Bölüm 6

152 77 60
                                    

*Sabah kalktığında Melanie odaya göz gezdirdi. Nerede olduğunu anlaması biraz zaman almıştı. Sallana sallana kalkıp, banyoya yöneldi. Tahmin ettiğinden iyi göründüğü için sevinmişti. Çıplak ayaklarıyla aşağı yöneldi. Merdivenleri inerken gelen müzik sesini duyduğunda gülümsemişti. Mutfağa vardığında gülümsemesi bir kat daha artmıştı. Ian, omuzunda bir tutacakla şarkı mırıldanarak kahvaltı hazırlıyordu. Sesi büyüleyiciydi resmen, hiç ses çıkarmadan bir süre izledi ve dinledi. Mutfağa yakışan, Dünya'nın yegane seksi erkeği Ian diye düşünüyordu. Ian'ın sesiyle gözlerini ona çevirdi. 

''Ne zamandır oradasın?'' 

Biraz utansa da belli etmedi Melanie ve yaslandığı mutfak kapısından ona cevap verdi. 

''Ne kadar güzel şarkı söylediğini ve mutfağa çok yakıştığını fark edecek kadar.'' dedi tatlı bir ses tonuyla. Bir yandan da harika vanilya kokusu burnuna ulaşmıştı kapıdan içeri ilerlerken. Ian, utangaç bir gülümsemeyle ona döndüğünde ''Sanırım bugün harika bir gün geçireceğim. Teşekkürler. Kahvaltı etmeden gitmeyi düşünme sakın.'' dedi, elindeki krep dolu tabağı göstererek. Krep Melanie'nin en sevdiği atıştırmalıklardan biriydi. ''İtiraz edemeyecek kadar açım. Ayrıca bu kokuyu duyup da nasıl gidebilirim? Ben bir krep canavarıyım.'' dedi ve tabağı aldığı gibi masaya oturdu. Ian, diğer her şeyi hazırlarken Melanie de hınzır bir gülümsemeyle onu izliyordu. İçtenliği onu daha bir çekici yapıyordu gözünde. Ian'ın yaptığı birbirinden güzel şeylerle mutlu bir kahvaltı yaptılar. Ama artık gitme vakti gelmişti. Melanie her şey için tekrar teşekkür ederek kapıda kısa bir süre vedalaştı onunla, tam adımını atmıştı ki Ian arkasından seslendi. Elindeki ayakkabıları sallayıp '' Bir şey unutmadın mı? '' dediğinde kahkahalar koptu yine ikisinde de. Melanie, üstünü kirletmiş çocukların annesine baktığı gibi bir yüz ifadesiyle Ian'a yöneldi ve elindeki ayakkabıları alıp ayağına geçirdi. Doğruca eve yönelmişti, geldiğini gören Jason hemen kapıyı açtı. ''Günaydın Melanie.'' dedi sırıtarak. Melanie'nin tepkisini merak ederken biraz da tırsıyordu. ''Günaydın, seni küçük yaramaz. Anahtarım olmadığını biliyordun ve kapıyı bilerek kilitledin. Demek ablaya komplo ha? dedi.  O içeri girerken Jason, odasına doğru koşmaya başlamıştı, Melanie de ayakkabılarını fırlatmış onu kovalıyordu şimdi. Kapıyı kapatamadan yetişti ve yatakta gıdıklamaya başladı. ''Şimdi görürsün sen.''

Jason gülme krizinin eşiğinde Melanie'ye yapmaması için yalvarırken artık gücü kalmamıştı. Son zamanlarda ilk defa ikisi de bu kadar mutluydu. Gülmekten karınları acıyınca, yığılıp kaldılar yatağa.Evdeki işlerini bitirip dışarı çıktılar. Tüm günü alışveriş yaparak ve etrafı keşfederek tamamlamışlardı. 

Ian ise yine kitaplarıyla vakit geçirmişti. Yarın, Melanie'nin planını uygulayacaklardı. Ayrıca Jason da yanında çalışmaya başlayacaktı. Hislerini söylemek için erken olduğunu düşünüyordu ama onu görünce kalbi hızlanıyor, midesi kasılıyordu. Bir yandan da korkuyordu ya, en büyük etken buydu. Alex'in yakınlarda olduğunu düşünüyordu. Ayrıca Anna'ya ihanet etmiş olabileceği de aklının bir köşesinden içini kemiriyordu. Ona olanların, Melanie'nin başına da gelmemesi için uzak durmak en iyisiydi. Ama gözlerini kapattığında karşısına gelen gülen yüzü, hepsinin üstüne bir çizik atıyordu.

xxx

Ertesi sabah Jason, ilk işinin heyecanıyla erkenden kalkmıştı. Melanie de işe gidecekti zaten, rutin işlerine dönmüştü sonunda. Birlikte çıktılar, Ian çoktan gitmişti. Melanie Jason'ı kitapçıya bırakıp ofisine sürdü arabasını. Vardığında herkesin masasında çalıştığını gördü. Günaydınlaştıktan sonra, Josh'a planlarını hatırlatan bir bakış atıp odasına geçti. Ian, öğlen molasına çıkmadan gelecekti.

AŞKIN İKİ YÜZÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin