" Samet, silah için ikna olmuş ancak tedarik etme konusunda çaresizlik içinde idik. Getirmiş olduğu haber ile telaş içinde planlamalar yapar iken, bir yandan silahı nasıl ayarlayacağız bunu düşünmeye başlamıştık.
Bir ara Samet, Evi izleyen var mı diye pencereden yolu izlemeye koyulduğu sırada pencere altında birinin bizi dinlediğini fark ettik"
Samet, hemen silahını çekti ve arka kapıdan dolanıp adamı yakaladık.
Adamı kimse görmeden eve soktuk "Adamın amacı da bu imiş " saat gece 11:25 civarları idi.Kimdi bu adam ?
Daha önce gördüğüm şahısların içinde yoktu bu. Sorgulamaya başladık.
"Samet'e Olan saygımdan ötürü soruları o soruyor,biz dinliyorduk".
Samet: Kimsin Sen?
+ Elçiyim! Düşmanınızın Düşmanının Elçisiyim.
Samet: Ne biçim cevap lan bu ! Kimsin ? Neden bizi dinliyordun ? Kim gönderdi lan seni ?
Elçi: Bir haber aldık ! Müthiş bir haber ! O grubun içindeki adamımız bize müthiş haberi ulaştırdı.
Samet: Daha açık konuş yoksa buradan sağ çıkamazsın.
Elçi: Senmi öldüreceksin beni ? Astsubay Başçavuş Samet ! Yoksa Astsubay Üst çavuş iken
ordudan atılan bu zavallı adam mı ?
Samet: Sen bunları nereden biliyorsun ? Siz ne iş yapıyorsunuz ?
Elçi: Biz herşeyi biliyoruz ! Ölüm Meleğinin işini kolaylaştırıyoruz !
Planlarınızı öğrenmek istedik. Markette elinde resim ile sizi soranda bendim.
Şimdilik güvendesiniz merak etmeyin ! Onlar henüz sizi bulamadılar.Koşkar'ı yatırıldığı hastaneden götürdüler, hiçbir iz bırakmadan götürdüler müthiş bir plan ile şuanda bunlar ile uğraşıyorlar.
Siz şuanda Türkiye'de ki en büyük yabancı Fuhuş ve Uyuşturucu baronunu yaraladınız.
Hali ile onlar sizi ortadan kaldırmak isteyecek.
Resmin henüz onların eline geçmedi, aydınlatmak için verdikleri stüdyo bizim stüdyomuz ve resmini çeken adam bizim adamımız.
Samet: Bizden ne istiyorsunuz ?
Elçi: Biz bu adamları öldürmek istedik, ama sonuçları ağır oldu her defasında çok kayıp verdik.
Bu sefer olay farklı, yaşamak için öldüreceksiniz ! Allah'tan başka bişey istemeliymişiz.
İşte kiminin sıkıntısı kimine mutluluk veriyor "Ölürsün yada Öldürürsün" !!!
Samet: Bunun sizin ile ilgisi ne ?
Elçi: Onuda anlatayım meraklı adam !
Siz onları öldürmez iseniz onlar sizi öldürecek ! Bu zavallı adamın(Tuna) dediği gibi sizi bilen adam sayısı şuanda çok az "Bin" kişilik bir örgüt içinde sadece "on" kişi biliyor sizi bu haber henüz gizleniyor herkesten bunu fırsata çevireceksiniz.Onun istediği "Silahı biz temin edeceğiz" kendi hayatı için değil ama bu kadının hayatı için öldürecek onu değilmi ? Eski nişancı ? Başka çarende yok !!
O azınlık ölecek sonra adamlarının başsız kalışı ve bir kadın yüzünden bilinmeyen bir adam tarafından öldürülmesi sonrası biz onları himaye edeceğiz. Yani bizim çıkarımıza karar vermenizi beklemiyorum mecbursunuz !Tuna: Siz bunları nereden biliyorsunuz ?
Elçi: Bu kadar soru yeter ! Bu gece saat 04:00 da silahın kapına bırakılacak. Ertesi Gece saat 02:00 de döneceklerini söyledi bizim adamımız. Bu arada bizden biri resmini ve eski nişancı olduğun bilgisini onlara verecek ! Bu da senin elini çabuk tutman gerektiği demek! Ölen her adamın sebebi sen olduğunu bilecekler. Ben görevimi yerine getirdim şimdi gidiyorum, unutmayın ben sizi bulurken zorlanmadım emin olun onlarda zorlanmayacak.
Ve sen meraklı adam(Samet) engel olmaya çalıştığın üçünüzün hayatı !
Tuna, Sana son teknoloji silah getireceğiz.
Son olarak Gulya Hanım, siz bir ateş yaktınız, size çok minnettarız. Oğlunuzun hayatı bu adamların ellerinde ! Size önerim ağlamak yerine dua edin.
Hoşçakalın gece 04:00 da görüşmek üzere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUNA #Watty 2019
Cerita PendekAdım Tuna dedim. Ağlamaklı bir sesle bana yardım et diyerek, benden yardım istedi. Boynunda ip olan bir adamdan mı yardım istiyorsun ? Evet. Benden korkmuyor musun ?. Hayır. Neden ? "Boynunda ip olan bir adamsın, hayattan beklentisi kalmayan bir ad...