2.7

3.9K 298 358
                                    

Behiç'ten

Behiç: Su

Behiç: Buluşalım mı?

Behiç: Konuşmamız gereken şeyler var.

Su: Ne konuşacağız?

Behiç: Buradan konuşabileceğimiz bir şey olsa söylerdim zaten

Behiç: Değil mi?

Su: Tamam ya kızma

Su: Streslisin galiba

Behiç: Biraz

Behiç: Neyse

Behiç: Buluşuyoruz değil mi?

Su: Tabii ki

Su: Eee nerede buluşuyoruz?

Behiç: Kafe veya park

Behiç: Sen seç

Su: Kafeye gidelim mi?

Su: biraz üşütmüşüm

Behiç: İyisin değil mi?

Behiç: Hastaysan sonra da konuşabiliriz?

Su: Yok iyiyim

Su: Çıkıyorum zaten şimdi evden

Behiç: Tamam görüşürüz.

Telefonu cebime koyup beraber gittiğimiz kafeye gittim. Giyinik olduğum ve hızlı yürüdüğüm için Su'yu biraz beklemem gerekecekti ama şu an bu umrumda değildi.

Kafeye hızlıca vardıktan sonra boş masalardan birini oturup Su'yu beklemeye başladım.

Bazı şeyler açıklığa kavuşsun istiyordum. Su'yun bana ne gözüyle baktığını öğrenmek istiyorum. Ona karşı hislerimi tam anlamıyla öğrensin istiyordum.

On beş dakika sonra Su kafeye varıp karşıma oturduğunda meraklı gözlerle bana bakıyordu.

Ona dikkatle baktığımda burnunun ve yanaklarının hafif kızarık olduğunu fark etmiştim. Gözleri de yorgun yorgun bakıyordu.

"Hastasın, sonra da konuşabilirdik." dediğimde yorgunca gülümsedi.

"Stresli olduğun mesajlarından belli oluyordu. Eğer aklında olanları atmazsan bu stres sana zarar verirdi."

"Evet, burada ne için bulunmaktayız." derken bir yandan da gülüyordu.

"Bilmek istiyorum."

"Neyi?"

"Beni ne olarak gördüğünü." dudaklarını bir şey demek için aralamıştı ancak hiçbir şey söylemeden öylece durdu.

"Çünkü ben seni arkadaş olarak görmüyorum." dedim devam edip.

"Ne... ne olarak görüyorsun ki?"

"Ben senden çok hoşlanıyorum Su. Hatta seviyorum... seni seviyorum."

"Biliyorum." dedi. "Gözlerine baktığımda görmediğimi mi sanıyorsun yoksa?"

"Çok mu belli ediyordum?" diyerek güldüğümde gülümsedi.

"Nisa için her sınıfa geldiğimde ilgimi çekiyordun açıkçası. Sadece kitap okuyordun ve kimseye bakmıyordun. Sonra bir şey fark ettim, ben sınıfa geldiğimde kitabın önünde duruyordu ancak gözlerin bendeydi. Sınıfımın önünden geçerken de gözlerin bendeydi. Sonra seninle konuşmak için kitabı öne sürdüm. Kafede sürekli seni izledim, bakışların normal değildi, farklı bakıyordun. Seninle vakit geçirmek, bu bakışların nedenini çözmek istedim. Çözdüm de, ama fark etmedin biliyor musun?"

NepentheHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin