Allah'ım bu nasıl bir soru, Samet daha önce bir çok kez bu ithamlarda bulunmuştu, ancak hiç biri bu kadar etkilememişti.
Tuna: Samet bu konu'yu defalarca konuştuk seninle !
Tekrar neden açıyorsun ? Acı çekmem için mi ?Samet: Hayır! Yaşadıklarını anlıyorum, yaptıklarını anlamıyorum, bu sebep ile sana hak vermiyorum.
Bu konuyu konuşmak için hiç bu kadar hazır görmedim seni.
Düşün biraz !
Orada intihar edecektin, Cesedini bulduklarında senin için acınaklı sözler söyleyecekler, belki de bir aptal olduğunu ve sen bunları duyamayacaksın kendini ifade edemeyeceksin !
Hiçbir şeyi düzeltemediğin gibi bunuda düzeltemeyeceksin !
Sonra ne olacak ?Tuna: Lütfen sus !
Samet: Neden Tuna ! Neden ?
Kendi sorunlarını çözmekten aciz biri olduğun ortaya çıkacak diye mi ?Tuna: Hayır !
Samet: Ne hayır ! Açıkla o zaman, Sorun ne ?
Susmuş Samet'e bakıyordum, daha önce onu bu kadar agresif görmemiştim. Tüm sorunlarımı bilse de bu konuları bir kere sorar, sonra boşver ya düşünmeyelim bunları diyen adam bugün bana hesap soruyordu.
Açıklanacak bişey yok! Kapatın Konu'yu lütfen...
Sen beni anlayamazsın Samet.Samet: Neyini anlayamam ? Beni anlamayan sensin !
Kendi sorunlarından başkalarını göremiyorsun, Bu kadını nasıl gördün
hala şaşkınım her ne kadar kızsamda bu duruma sevindiğimi göremiyorsun.Biz senin ile "Hakkari" de tanıştık fakat şuan "İstanbul"dayız .
Neden diye hiç düşündünmü ?Tuna: Neden anlat seni neden anlayamıyorum ?
Samet: Sen Askeriye'den atılmış olabilirsin.
Gulya: Atıldımı ?
Samet: Gulya, müdahale etme lütfen !
Askeriye'den atılan sensin dimi ?
Tuna: Sustum.
Başımı öne eğerek dediğini onayladım.Samet: Neden buradayım düşündünmü ? Bak yine birlikteyiz !
Herşeyini kaybettiğini düşünüyorsun !
Ben özel harekattan ayrılarak yaşayabileceğin tek şehir olan İstanbul'a tayini mi istedim...
Allah aşkına kimin İçin ?
Kardeşim dediğim adam kendini asıyormuş ! Olaya bakar mısın ?Tuna: Sende git uyu kalkınca konuşuruz.
Samet: Neden kaçıyorsun? Uyku mu bıraktın ? Neyse biraz gidip dinleneceğim, döndüğümde konuşacağız bu konuları ve ne yapacağımızı.
Diyerek odadan çıktı.Sus pus olmuştu artık cümlelerim, "Allah'ım ben bunları nasıl göremedim !" Nasıl düşünemedim,
gerçekten de dediği gibi istanbul'a neden geldiğini anlamıyor, sorduğumda görev yerim buraya çıktı diyordu.Benim içinmiş.
Gulya: Tuna, Allah'a şükürler olsun sizi karşıma çıkardı.
Tuna:Neden ?
Gulya: Nasıl şükretmeyim ki.
Senin için yapılan fedakarlığın aynısını sende benim için yaptın, sen olmasaydın ne olurdu bilmiyorum.
Tuna: Önemli değil. Samet kalkınca konuları toparlayıp, araştırma için çıkacağım, o ev ne tarafta tarif et bana.
Adam'a ne olmuş, bilgi almaya çıkacağım.Gulya: Seni görürlerse öldürürler.
Tuna: Senin beni gördüğünde de ölmek üzere değil miydim ?
Gulya: Evet, Öyle idin.
Tuna: Seni gördüğümde, sende öyle değilmiydin ?
Gulya: Evet.
Tuna: O halde korkmamızı gerektirecek bişey yok.
Gulya: Korkmuyormusun gerçekten ?
Tuna: Korkuyorum.
Gulya: Korkmadığını söyledin az önce.
Tuna: Ben o adamlardan değil, seni oğluna ve ülkene geri gönderememekten korkuyorum !
Kafam çok karışık Gulya, biraz dinlenelim lütfen, rahatsız olma ben salondayım bir ihtiyacın olursa seslenirsin !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUNA #Watty 2019
Kısa HikayeAdım Tuna dedim. Ağlamaklı bir sesle bana yardım et diyerek, benden yardım istedi. Boynunda ip olan bir adamdan mı yardım istiyorsun ? Evet. Benden korkmuyor musun ?. Hayır. Neden ? "Boynunda ip olan bir adamsın, hayattan beklentisi kalmayan bir ad...