Merhabalar ben geldim hemde sınır geçilmeden.. Buna nasıl karar verdim diye soracaksanız şöyle anlatayım kitabıma başlamadan önce bende sıkı bir okucuydum ve yeni bölümün gelmesi için abartısız 3 ay beklediğim olurdu. Şimdi düşünüyorum da bende bir zamanlar sizler gibi bekliyordum ve bu gerçekten can sıkıcıydı. Sizleri üzmek ve bekletmek asla istemiyorum Sınırları kaldırmayı yada azaltmayı ďüşünüyorum. Bunun hakkında düşüncelerinizi merak ediyorum. Son bir şey daha bu bölüme sınır koymuyorum ve size bayram için bir süprizim var inşallah... sizleri bölümle baş başa bırakıyorum keyifli okumalar....
Çaresizlik tüm canlıların ortak sorunuydu. Ama insanoğlu için bu bazen aşılması çok zor olabiliyordu. Tıpkı şuan yaşlı adamın çaresizliği gibi, kendinden yaşça küçük bir gence karşı gücü yetersiz kalıyordu. Yaşlı adamın anlamadığı tek bir şey vardı AZRAIL'in burada ne işi vardı. Bu evle ne ilgisi vardı bunu ölmeden öğrenmesi gerekiyordu.... Ama nasıl yapacaktı bu mümkün görünmüyordu.
Genç adam karanlık köşeden çıkmıştı ama hala eve hakim olan karanlık tam olarak görünmesine müsaade etmiyordu. Bunu görenler adamın kasten görünmek istenmediğini zannederdi ama saklanmak onun için bir amaç değildi ve hiç bir zaman da olmayacaktı.
“ İhtiyar, ihtiyar yaşından başından utanmıyor musun.” Alayla karışık söylemişti bu sözleri yaşlı adam sessizlik yemini etmiş gibi tek kelime etmiyordu hatta nefes almayı bile unutmuştu.
“ Az önce çok güzel konuşuyordun şimdi ne oldu da konuşmuyorsun. Yoksa dilini mi yuttun..” yine cevap alamamıştı.
“ Konuşsana lan..” genç adam sinirlenmişti. Etrafında bir tur attı sonra önünde durdu. Kaşlarını çatarak karşısındaki adama bakıyordu genç adam. Adam gözle görülür bir şekilde titremeye başlamıştı sonra aniden yere yığılmıştı.
“ Yazık genç bir kızın evine girmek senin için kolay olmuştu halbuki, ama şuan ayaklarımın dibinde olman şaşırtıcı...” adamın gözleri açıktı fakat hareket etmiyordu. Genç adam ayağıyla adamın sağ olup olmadığını yokladı yaşıyordu bu onun için yeterliydi. Arkasını dönüp odadan ayrılmıştı.
Tamda tahmin ettiği gibi Haluk' un adamları başlarında silah ile yerde oturmuş bir şekilde duruyorlardı. Bu genç adamın daha keyiflenmesine neden olmuştu.
“ Şuan bunlarla hiç uğraşasım yok hepsini ayrı ayrı yerlere koyun ve misafirperver olun, saygı da hizmette kusur etmeyeceksiniz anlaşıldığını umarak gidiyorum..” arkasını dönüp gidiyorken durmuştu genç adam arkasını dönme gereği duymadan son sözlerini söyledi...
“ Ha bide ihtiyarı canlı istiyorum ne gerekiyorsa onu yapın o ölürse siz de ölürsünüz...” ardından beklemeden çıkmıştı..
Evden çıkarken dikkat çekmemek adına etrafına baktı. Her zaman ki gibi sessizdi terkedilmiş gibiydi o yüzden bu mahalleyi seviyordu kimse kimseye hiç bir şekilde karışmıyordu yada karışamıyordu...
Genç adam evden çıktığı gibi arabasına doğru yürümeye başladı. Bir yandan da cebinde ki telefonu çıkartıp Ali aramaya başladı, telefon ilk çalışta açılmıştı..
“ Bir şey mi oldu abi hemen geliyorum..” genç adam derin bir nefes aldı..
“ Yok Ali bir şey olmadı anlamadan dinlemeden neden bu telaş. Bazen anlayamıyorum seni Ali..” karşıdan rahatlamış bir soluk sesi duyulmuştu.
“ Ben şey zannettim abi..”
“ Neyse ne Ali beni dinle sadece. Kızları eve bıraktın mı ?” beklemeden cevap verdi Ali...
“ Evet abi bıraktım eve geçtiler..” genç adam o sırada arabasına yerleşmişti.
“ Bu arada Ali kapının kilidi değiştirilecek sadece bir anahtar çıkartılacak yedek olmasın..” ardından ekledi.
“ İşini hallettikten sonra oyalanmadan hemen Asel' in evine gel, gelirken de yanında Hatun hanımı getir. Eve ayakkabılarla girildiği için kirlenmiş olabilir. Son olarak ta kırılan çerçevenin aynısını alıp eskisiyle değiştirirsin..” diye tembihlemişti. Asel eve girildiğinden haberi olmamalıydı yoksa korkudan uyuyamazdı. 0 yüzden en ince ayrıntısına kadar düşünmüştü genç adam...
***********
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİRAZDA SEN AĞLA #wattys2019
Ficção Geral"bir daha bu sokaktan geçmeyeceksin demedim mi lan"...... genç adam deliye dönmüştü. uyarmasına rağmen bu sokatan geçmişti. sözünü ikilettenlere sabrı yoktu.... genç kız korkudan deli gibi titriyordu nas...