Merhaba sevgili okurlar, uzun bir aradan sonra tekrar sizlerleyim. Beğendiğim bir şiiri sizinle paylaşmak istiyorum. Şiir alıntıdır. Şiirden sonra hikaye kaldığı yerden devam edecek, keyifli okumalar.....😇😇
Sana gelmek istedim
Çünkü beklemek bu sefer herşeyden
ağır gelmişti....Sana gelmek istedim
Çünkü herkesin metrekarelik alana sahip olduğu
kalbimde senin ülken vardı...Sana gelmek istedim
Çünkü ellerinin dokunduğu yerlerde çiçekler açardı. Ve boynundaki
kokuya bir ömür heba etmeye razıydım....Sana gelmek istedim
Çünkü uçurumun kenarında olsam bile senin verdiğin
his bulutların üstüne düşmek gibiydi....SANA GELEMEDİM
Çünkü benim bu şehirdeki yaşanmışlıklarım
hiçbir zaman valizime sığmadı...............
Fiziksel yaşadığımız acılar mı çabuk geçer yoksa ruhsal acılar mı? İşte beynimde dolaşan bu soruya net bir şekilde cevap verebilirim, belki de sadece bu soruya verecek bir cevabım vardır. Benim fiziksel acılarım bir kaç günde hatta hemen ertesi güne geçer ama ruhsal acılarım ilk saniyesiymiş gibi hiç geçmedi ve geçmeyecek.Bileğimi inciteli tam üç gün oldu. Bileğimi incittiğim ertesi gün Mehmet(doktor) amca kaybolduğumu ve yaralandığımı duyduğu gibi münever teyze ile soluğu yanımda almıştılar. Tabi ki de Ezgi haber vermişti, zaten haber vermeseydi şaşışırırdım.
Mehmet amca bileğime bakıp ciddi bir şey olmadığını ama dikkat etmesem kötü olabileceğini söyledi ve evden çıkmama bir hafta yasak koydu. Münever teyze ise yanımda kalıp kendisi bakmak istedi fakat Ezgi buna müsade etmedi. Kendisinin bakacağını ve zahmet edip yorulmalarını istemediğini tatlı bir dille söyleyip ikna etmişti.
Mehmet amca patronum Tolga beyden özel olarak kendisi benim için bir haftalık izin aldı. Tolga bey sağ olsun hiç sıkıntı yapmadan hemen izin verdi, hatta ziyareteme bile geldi.....
İşte bu üç gün içerisinde sürekli Uğur abi gidip geldi ve Uğur abinin annesi Aişe teyze ve babası Ahmet amca da ziyaretime geldi. Ezgi kafe ve ev arasında mekik dokuyor diyebilirim, çok yorulduğu için Zeynep' ten Ezgi' ye yardımcı olmasını rica ettim. Zeynep ricamı kırmayıp kabul etti.....
Kardeşim bileğimi gördüğünde çok korkmuştu yanımdan bir saniye bile ayrılmak istemiyordu. Galiba beni de kaybedeceğini düşünmüştü, biz birbirimizin herşeyi olduk artık ne o bensiz ne de ben onsuz yapabilirim. Okula bile gitmek istememişti, ama Uğur abi ve Mehmet amca zar zor ikna edip okula götürmüşlerdi.....
Şuan da tek başıma salonda koltuğun üzerinde uzanmışım beni tembihledikleri için yerimden fazla kalkmamaya özen gösteriyorum. Bir an önce iyileşip kafeye gidip çalışmak istiyorum böyle oturmak bana göre değil ve yanlız kalmak hiç hoşuma gitmiyor.
Aslında yanlızlığı severim ama yaşadığım o olaydan sonra her yanlız kaldığımda o adam aklıma geliyor ve bu beni oldukça rahatsız ediyor. Bu rahatsızlık korkudan dolayı değil başka bir şey var ama bir türlü ne olduğunu çıkartamıyorum.... Yada anlayamıyorum diyelim.
Daha fazla kafamı bu gibi düşüncelere yormak istemiyorum ve bunun için duş almak en iyisi olacak. Hem o korkutucu adam belki aklımdan çıkar. Bu düşüncemle hemen yerimden kalktım hemen dediğime bakmayın biraz zorlandım tabikide.......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİRAZDA SEN AĞLA #wattys2019
Ficción General"bir daha bu sokaktan geçmeyeceksin demedim mi lan"...... genç adam deliye dönmüştü. uyarmasına rağmen bu sokatan geçmişti. sözünü ikilettenlere sabrı yoktu.... genç kız korkudan deli gibi titriyordu nas...