**"Unutmamışsın"dedim mavi pamuk şekeri gösterip gülümseyerek
pamuk şekere baktı sonra gözlerimin en içine bakarak konuştu.
"Ben kendimi unuturum da,seni,seninle olan anılarımı unutmam güzelim"dedi gülümseyerek.O güzel gamzesini bana sergileyerek. **
Ne diğeceğimi bilemez oldum. Hala gözlerini ayırmadan gözlerime bakıyordu. Ben ise gamzesine.
Bir insanın nasıl bu kadar güzel yüzü, gamzesi olabilir ki? Onun vardı ama hem yanaklarında hemde çenesinde.
Çenesindeki çok dikkatli bakılırsa fark edilirken, yanağındaki düştüğüm çukur dudağını yaladığında bile 'ben burdayıım'diye bağırıyordu.Utancımdan pancar tarlasına döndüğüme yemin edebilirim.
Kafamı aşağı eğdiğimde utandığımı anlayacak ki hemen konuyu değiştirdi."Eee anlat bakalım 10 yıl içerisinde en çok mutlu olduğun ve keşke yaşamasaydım dediğin olay ne?"dedi.
Yutkundum.
"En çok mutlu olduğum bir gün arkadaşlarım ile eğlendiğim hergün güzel geçiyordu.Ama..."dedim ve sustum.
Son olan olayları anlatmak değil, hatırlamak bile istemiyordum.
"Ama ne?"diye sordu tek kışını kaldırarak.
"Ama buraya gelmeden önce yaşadığım durumu asla hatırlamak dahi istemiyorum."dedim
Morali bozulmuş olucak ki "Özelse anlatma. Sorun değil "dedi tavırla.Ama anlatıcaktım.
Hem Buğra ile bizi sevgili sanmıştı, hemde sebepsizce anlatmak gelmişti içimden. Sevgilimin olmadığını ona söylemek istiyordum.
"Hayır anlatmak istiyorum "dedim.
Başta şaşırdı ama sonradan bana iyice dönerek dinlemek istediğini gösterdi.Başladım anlatmaya...
"Benim bir sevdiğim çocuk vardı ortaokulda.
Adı Kaan.
Çok yakışıklı çocuktu, bi o kadar da dengesiz,aptal ,kalbi olmayan şerefsiz bir insandı. O zamanlar ben onu seviyorum tabi. Daha doğrusu seviyordum. Okulun başlarında baya hoşlanmıştım. Onu her gördüğümde beni görsün diye çabalar değişik şekillere girer dikkatini çekmeye çalışırdım. Çocuk aklı işte. Naparsın.
Hiç görmezdi beni. Çünkü ben o zamanlar çirkin,şişko bi o kadar da inek bir kızdım. Sırf bu yüzden çok dışlanır çok fazla arkadaşım yoktu.3 kişi dışında. Neyse...
Bir gün Kaan'ın sevgilisi olduğunu öğrendim. Kızın adı İlayda. Gittim tuvalete hıçkıra hıçkıra ağladım.
Ben sevmek nedir bilmem.
Kimi sevdiğimi bilmem.
Tek bildiğim şey vardı. Onu başka kızlarla paylaşmak istemiyordum. Çocuktum yani kıskanıyordum.Tam o sırada tuvalete İlayda'nın arkadaşları geldi. 6.sınıftayız ki kızları görmen lazım hepsi belalı tip,her kavganın içinde görürsün yani. Bana baktılar sonra "hayırdır su aygırı niye ağlıyon burda" dediler gülerek. Çok sinirlendim tabi. Su aygırı diye lakap takmalarına mı ,İlayda'nın arkadaşı olmalarına mı bilmiyorum. Hiç bişi demeden çıktım hemen ordan. Öğlen eve gittim. Üstümü dahi soyunmadım oturdum saatlerce annemin işten gelmesini bekledim. Annem gelince hemen yanıma geldi ki ben hıçkıra hıçkıra ağlıyorum. Korktu tabi Betül Sultan aldı hemen kucağına oturtturdu beni. Anlat dedi, anlattım.Kaan olayını değilde benimle su aygırı diye dalga geçtiklerini anlattım. Anneme dedim doktora götür beni zayıflamak istiyorum. Annem baya bi direndi tabi. Şişman değilsin dedi ama yemezler yani. Mal değilim. Sırf moralim bozulmasın diye söylemiyor. Boyuna verirsin falan diyo.Klasik sözler işte.
Sırf bu yüzden hergün ağladım. En sonunda annemi ikna ettim. Gittik doktora anneme sağlıklı beslenme listesi verdi. Yaşım küçük olduğu için diyet yapamazmışım falan . Spora falan yazıldım. Tenis, voleybol ve basketbol da baya iyiyimdir. Sonradan boyum uzayınca ve daha sağlıklı beslenince istediğim sonucu elde ettim. Bu kolay olmadı tabi.
O zamanlar yaz tatildeydik.
7.sınıfa başlicam ki bi gör beni afetim Allah belamı vermesin"dedim heyecanlı ve gülerek anlatırken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umut Yolu
Teen FictionKoca bir yol düşün, yanında o var. O yol sana iyilikte getirir kötülükte. Yara da getirir, derman da. Mutluluk da getirir, hüzün de. Ama sen o yolu o'nunla her şeye rağmen yürürsün. Güç bulursun kendinde. Bir heyecan bir telaş takılı verirsin bir ç...