"Öğrenmem gerekeni öğrenmiş, eve dönüş yolunda idim.
Attığım her adımda, gideceğim nokta daha da uzaklaşıyordu."İkinci dostuma ulaşmış idim, bir süre ona bakarak "Ey sırdaşım
bugün öyle bir yük taşıyorum ki, bu zamana kadar bir çok anı ve acı paylaştım senin ile hiç biri bu kadar ağır gelmemişti bana.Ben nasıl söylerim şimdi "Oğlunun peşine düşeceklerini ve ikisini de öldürmek istediklerini".
Aklım da hep bu soru ile evin yolunu tutmuş, bir süre sonra eve varmıştım.
Kapıyı Samet açmıştı.
Samet: Ooo beyimiz teşrif ettiler sonunda.
Tuna: Cevap bile vermedim ona.
Samet: Ne oldu Tuna ? Yüzünün rengi gitmiş gördüler galiba seni !
Tuna: Hayır. Kimse görmedi beni. Gulya nerede ?
Samet: Duş alıp uyumasını söyledim, oda da uyuyor, rahatsız etme istersen şimdi.
Tuna: Samet bugün çok kötü bişey öğrendim.
Samet: Anlat oğlum çatlatma adamı !
Tuna: Koşkar koma ya girmiş, şu an yoğun bakımdaymış.
Samet: Bunun neresi kötü ? Gebersin Pez...k !
Tuna: Kötü olan sadece Koşkar bu durumda. Kardeşini telefonda konuşurken duydum.
Samet: Ne duydun ?
Tuna: Bi sus! Allah aşkına anlatmaya çalışıyorum, zaten zorlanıyorum anlatmakta kesme bi kere de !
Samet: Ne oldu böyle ya ?
Tuna: Samet, Çete çocuğun peşine düşmüş ! Benim resmim çekilmiş, her yerde kadını ve beni arıyorlarmış.
Samet: Ne ? Ne diyorsun lan sen ?
Tuna: Dediğimi duydun Samet.
Samet: Hemen Polise gidiyoruz evin adresini gösteriyorsun, bu konuyu onlar çözecek.
Tuna: Polise gitmek demiş iken,karakolda ki adamlarına haber bıraktıklarını Azerbaycan uyruklu başvuran tüm kadınların bilgisini istediklerini söylememişim sana.
Samet: Ne yapacağız şimdi ?
Samet'in bu cümlesi üzerine bir çığlık yükseldi evimizden, sesi kulaklarımızı deliyor idi.
Bu ses Gulya'ya ait idi.
Konuşmalarımızı dinlemiş, öylesine çığlık ile ağlıyordu ki üst katta ki komşularımız, kapı ya inip sorunun ne olduğunu sormuş "Samet, Tuna'nın kız arkadaşı aralarında kavga çıktı ona tepki gösteriyor yenge hanım diyerek olayı geçiştirmişti".Çok şaşkın bakışlar ile bakıyordum komşulara yüzümdeki ifadeden yalan olduğunu anlayabilirlerdi.
Komşular gittikten hemen sonra,
Gulya Kapıyı aç diyerek seslendim !Kapıyı açtığında gözyaşlarından yüzünün her yeri yaş ile dolmuş darmadağın halde idi.
Gulya: Duyduklarım doğru mu?
Tuna: Ne duydun ?
Gulya: Uzatma söyle işte duydum sizi! Söylediklerin doğrumu !
Tuna: Evet doğru dedim usulca.
Gulya: Tekrar ağlamaya başladı.
Tuna: Samet sus pus olmuştu, onun gibi bir adam bile teselli edecek söz bulamıyordu !
Gulya, Oğlum! Oğlum! Diyerek ağlıyordu.
Tuna: Bu bakım evini kim biliyor ?Adını Soy adını kim biliyor ?
Gulya: Nadiya biliyor !
Tuna: Nadiya'yı kimler tanıyor ?
Gulya: Sadece Koşkar tanıyor!
Tuna: Çok iyi o zaman vaktimiz var! Yarın ilk iş Nadiya'yı arayacaksın,numrasını değiştirmesini isteyeceksin !
Gulya: Sonra ne olacak Tuna ?
Tuna: Sadece sen tehlikede değilsin,üzülme kanımın son damlasına kadar mücadele edeceğim ağlama yeter ki.
Git elini yüzünü yıka şimdi.Gulya odadan çıktıktan sonra Samet, "Tuna nasıl mücadele edeceksin oğlum" diye sordu.
"Bana bir silah ayarla Samet, Susturuculu ve dürbünlü olsun".
Samet: Çıldırdın mı sen ?
Tuna: Hayatımda ilk defa sağlıklı düşünüyorum. Bu dediğimi yapar mısın ?
Samet: Hayır !
Tuna: O halde ben ayarlarım !
Samet: Kararlısın yani !
Tuna: Evet! Kardeşim sen değil miydin? Kendini öldürür isen ben ne olacaktım diyen ?
Şimdi tek fark var, onlar beni öldürecek kararını buna göre ver !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUNA #Watty 2019
Short StoryAdım Tuna dedim. Ağlamaklı bir sesle bana yardım et diyerek, benden yardım istedi. Boynunda ip olan bir adamdan mı yardım istiyorsun ? Evet. Benden korkmuyor musun ?. Hayır. Neden ? "Boynunda ip olan bir adamsın, hayattan beklentisi kalmayan bir ad...