Göz Kulak Olmak

37 13 9
                                    

Sabah uyandığımda güneşli bir hava karşıladı beni. Böyle havaları gerçekten seviyorum. Daha enerjik ve mutlu oluyorum sebepsizce. Hemen saçımı salaş bir şekilde at kuyruğu yapıp yüzümü yıkamak için banyoya yürüdüm uykulu gözlerle.Tam kapıyı vurucaktım ki kapı birden açıldı.
İçinden Giraycığım çıktı.
Beni fark edince gülümseyerek saçlarını karıştırdı ve
"Günaydın ufaklık"dedi.
"Günaydın şekerim"dedim ve hemen banyoya girdim.
Dediğim şey ile şaşırsada güldüğünü burdan duyabiliyorum. Şeker çocuk.

Hemen yüzümü yıkayıp odaya girdim.
Siyah kot şortlu tulumumu ve içine beyaz bir tişört giydim.
Saçımı ise salaş bir şekilde örgülü taç yaptım.
Beyaz spor ayakkabılarımı da giyince aşağı indim. Kahvaltıdan hemen sonra gezme planı olucağını söylemişlerdi annemgil dün bahçede konuşurlarken.

Herkese günaydın diyip kahvaltı masasına birkaç tabak taşıyıp hep birlikte masaya oturup yemeğe başladık.

Bugün ki plan denize gidip yüzmekmiş.
Tam o sırada yanımda oturan Giraycığım kulağıma eğilerek bizim için daha iyi bir fikri olduğunu söyledi.

Arkadaşları ile tanışacakmışım.
Aslında iyi olur isterim ama denize de gitmek istiyorum. Ama annemgil ile değil! Tekrar dibimde biten Giray kulağıma eğilerek
"Ailecek gitmek istiyor gibi değilsin sanki. Böyle daha iyi olur diye düşündüm. Ama seçim senin ben sana ayak uydururum ufaklık "dedi.
Böylesi daha iyi olur diye düşündüm. Kulağına eğilerek
"İyi düşünmüşsün şeker çocuk. Kahvaltı bitince hemen kaçak" dedim kıkırdayarak.
Oda gülerek kafasını aşağı yukarı salladı.

Ne güzel gülüyor zalım...

Kahvaltı hoş sohbet ile son bulduğunda sofrayı toplamak istediğimizde annem ve Tuğba teyze bize yardım etmeyin kızlar gidip hazırlanın diyince ikiletmeden yukarı çıktık ablamla.

Yukarı çıkmadan önce Giray yolumu kesti ve elini uzattı. Hayırdır olum?! bakışı attım. O ise telefon dedi. Telefon mu? dedim içimden.
"Sana nasıl ulaşmamı düşünüyorsun? Güvercin falan yollayarak mı ? Yoksa duman yoluyla mı?"dedi dalga geçerek.
Doğru,telefon numarası yoktu değil mi?!
Gözlerimi devirdim.
Telefonumu cebimdem çıkarıp parmak izimi girdiğimde uzattım.
Kaydettikten sonra benim telefonumdan kendisi kaydetmesi için çaldırıp kapattı ve bana uzattı.

Yukarı çıkıp yanıma birkaç eşyamı vücut spreyimi falan alınca güneş kremimi sürüp siyah hasır şapkamı taktıktan sonra parfümümü üstüme boşalttım. Güneş gözlüğümüde alınca çantamla birlikte odadan çıktım.
Kapıyı kapatınca karşımda bir adet Giray'ı gördüm.

" Beni beklediğini bilmiyordum " dedim.

"Az sıksaydın keşke parfümü nefes alamıyorum"dedi tavırlı bir şekilde.

Sanane! Demek gelsede içimden göz devirerek cevap vermedim.

Bahçeye indiğimizde annemgilinde hazır olduğunu gördüm. Bizi görünce gülümsediler.

"Hadi gidelim artık. Akın ve Ecem önden çıktılar başka bir planları varmış" dedi Tuğba teyze.
Tam ağızımı açacakken Giray devreye girdi
"E-ee aslında bizimde var bir planımız Eslem ile ,siz gidin vakit kalırsa biz size ayak uydururuz" dedi.
Annem devreye girerek
"Tamam o zaman haberleşiriz telefonunuz açık olsun. Giraycım , Eslem sana emanet buraları hiç bilmiyor göz kulak ol yavrum sen ona"dedi.

Çocuk değilim kendi başımın çaresine bakarım ben!! Demek istesemde sustum ve Giray'ın konuşmasına izin verdim.

"Merak etme Betül teyze ufaklık bende" dedi bana göz kırparak.
Ben o gözü alır...da neyse durumumuz buna hiç müsait değil. Bahçeden çıktık," İlk nereye gidicez" diye sorduğumda kapının önündeki motorun kaskını bana attı.
Ne yani motorla mı gidicez? diye düşündüm.
Kaskı kendisi takınca "Atla "dedi.
"Bununla mı gidicez?"dedim motoru göstererek.
"Evet. Noldu ki? Korktun mu ?" dedi
Ayol haspam ne korkcam!
Diyip gülüp geçmek istesem de ilk defa bineceğim için heyecanlanmıştım.

"Yok korkmadım da. İlk binişim olucağı için biraz heyecanlandım"dedim.

"Ben varken sana hiçbir şey olmaz. Buna izin vermem. Hadi gel kaskını takıyım"dedi.

Kısaca bana güven dedi. Ona güvenmemi istedi ve bana zarar gelmesine izin vermiceğini açıkca söyledi.

Nedensizce ona güveniyorum...

Kaskı elimden alıp kafama takınca "hadi gidelim "dedim.
"Belime sıkıca tutun "dedi.
Kollarımı beline sardım ama hala nereye gidiceğimizi söylememişti.

Kısa süren motor yolcuğundan sonra sahile yakın bir yerde durmuştuk.
Motora binmek oldukça zevkli gelmişti.

"Bunu hep yapalım ya çok hoşuma kaçtı"dedim gülerek.

"Hoşuna kaçtı?" diye sordu tek kaşını kaldırıp.

"Hoşuma kaçtı "dedim ikinci defa, iyice gülümsemem yüzüme yayılırken.

"Sen ne zaman istersen ufaklık"dedi kahkahalarının arasından.

Elini omzuma koyarak gidiceğimiz mekana doğru yönlendirdi beni. Gösterişli güzel bir kafenin önüne geldiğimizde
"Burası mı?"diye sordum.
Kafa sallayarak "Burası"dedi ve içeri girdik.
Bi arkadaş grubunun yanına doğru ilerlerken herkes bize bakıyordu. Masanın yanına geldiğimizde elini hala omzumdan çekmedi.
"Arkadaşlar tanıştırıyım bu Eslem. Bir süre yanımızda yer alıcak"dedi ve devam etti,
Arda
Koray
Nazlı
Su
Efe
Burak" diye tanıttı.

"Memnun oldum "dediğimde . Arda ve Koray ile el şıkıştım. Kızlarda bana samimi bir şekilde davrandıklarında sıra Efe ve Burak'a geldi.Burak da samimi güler yüzü ile elimi sıkarken, Efe elimi tutunca dudaklarına götürmesi ile kibar bir öpücük bırakması ve ardından
"Selam güzellik"demesiyle beni şaşırttı.
Ardından Giray devreye girerek ensesine bir tane sert bir şekilde vurarak " Yavşama lan kıza" dedi.

Sinirlendiği her halinden belliydi.
Boynunda belirginleşen damar ve kızarmış yüzü ile ikinci bir şoka girdim.

Giray beni yanına oturtup Ardagil ile tokalaşınca sohbet etmeye başlandı.
Daha doğrusu bana sorular sorulmaya başlandı.

Hangi liseye gidiyorsun?
Kaç yaşındasın?
Burcun ne?
Ne zaman doğdun?
En sevdiğin renk?
Ne yapmaktan hoşlanırsın?
Sevdiğin yemek?
.
.
.
Vs.

Hepsini ayrı ayrı cevaplarken Arda,Koray,Giray,Burak ve Nazlı gülme krizine girmişlerdi.
Çünkü bana soruları soran kişiler sadece "Su ve Efe"ydi.
Sorulardan sıkıldığımı anlayan Giray
"Salın artık kızı geldiğimizden beri sorular sorup durdunuz"
Efe son bir soru sorucam diyerek tekrar sordu
" En çok hangi abur cuburu seviyorsun Eslemciğim?"dedi.
"Çikolata ve Cips ama çikolata daha fazla galiba"dedim.
Efe'nin moralinin bozulduğunu anlamamız için oflarak arkasına yaslandı.

"Yanlış birşey mi dedim?"diye sorunca

"Efe abur cubur olarak en çok cips seven kızlara çıkma teklifi ediyor da sen çikolata diyince edemedi malesef"
dedi gülerek.

"Oysa tüm kriterlerime de uyuyordun Eslemciğim ya "

"Neden böyle bi saçma düşüncen var ki Efeciğim?"dedim gülerek.

"Sevgilim ile sürekli cips yemem lazım. Bu benim için öpüşmek gibi birşey. Öpüşmek yerine cips yesek ben ona doyarım zaten ama çıktığım tüm kızlar artık dayanamayarak beni terk ettiler. Neymiş efendim kilo alırlarmışmışlar. Ay götüm. Bende yiyom ben niye kilo almıyorum Ardaaşkım ayol. Ben mi garibim acaba?"dedi düşünceli bir şekilde. Masanın üstünde duran kuruyemişlerden bir tane alıp Efe'nin suratına atan Arda
"Doğru konuş lan it herif"dedi .

Efe ise "Kırılıyorum ama Ardaşkım ağlarım bak!"dedi.

"Ağla lan şerefsiz. Seninle mi uğraşcam
"
Onların bu haline hepimiz gülerken Giray'ın ben gülerken beni izlediğini gördüm.
Sonra hemen bakışlarımı kaçırdım.
Bana bakan birini fark ettiğimde nedense ben bakamıyorum.

Garson gelip ne içmek istediğimizi sorduğunda Arda,Koray,Nazlı ve Burak limonlu soda isterken,
"Eslemciğim ne içerse bende ondan içerim"diyen Efe'ye hepimiz güldük.

Giray dışında.

Ben, Efe, Giray ve Su şeftalili soğuk çay istedik.
Efe'nin dediği şey ile gülmeye devam ederken Giray'ın belirginleşen boynundaki damar dikkatimi çekti.
Neden gülmüyorsun?
Sorun ne ?

Demek geldi içimden.

Kendinize iyi bakıın.

Umut YoluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin