Kahvaltı yaptıktan sonra anneme ve Tuğba teyzeye mutfağı toplamak için ablamla yardım ettik.
Bahçeye son tabağı almak için çıktığımda Akın abi ile Giray'ın salıncağa oturmuş olduklarını gördüm.
Akın abi birşeyler gevelerken Giray'a,
Giray'ın daha çok sinirlendiği belliydi.Sağ ayağı hiç durmadan titriyordu.
Hemen mutfağa girdim. Bulaşıkları makine koyarken ablam babamgile kahve yapıyordu.
Annemi ve Tuğba teyzeyi bahçeye gönderince ablam hızlıca bahçeye açılan mutfak kapısını kapattı ve kahvenin başına geçerek soru tufanına tuttu...
"Esleem! Giray'ın hali neydi kız öylee!?"dedi.
"Aman abla, ne bakıyorsun şuna her zaman ki hali işte. Küçükken de böyleydi."dedim.Yalan.
Yalan.
Yalan.Her zaman ki hali değil işte.
Bu sefer çok tuhaftı."Aptal yok senin karşında kızım.
Gözümün önünde büyüyen çocuğu bana anlatma. Bu sefer ki tepkisi daha farklı olduğunu ikimizde iyi biliyoruz!"dedi imalı imalıHaklı. Tek kelimeyle haklı.
"Çok salakça değil mi! Neymiş efendim onu dışarda giyersem benim tenime değen o heriflerin gözünü oymazsa ona da gamzeli demesinlermiş falan filan!
Hangi devirde yaşıyoruz be?! "Ablam gülme krizine girerken ayağına bir tane tekme attım
"Gülmesene ya!" dedim.
"Ya ablacım çocuğun tipi gözümden gitmiyor ki! Kırmızı görmüş boğa gibi oldu ya! Nasıl çıldırdı kıyamam!"dedi yine kıkırdarken.İtiraf etmeliyim ki...
Cidden baya komikti.
Onu hiç böyle görmemiştim.Bende gülmeye başlayınca ablam birden aklına birşey gelmiş gibi ciddileşti.
"Kız o niye öyle bana da Gamzeli demesinler dedi ki? Acaba herkes ona öyle seslendiği için mi dedi?!"dedi ciddi bir şekilde.
Herkeste kimmiş canım.
Ben diyorum beenn.Demek gelse de içimde demedim tabi ki.
"Ay çok sıktın abla ya. Alışık olması gerekiyor ne biliyim her kız giyiyor burda. Daha çok açık bile giyebilirdim. Bu ne ki canım!"dedim üstümde giyili olan güzel elbisemi göstererek.
"Sizde birşeyler var da hadi hayırlısı canım kardeşim. Bi kıskançlıklar falan hiç anlamadım sanmayın. Uygun zamanı bekliyor olucağım. Haberiniz olsun!"dedi imalı imalı.
Anlamadım zannetsin.
Kahveleri fincana koyunca tam ablam götürücekti ki Kayra çağırınca ben götürsem iyi olur diye elinden aldım.
Bahçeye çıkınca herkese sırayla uzattığım kahvenin sırası Tuğba teyzeye gelince dediği şey ile utançtan yüzüm kızardı.
"Gelin kahveni görürüz inşallah güzel kızım. Seni alan oğlan da kayınvalide de çok şanslı. Acaba seni Giray'a mı alsak ne?"dedi göz işareti yaparak annemle birlikte Giray'ı gösterdiler.Giray'a baktığımda at gibi pis pis sırıtıyordu Gamzelim...
"Hayırlısı neyse o olsun Tuğbacım. Bu işler nasip kısmet"dedi hala bana imalı imalı bakış atarak.
Cidden bu kadınların gözünden hiçbir şeyin kaçmadığına şuan emin oldum!
Özellikle de Betül Sultanımın.Kahveleri dağıtınca annemgil birkaç gün sonra ki yapıcakları gemi turu hakkında konuşuyorlardı.
Bende hemen Giray'ın yanına gittim.
"Gamze- Aman şey işte Giraycım beni havaalanına götürür müsün? Buğragil gelicekte onları karşılamaya gitsem.
Eğer istersen geri dönebilirsin sen. Yada hiç götürme ben taksi ile giderim"dedim bahçe kapısını göstererek.
"Hee şu Buğra. Görelim bakalım şu meşhur Buğra'yı. Hazırsan gidelim seni taksiye bırakmam"dedi ayağı kalkarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umut Yolu
Teen FictionKoca bir yol düşün, yanında o var. O yol sana iyilikte getirir kötülükte. Yara da getirir, derman da. Mutluluk da getirir, hüzün de. Ama sen o yolu o'nunla her şeye rağmen yürürsün. Güç bulursun kendinde. Bir heyecan bir telaş takılı verirsin bir ç...