•Bölüm 4•

183 134 31
                                    

İyi okumalar...☁

"Ölüyom! Lan Allah'ını seven şu boruyu ağzıma soksun!"

"Lan saçmalama koskoca bahçe hortumu o. 'Hidi bişliyilim!' diyen kimdi. Kalk hadi."

"Lan keşke yarın yapsaydık cacığım çıktı."

"Hıyardan cacık olduğu doğrudur kardeşim."

Bora'nın söylediğine gülerken detayı yakalamadığı için mutluyduk. Ama sonra birden beynine kan gitmiş gibi atladı.

"Yarın mı dedi o?"

"Hayır, demedi."

"Yarın dedi. Lan ne yarını?"

"Ha kanka şey ya müdür iki gün vaktiniz var dedi de."

"Lan eğer yarın hava bulutluysa senin ağzına o boruyu sokarım. Bekle sen bekle."

Bora telefonunu çıkartıp hava durumuna bakarken ben yerde yatan Hakan'ı kaldırıp "Kaç kardeşim kaç." dedim. Hakan topukları yağlamış koşarken Bora "Gel lan buraya bu boruyu senin ağzına sokacam. Ya da başka yerlere mi soksam! Gel bunu beraber tartışalım! Hakan!" diye avaz avaz bağırıp Hakan'ın peşine düştü. Biz arkalarından gülerken yerdeki bir kağıt dikkatimi çekti. Elime alıp katlanmış kağıdı açtım. Açtığım gibi kapatıp çantama attım. Aslı "O neydi kuzu?" deyince aklıma gelen en mantıksız yalanı söyledim.

"Edebiyat notum düşmüş de."

"Sen? Edebiyattan not tuttun? Oo Ömer Başkan bizde bakalım şu notlara ya."

"Ya ben not tutmayı bilmiyorum ki. Ne yazdığımı ben bile okuyamıyorum. Hadi gidelim bizde."

Motoruma atlayıp hemen eve gittim ve odama çıkıp kağıdı çantamdan çıkardım. Kağıtta hepimizin isimleri sıralıydı.

1. Hakan Köseoğlu

2. Aslı Bora

3. Deniz Ünsal

4. Bora Aytepe

5. Ömer Soykan

Bunun ne olduğunu anlamasamda kağıdı çalışma masamın çekmecesine koydum.

Akşam yemeğimi yiyince geri odama çıkıp duş aldım. Üstümü giyindikten sonra whatsapptan gelen grup mesajlarına baktım.

Site Sakinleri

Hakan: Boraşkımmm barıştık mı?

Bora: Hakan o telefonu bir taraflarına sokacam şimdi.

Hakan: Ya sende hep bir taraflarına bir şeyler sokucam deyip duruyorsun. Fantazi dünyan rengarenk hahahha

Bora: Ya akşam akşam git şurdan sinirlerimi bozuyorsun.

Ömer: Sakin olun bi ya. Noldu Hakanı yakalayabildin mi?

Bora: Bunu sen anlatmak ister misin Hakan yoksa ben mi anlatayım?

Hakan: Babam doğuruyormuş annem gel çay iç diyor ben kaçtım.

Bora: Lan valla salak bu çocuk.

Ömer: Ee naptın çıkışta?

Bora: Bu koştura koştura parkın oraya kaçtı. Peşindeyim bende. Baktım şöyle yok, arkamı döndüm gidiyordum ki hani boru gibi bir şey oluyor ya parklarda çocuklar emekliyerek geçiyor içinden işte bu onun içine girmiş. Güneş vurduğu içinde silueti belli oluyor. Sessizce gittim yanına. Kafamı içeri sokup 'Böö!' diye bağırdım bu çığlık atıp anne diye yırtınıyor. Görmen lazım gülmekten yerlere yatarsın.

Galaksinin Yıldızları •Tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin