Okumaya başladığınız tarihi yazarsanız sevinirim.
⚡
Herkesin güzel bir başlangıç yapmaya geçmişine takılmadan geleceği hayal etmeye,gelecekte yaşamak istediği herşeyi düşünerek artık onların peşinden koşmaya ve değersiz insanlara hayatından artık bi defol diyerek çıkarmaya ihtiyacı var.
Çünkü her türlü iyi niyetli güzel kalbimiz kırılıp , üzülüyor, o göz yaşları yine dinmiyor.Bu yaşıma kadar yaşadığım olayların ve hissettiğim hiçbir duygu için pişman olmadım. Olmamda .
Sonuçta o anı yaşamak istediğim için yaşamışımdır. Yanlış bile olsa beni akıllandırabilir, ilerde yapıcağım bir yanlışımı daha azaltabilir, beni daha dikkatli bir insan kılabilir.
Ama bazen karşımıza öyle insanlar çıkar ki keşkeler dilimize yapışır.Keşke sevse beni.
Keşke görse beni.
Keşke özlese beni.
Keşke sarılsa bana.
Keşke gülse bana.
Keşke...
Keşke...
Bazen de keşke tanımasaydım bile dersiniz.
Keşkelerle sevdiğiniz insanı keşke diye çıkarabilirsiniz hayatınızdan.Sadece birkaç çift laf ile kırılır hayalleriniz.
Bütün umutlarınız. Gururunuz.Kalbiniz.Başka birini seviyorum.
Seni sevmiyorum.
Üf ben ona mı bakıcam.
Falan ...Ama bu diğer insanları bu kadar iğrenç kılmaz. Koskoca dünyada nolmuş sanki kendini beğenmiş bir aptala denk gelmişseniz. Hemen yelkenleri suya mı indiricez??
Tabi ki hayır.4 gün önce annem ile babamın ne kadar doğru bir karar verdiklerini şuan anladım. 3 aylık tatil benim ve beynimde canlanan düşüncelere iyi gelicek. En azından öyle umut ediyorum.
Son şortumu da valizime koyduktan sonra fermuarlarını kapattım.
Bu şortları Ankara'da giysem uzaylı görmüş köylü gibi bakarlar. Sanki hiç görmemişler gibi.
Allah'tan Samsun öyle bir yer değilmiş. Denizi çok seven biri olarak 3 ay boyunca denizi soluyacağım.
Muhteşem...Diğer valizimi de alınca sırt çantamı alıp odadan çıktım ve seslendim
"Ben hazırım sizi bekliyorum ."
Annem seslendi.
"Hadi çabuk olun ,Ecem şarj aletini almayı unutma , oğlum sende çabuk ol hadi"
Herkes hazır olduğunda valizleri bagaja yerleştirdik.
4 saatlik yolculuk boyunca canım sıkılmasın diye kitabımı ve kulaklığımı aldığıma şükrettim. Uzun yolculukları seviyorum.(4 saat sonra)
Samsun'a girdiğimizde kulaklığı ve kitabı bırakarak denizi izlemeye başladım. Özlemişim.
Babam Murat amcayı arayarak evin yol tarifini istedi . Kısa süren telefon konuşması ardından arabanın durması ile geldiğimizi anladım.
Evler daha çok apartman gibi değilde villaya benziyordu.
Beyaz ve yeşillerin hakim olduğu 2 katlı bahçeli evin annemin ve babamın bakışlarından bu ev olduğunu anlamak zor değildi. Bu ev çok güzeldi.
İçeri giriş yaptığımız anda iki çift güler yüzün bizi karşılaması bir oldu.
Murat amca ve Tuğba teyze.
Sırayla sarıldığımızda onları gerçekten çok özlediğimi fark ettim.Tuğba teyze herzaman ki sarı saçları ve güzel yüzü ile karşımda dururken annem gibi onun da oldukça bakımlı olduğunu anlamak zor değildi.
Murat amca yine aynı karizmasındaydı.Asker adamın hali bir başka oluyordu. Sahi babamla ikisi hiç yaşlanmıyorlar mı acaba?
Koskoca 10 yıl geçti biz görüşmeyeli ama hala aynılar.Bahçedeki masaya otururken. Şimdiden koyu bir sohbete başlanmıştı. Yaklaşık 15 dakika sonra bahçe kapısının sesi ile o tarafa dönmemle birlikte içeriye üç yakışıklının girmesi bir oldu.
Akın abi.
Tek kelimeyle muhteşem bir çocuk.
Ya da adam mı demeliyim?
10 yıl önce ki gördüğüm Akın abi ile hiç bir benzerliği yok. 1.85 boylarında,
sarı saçları , güzel gözleri, kaslı vücudu dikkat çekiyor. Gittikçe yakışıklılaşan suratını geçmemek gerekiyor.Giray.
Giray ise çok fazla değişmiş. Oldukça yakışıklı olan tipi her kızın düşebileceği türden . Kahve uzun saçları,güzel gözleri, sanki kalem ile çizilmiş gibi ince kaşları,dudakları dikkatimi çekti.Çok yakışıklı.Baya...
Emre.
Emre ise kahveye dönük saçları ile sempatik tipi ile evin şımarığı olduğu oldukça bariz. Gelene kadar susmayan çenesi ile abilerini bıktırdığı ,bir intihar sebebi bile olabiliceğine eminim.Akın abi anne tarafına çektiği için sarılığı oradan geliyor.Emre ve Giray birbirlerine daha çok benzerken Akın abi evlatlık gibi duruyor yanlarında.
Akın abi ile ablam sarılırken, Emre'nin yanıma gelerek dediği şey ile herkes kahkahalara büründü.
"Telefonda gördüğümden daha güzelsin Eslemciğim, seni çok özledim"dedi.Emre ile Kayra 10 yıl öncesine kadar yoktu ama ikisi çok yakın arkadaş oldukları için her hafta görüntülü konuşurken benimle de konuştuğu olmuştu.
"Sende çok tatlısın Emrecim,bende seni çok özlemişim. "dedim.
Akın abi bana sarılmak için geldiğinde
"Şu güzelliğe bak ne kadar büyümüşsün böyle minik"dedi
Bende ona sarılırken hala minik demesine şaşırmadım.
"Teşekkür ederim abicim"dedimSıra Giray'a geldiğinde ise gözgöze geldik. Bana gülümsediğinde bende gülümsedim ve yaklaşarak kollarını belime sardı.
"İyi ki geldin ufaklık,özlettin kendini"dedi.
Dediği şey ile mutlu olmuştum.
"Evet iyi ki geldim,bende seni çok özledim"dedim.Tuğba teyzenin sesi ile ayrıldık.
"Biz Betülcüm ile sofrayı hazırlayana kadar sohbet etseniz iyi olur sıkılabilirsiniz"dedi. Babam ile Murat amca zaten sohbete devam ederken ablam ile Akın abi minderlere oturup sohbet etmeye başladılar. Emre ile Kayra ise yukarı çıkarak ,Emre'nin araba koleksiyonuna bakmaya gittiler.Ben ve Giray kaldık.
Giray'ın sesi ile ona döndüm.
"Salıncak"dedi salıncağı göstererek.
"olur"dedim.
Salıncağa oturunca sohbete başladık.Bölüm sonuu.
Oy verip, yorum yaparsanız sevinirim.❤
Not 1:Kitabın bölümlerinin yorum kısmında herhangi bir spoi, kendi kitap tanıtımı ve can sıkıcı saçma sapan yorumlar görüldüğünde silinecektir!!
Not 2: Ayaklı TDK bekçileri gelmeden yerimi alıyım. Bilerek bilmeden yapılan yazım yanlışlarını görmezden gelirseniz çok sevinirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umut Yolu
Novela JuvenilKoca bir yol düşün, yanında o var. O yol sana iyilikte getirir kötülükte. Yara da getirir, derman da. Mutluluk da getirir, hüzün de. Ama sen o yolu o'nunla her şeye rağmen yürürsün. Güç bulursun kendinde. Bir heyecan bir telaş takılı verirsin bir ç...