0.6

5K 336 296
                                    

Haftasonu

"Al şu sepeti Arel!"

"Adel alsın. Elim dolu!"

Arel'in elleri doluydu. Telefonu ile.

"Arel!" diyen annem ile Arel pes edip sepeti mutfaktan alıp dışarı çıktı. Parka kendi götürecekti anlaşılan.

"Her şey tamam. Hadi çıkalım!" diyen babam ile önden anneannem ve dedem sonra annem ve babam çıkarken evden en son ben çıkmıştım. Hava iyi ki bugün olması gerekenden sıcaktı yoksa piknik yapamayacaktık.

Piknik candır.

Parka bizden önce gidenler çoktan kilimi yere sermiş oturuyorlardı. Kimlerin olduğuna baktım.

Erne, Meyra, Tuna, Behiç, Arel, Yosun abla, Aksel abi, Dayım, yengem, Duru abla, Thomas abi, babaannem, dedem, Kuzey amca, Miray teyze, Doğu amca, Neşe teyze, Batu amca ve Deren teyze

Biz hariç herkes vardı demek. Bir de Barlas abi vardı tabii.

Yanlarına vardığımızda hemen gidip bizimkilerin yanına oturdum. Erne her zamanki gibi mutsuzken Tuna'nın yüzü gülücük saçıyordu.

"Erne, baban niye gelmedi?" diye sorduğumda parkın girişine baktı. Barlas abi geliyordu ama normal değil gibiydi. Sanki... sarhoştu.

"Barlas?! Sen içtin mi?" diye sordu Yosun abla. Sonra sorusunun saçmalığını fark etmişti.

"Hatamı neden geri alamıyorum!" dedi Barlas abi. Sarhoşluğundan bazı harfleri yutuyordu. Peki, ne hatasından bahsediyordu? Ne hata yapmış olabilirdi ki?

"Sen!" diyerek Erne'ye baktı. "Sen benim en büyük hatamsın!"

"Ne saçmalıyorsun sen! Barlas, oğlunun kalbini kırabileceğini düşünmüyor musun?" diye çıkıştı Deren teyze. Erne'yi çok seviyordu, Meyra'dan da fazla...

"Yaptığım en büyük hata o benim! Geri alamıyorum!" diye tekrarladı bazı şeyleri.

Kimse bir şey anlamamıştı. Ne oluyordu böyle? Güzel bir akşam geçirelim derken neden mahvoluyordu?

Göz ucuyla Erne'ye baktığımda gözlerinin dolduğunu gördüm fakat benim ona baktığımı anlayınca direkt gözlerini silmişti.

"Barlas! Ne hatası? Ne saçmalıyorsun?" diye en sonunda annem konuşmuştu.

"O olmasaydı ben mutlu olacaktım! O bütün hayatımı mahvetti!"

"Allah aşkına! Erne ne yapmış olabilir?" dedim dayanamayarak. Erne tamamen suçsuzken neden suçlu muamelesi görüyordu.

"Barlas, evine git. Onca zaman sonra toplanmışken neşemizi yine kaçırma!" diye çıkıştı Aksel abi.

"Gidiyorum!" diyerek parktan çıktı ve gözden kayboldu.

Bütün gözler Erne'ye dönerken Erne hafifçe boğazını temizledi.

"Neden beni hata olduğunu gören tek kişi benim. Lütfen anlatmamı istemeyin."

Herkes Erne'yi anlayışla karşılarken normal davranmaya çalışıyorlardı. Ben hariç, ben aşırı merak ediyordum.

Erne'nin yanımda olmasını fırsat bilerek kulağına fısıldadım. "Bana anlatabilir misin?"

"Burada olmaz. Sonra anlatırım belki!" derken 'belki' kelimesine hafifçe vurgu yapmıştı. Anlatmayacaktı biliyorum ama ben de merak ediyordum.

"N'olur!" derken sesli harfleri bilerek uzatmıştım. Gıcıklık olsun diye.

"Peki." dedikten sonra ayağa kalkmıştı. "Adel'in marketten alacakları varmış. Biz onları almaya gidiyoruz."

NepentheHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin