Dikkatsiz

2.5K 173 51
                                    

***
"Sağol evladım, sen olmasan nasıl taşıyacaktım bu poşetleri." diyerek eve girdi annem.

İyi de annem tek başına gitmişti markete.

"Rica ederim. Ben gideyim" dedi bir erkek sesi.

Ne oluyor lan?

"Ulan kendi kızım gelip yardım etmez elin oğlu geldi poşetleri taşımama yardım etti. Kız Betül seni doğuracağıma taş doğursaydım." dedi annem kendi kendine.

Hemen de isyan. Bir de bana laf söylerler. Hep yeni nesil suçlu. Ama yeni nesilin ebeveynleri suçlu aslında. Sanırım bu isyanımla ben de suçluyum.

"Ne oldu anne ya o kimdi?"

"Marketten dönüyordum bir çocuk geldi yardım etti poşetleri taşımama. Sen anca evde otur."

"Kimdi o bizim mahalleden mi?"

"Daha önce hiç görmedim pek de yakışıklı senin yaşlarında sanırım."
"Kapının önüne bir kağıt düşmüş kalk al onu ne diye bak, kesin faturayı düşürdüm ölüyorum yorgunluktan."

"Poşetleri sen taşımadın anlamadım bu neyin yorgunluğu?"diye homurdandım.

"Sus kız sen."

Kapının önüne geldiğimde yerdeki zarfı aldım. Hani faturaydı bu?

Zarfı açıp içindekini okudum

'Bu kadar yakınındayken beni fark etmemen tuhaf. Gerçi benim olduğumu da anlamazdın. Bu sefer maskesizdim. Annenin poşetlerini taşımak bahanesiyle kapının önüne kadar geldim. Kapının arasından gördüm seni. Sen ne kadar kaçmaya çalışırsan çalış ben seni bulurum
-Bno

Kağıdı okumamla evden fırlayıp çıkmam bir oldu. 

Bu kadar yakınıma geldi ve ben bakmaya tenezzül bile etmedim aferin bana gerçekten.

Etrafa baktığımda kimse yoktu.

Lan bu poşetleri taşıdıysa notu nasıl yazdı?

Önceden yazdı desek beni görebileceğini nasıl düşündü?

Hay Allah'ım ya.

Yanımdaki bankın üzerine baktığımda yine bir not vardı.

'Şu an ne kadar dikkatsiz olduğuna kızıyorsundur. Haklısın ama bilemezdin. Artık engeli kaldırsan mı? Bak istediğimde sana ulaşabiliyorum o yüzden yeter bence kalır artık hadi. Etrafa da bakma sen buraya gelene kadar ben çoktan gitmiş olurum'

Ne kadar malım yaa son şansı elimden kaçırdım.

Çok şansızım yaa. Bir de dikkatsiz.

''Eğer buradaysan çok beklersin kaldırmayacağım o engeli!" diye bağırdım.

Apartmandan içeri girdim ve eve çıktım.

Kapıyı çaldığımda annem açtı.

"Ne oldu ya o kağıt neydi onu görünce fırladın hemen?"

"Anne poşetleri taşımana yardım eden çocuk nasıl biriydi, kimdi?"

"Tanımıyorum ilk defa gördüm dedim ya. Uzun boylu kumral bi çocuktu bi de yakışıklıydı."
"Ne oluyor o kağıtta ne yazıyordu?"

Al şimdi açıkla. Ne yapacağım ben şimdi.

Telefonum çaldığında telefonu hemen elime aldım.

Zeynep arıyordu.

İşte be tam zamanında!

"Anne bir saniye Zeynep arıyor önemli bir şeydir." diyerek odama kaçtım

Telefonu açıp kulağıma dayadım.

"Kanka bu Bno rahat bırakmıyor bana yazmaya başladı Betül'e söyle engeli kaldırsın diye, engelledim bu sefer başka numaralardan yazıyor ya engeli kaldır ya da bu işin çaresine bak diye..."

"Dur be kızım iki dakika bir şey anlatacağım zamanlaman çok iyiydi.
Annem az önce marketten geldi poşetleri taşımasına birisi yardım etti, annem de bana söyleniyordu. Sonra annem yerde bi kağıt gördü dedi faturadır git al. Aldım ki not yazıyor üstünde. Annemin poşetleri taşımasına yardım eden kişi Bno'ymuş. Evden uçtum ama bulamadım. Eve gelince annem ne oldu diye sordu ne diyeceğim ben şimdi. O çocuk bana yazıyor bende engelledim falan mı? Bekliyor şu an ne yapacağım ya?"

"Oha oha oha. Sizin eve kadar geldi sen görmedin harbi malsın yaa."

"Sağol ya"

"Neyse şey. Ne yapacağız bilmiyorum annene nasıl açıklayacaksın? Şimdi gerçeği söylesek olmaz söylemesek ne uyduracağız?"

"Of yaa!"

"Kanka şimdi annen Bno'yu gördü onun hakkında ne dedi sordun mu bir şey?"

"Uzun boylu kumral ve yakışıklı dedi. Yakışıklı detayının üzerine bastı"

"Lan bu çocuk yakışıklıysa niye direkt karşına gelip çıkmadı?"

"Mal işte neymiş beğenmezmişim falan sonrada diyor yakışıklıyım, bu nasıl iş?"

"Kanka şimdi annen Bno'yu gördü..?"

"Evet gördü."

"Kanka o zaman fotoğrafını göstersek tanır."

"Fotoğrafını nasıl göstereceğiz benim zeki arkadaşım Zeynep?"

"Şimdi şöyle biz Bno'nun hangi sınıfta olduğunu biliyoruz..?"

"Evet."

"Sınıfına gideriz hoca sınıf fotoğrafı istedi herkes çekiliyor deriz topluca çekeriz sınıfı  sonra annene gösteririz tek tek."

"Oha lan arada bu beynin baya çalışıyor senin."

"Arada, öyle mi?!"

"Şaka yaptım şaka. Akıllı Zeynom benim."

"Yemedim ama neyse."

"Peki anneme nasıl açıklayacağız fotoğrafı çektik diyelim."

"Orayı sen hallet o kadar ben plan kurdum."

"En zor kısımı nasıl halledeceğiz acaba?"

"Şey de, o benim okuldan arkadaşım o olduğuna emin olmak için sordum sana. Kağıda ne yazmış dersede şey dersin telefonu bozulmuş mesaj yazamadı nota yazmış yazacağı şeyi."

"Ben inanmazdım."

"Olduğu kadar."

Telefonu kapatıp annemin yanına gittim.

"Sonunda gelebildin. Anlat bakayım o kağıtta evden fırlamanı gerektirecek ne vardı?"

"Anne şey o çocuk benim arkadaşımmış onun için sordum sana nasıl biriydi falan diye."
"Nottada şey yazıyordu telefonu bozulmuş önemli bir şey vardı onu söyleyecekmiş işte onu yazdı."

"Neymiş o önemli şey?"

"Proje ödevi yarına verilecekmiş."

"Sen projeni vermemiş miydin?"

"O verdiğim performanstı."

Allah'ım çarpılacağım yalan söylemekten.

"Hmm peki. Arkadaşınsa niye sana selam vermeden gitti?"

"Bilmiyorum işte koştum ama yetişemedim."

"İyi."

Daha fazla soru sormadı hayret.

En azından bunu atlattık.

Sırada Bno'yu bulma işi vardı.

Artık bulmaya çok yaklaşmıştık.

BNO | Yarı Texting (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin