız ve ben o tişörtü giyeceğim."
"Bu soğuk havada ne tişörtü Allah aşkına!"
"Üzerine kot ceketimi giyeceğim herhalde. O kadar sıyırmadım!"
Sinsice gülümsedim. "Ha sıyırdığını kabul ediyorsun yani?"
"Boş yapma!"
"Boş insanla boş yapılır!" dedikten sonra ufak bir sessizlik oldu. 2 saniye falan. Sessizliği bozan da bendim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nepenthe
ChickLit"Hayatımı gözden geçirsek, senin olmadığın yerler mutsuzlukla dolu!" "Benim olduğum yerler?" "Senin olduğun yerlerde çok mutluyum çünkü sen varsın." ESMER GÜZELİ VE SARI PRENSİN DEVAM KİTABI