Behiç'ten
Behiç: Su
Behiç: Buluşalım mı?
Behiç: Konuşmamız gereken şeyler var.
Su: Ne konuşacağız?
Behiç: Buradan konuşabileceğimiz bir şey olsa söylerdim zaten
Behiç: Değil mi?
Su: Tamam ya kızma
Su: Streslisin galiba
Behiç: Biraz
Behiç: Neyse
Behiç: Buluşuyoruz değil mi?
Su: Tabii ki
Su: Eee nerede buluşuyoruz?
Behiç: Kafe veya park
Behiç: Sen seç
Su: Kafeye gidelim mi?
Su: biraz üşütmüşüm
Behiç: İyisin değil mi?
Behiç: Hastaysan sonra da konuşabiliriz?
Su: Yok iyiyim
Su: Çıkıyorum zaten şimdi evden
Behiç: Tamam görüşürüz.
Telefonu cebime koyup beraber gittiğimiz kafeye gittim. Giyinik olduğum ve hızlı yürüdüğüm için Su'yu biraz beklemem gerekecekti ama şu an bu umrumda değildi.
Kafeye hızlıca vardıktan sonra boş masalardan birini oturup Su'yu beklemeye başladım.
Bazı şeyler açıklığa kavuşsun istiyordum. Su'yun bana ne gözüyle baktığını öğrenmek istiyorum. Ona karşı hislerimi tam anlamıyla öğrensin istiyordum.
On beş dakika sonra Su kafeye varıp karşıma oturduğunda meraklı gözlerle bana bakıyordu.
Ona dikkatle baktığımda burnunun ve yanaklarının hafif kızarık olduğunu fark etmiştim. Gözleri de yorgun yorgun bakıyordu.
"Hastasın, sonra da konuşabilirdik." dediğimde yorgunca gülümsedi.
"Stresli olduğun mesajlarından belli oluyordu. Eğer aklında olanları atmazsan bu stres sana zarar verirdi."
"Evet, burada ne için bulunmaktayız." derken bir yandan da gülüyordu.
"Bilmek istiyorum."
"Neyi?"
"Beni ne olarak gördüğünü." dudaklarını bir şey demek için aralamıştı ancak hiçbir şey söylemeden öylece durdu.
"Çünkü ben seni arkadaş olarak görmüyorum." dedim devam edip.
"Ne... ne olarak görüyorsun ki?"
"Ben senden çok hoşlanıyorum Su. Hatta seviyorum... seni seviyorum."
"Biliyorum." dedi. "Gözlerine baktığımda görmediğimi mi sanıyorsun yoksa?"
"Çok mu belli ediyordum?" diyerek güldüğümde gülümsedi.
"Nisa için her sınıfa geldiğimde ilgimi çekiyordun açıkçası. Sadece kitap okuyordun ve kimseye bakmıyordun. Sonra bir şey fark ettim, ben sınıfa geldiğimde kitabın önünde duruyordu ancak gözlerin bendeydi. Sınıfımın önünden geçerken de gözlerin bendeydi. Sonra seninle konuşmak için kitabı öne sürdüm. Kafede sürekli seni izledim, bakışların normal değildi, farklı bakıyordun. Seninle vakit geçirmek, bu bakışların nedenini çözmek istedim. Çözdüm de, ama fark etmedin biliyor musun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nepenthe
ChickLit"Hayatımı gözden geçirsek, senin olmadığın yerler mutsuzlukla dolu!" "Benim olduğum yerler?" "Senin olduğun yerlerde çok mutluyum çünkü sen varsın." ESMER GÜZELİ VE SARI PRENSİN DEVAM KİTABI