•Bölüm 17 (Final)•

76 27 20
                                    

İyi okumalar...

Ömer'den

Bugün tam bir yıl oldu. Deniz'in gidişinin üzerinden bir yıl geçti. Bazıları gencecik yaşında gidiyordu işte. Ahlar vahlar, arkasından yakılan ağıtlar yalnızca bir kaç gün sürüyordu. Daha sonra herkes işine gücüne bakıyordu. Olması gerekende buydu ya. Geride kalanlar yaşamalıydı en azından. Eksik de olsa yaşayabilmeliydi. Acıyı özümüze koyalı, özlemi yüzümüze çizeli ve Deniz'i kaybedeli bir yıl oldu bile. Komplikasyon dediler ama ne sebepten ötürü bilmiyoruz. Elbette onu çok özledik. Özlemez olur muyuz hiç? Ama hiçbir acı sonsuza dek sürmüyormuş. Hem Deniz'in ölmesi için onu tanıyan bir kişinin dâhi hayatta olmaması gerekiyor. Bizler varken, sizler varken bunu söylemek ne mümkün?  

Hayır, annem geri dönmeyecek. Gittiği yerde mutlu olmalı. Babam mı? Ah, o da şu anda İtalya'da olmalı. Eskiden olduğu gibi, bitmeyen iş seyahatlerinden birisinde işte. Ama eskisine göre mesafeler yalnızca yollardan ibaret. Ben yine Bade Sultan'a emanetim. Aslında bakarsanız bu durumdan çok da şikayetçi olduğumu söyleyemem. Ne sanmıştınız ki? Annem geri dönecek, babam yanımda olacak ve ben üniversite sınavında başarılı olacağım falan mı? Hey çocuklar, burası başka bir gezegen de olsa gerçekler kaçınılmaz. Ve galiba o gerçeklerle yüzleşmek düşündüğüm kadar zor olmadı benim için. Sizin de yüzleşmeniz gereken gerçekler varsa eğer korkmayın, kaçmayın ve yaşınıza aldırmadan ayakta durun. Güçlü olun. Yalnız değilsiniz. Yanınızda ben, Hakan, Bora, Aslı ve Deniz var. Hatta beyefendinin keyfi olursa Kaya da yanınızda olabilir. Özünde iyi çocuktur. 

Ah! Şu üniversite sınavı. Hayatımızı beş şıkka sığdırmaya çalıştığımız sınav. Binlerce öğrencinin o yaşlarını hatırlarken anıları yerine gecelerce bu sınav için soğuk terler döktüğünü hatırlayacakları lanet sınav. Merak ediyorum da, sürekli bir şeyler için sınanmaya mı geldik bu dünyaya? 

Diğerleri bir bölüme yerleştikleri için tuzları kuru tabi. Onlar üniversite havasına kapıldılar hemen. Keşke şu Hakan'ın söylediği hogwarts mektubu bana gelseydi 11. yaş günümde. İşte o zaman tüm bunlara gerek kalmazdı öyle değil mi?

Bu sene olmadı. Seneye olması için elimden gelenin en iyisini yapacağım. Bir sınavın beni alt edebileceğini düşünüyorsanız eğer çok fena yanılıyorsunuz benden söylemesi. Üniversitenin değil mutlu bir hayatın kapılarını aralamak için çok çalışacağım. Başarabileceğimi biliyorum. Sizin de başarabileceğinizi biliyorum. Çalışırsak yapabiliriz. Öyle ya, biz istersek tüm zorlukların üstesinden gelebiliriz! 18. yaşımı tüm zorluklara rağmen dolu dolu yaşadığım için, arkadaşlarımla doya doya kahkaha attığım için mutluyum. Ve Deniz'i özlüyorum.
Hep zor mudur bu 18. yaş?

~Son~

Bu kitabın ilk bölümünü yayımlamak için nasıl bir heyecana kapıldığımı, sonrasında bölümleri yazarken kaç kelimeyi kaç cümleyi sildiğimi, gelen her bir oy ve yorum için nasıl gülümsediğimi ve umutsuzluğa kapıldığımda kimlerin beni yeniden yazmaya ittiğini unutmayacağım. Kimi zaman okuyan olmadı kimi zaman yazamıyorum galiba dedim ama sonrasında şöyle bir karar aldım: Okuyan bir kişi dâhi olsa onun için yazacağım. Bu böyle yarım kalmayacak ve başladığım işi bitireceğim. 

İşte sözümde durdum, bir kişi dâhi okusa yazmaya devam ettim ve başladığım işi bitirdim. Beni her zaman destekleyen ve güç veren insanlar, sizler iyi ki varsınız. İyi ki bu kitabı yazdım. İyi ki Galaksinin Yıldızları ailesini oluşturdum.

Hoşça, dostça ve sağlıcakla kalın. En kalbî sevgilerimle.

Galaksinin Yıldızları •Tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin