Bölüm(21)

2.3K 153 35
                                    


24K (Okuyan oy veren herkesi çook seviyorum sizin sayenizde🌹)
Ve satır arası yorumlarınızı kahkaha atarak okuyorum.O kişilerede ayrı bir teşekkür ediyorum 🙌🏻

İyi okumalar..

Güzel bir güne başlamayı umarak yataktan kalktığımda dolaptaki kıyafetlerin bir kısmına bakarak göz deviriyordum.Kaçıncı yüz yılda yaşıyoruz acaba?
Rahat edebileceğim siyah bir şort ve atleti hızla üzerime geçirirken kahvaltıdan önce biraz kütüphaneye uğramayı düşündüm.Önüme düşen saçlarımla tüm düşüncelerim dumura uğradı.Saç tokamı kaybetmiştim ve saçlarımı toplayamadığım için ayrı bir sinirliydim.
Spor ayakkabılarımıda ayağıma geçirdiğimde aynaya bir bakış attım.Cidden bir Kraliçe böyle olur muydu?
diye sorduğunuzu duyuyordum.Fakat olacaktı. Rahat olmadığım bir kalıba sokulamazdım.
Kapıyı açarak dışarı çıktım.Her zamanki gibi herkes kahvaltı masasında toplanmıştı fakat Karaduman kardeşlerle dün vedalaşmıştık.
Ben veda etmemiştim çünkü bizim bir sonumuzun olmadığını biliyordum.Ülkelerinin başına geçmek zorundaydılar ve o ülkenin iyi bir kalkınmaya ihitiyacı vardı.O ülkede yaşayan herkes bunu iyi biliyordu.Ve o ülkeyi adam edecek en iyi iki adama denk gelmişlerdi.Şanslıydılar.
Masaya giderek kendi yerime oturduğumda herkese afiyet olsun diyerek yemeğime başlamıştım.
Açıkcası şu sıralar rahatlamıştık ve her şey belli bir düzene oturmaya başlıyordu.
Dünyaya gönderdiğimiz bir ekiple orada yaşayan Pretuslulara ve diğer Edmondlar gibi kaçak olarak yaşayanları bularak seçimleri onlara sunarak ülkede korunma ve barınmaları için elimizden gelenin en iyisini yapıyorduk.Axel liderlik için yaratılmış olmalıydı.Bana Kraliçe diye hitap ediyorlardı ama bu daha çok lakap haline gelmiş gibiydi.Fakat Axel'e Kral diye hitap etmek gücü hissedilebilir hale getiriyordu.
Birçok kişinin yardımıyla eski akademiyi yeniden düzenleyerek kullanılabilir hale getirmiştik ve birçok öğrencinin kaydı şimdiden yapılmıştı bile.
Ve bende o okulda bulunan eğitmenlerden biriydim.
Yanlış duymadınız.Her en kadar bunu reddetsemde savunma sanatları dersine benim girmem resmen oy birliği ile onaylanmıştı.
Tabi herkesin kullanmak istediği alete görede Greyjoy,Larissa,Edmond'ta eğitim verenlerdendi.
Lucas ise işin teknolojik tarafındaydı ve o yoğunluğun arasında seçmeli olarak teknoloji derslerine girecekti.
Lucas gibi eğlence meraklısının derslere girmesi işk baş beni güldürsede işini nasıl bir ciddiyetle yaptığı konusu aklıma gelince o gülümseme bir gurur ifadesine dönüşüyordu.
Ve tabi herkesin yatkın olduğu elemente bağlı olarak sınıflandırma yapılıcak ve ona göre belirli öğretmenler seçilecekti.Havaya zorla ikna ettiğim ve onunda benim gibi girdiği birçok ders olan Arda-zeki olmak kolay değil-Toprağa ise Edmond'un tanıdığı bir kişi gelecekti fakat kendince bir işi olduğu için aramıza bir sonradan katılacaktı.O gelene kadar da doğa dersine giren Martin onun yerine girecekti.Ateş ve Su'nun başına kimin geçeceği ise zaten mecburi olarak belliydi.
Faris ve Atakan bizimle olması imkansız olduğu için derslere bir süreliğine ben girecektim.Daha sonra ne yaparız bilmiyordum.
Axel ile bu eğitmenlik konusunu konuşmuştum ve kimliğimin öğrenilmesini istemediğimi söylemiştim.
İlk başta zaten az bir süre önce tüm ekranlarda boy boy görüntülendiğimi söyleyip ardından nedenini sorsada kimsenin ne benden korkmasını ne de anlamsız bir şekilde Kraliyetten olduğum için saygıyla davranışlarının değişmesini istemediğimi söylemiştim.
O ise dediklerimden sonra kabul ederek beni odasından kışkışlamıştı.Malum fazla meşguldü.
Ve okul müdürüne gelecek olursak.En içimin rahat olduğu konu oydu galiba.
Slizzer Axel'i kırmayarak okulun başına geçmişti ve bu öğrenciler için hem iyi hemde kötü oldu diyebilirim. Slizzer'in gazabına uğramak güzel değildi kendimden biliyordum.

Okulun eğitmenlerinin yaşlarının bu kadar genç olmasının sebebi ise diğer tüm tecrübeli ve eskiden eğitmen olan kişilerin orduda düzeni sağlayarak tüm siyasi ve ekonomik işleri halletmeleriydi.
Zaten okuldan en başarıli bir şekilde mezun olanlar orduya alınacaktı.
Ve bu okulu diğer okullardan ayıran en büyük özellik diğer ülkelerden öğrenci kabul etmesi ve hepsine Pretus'lu gibi muamele göstererek en iyi şekilde eğitim verilmesiydi.Diğer ülkelerdeki birçok aile çocuklarının bu okula kabul edilmesi için çoktan mulakatlara hazırlanmaya başlamıştı bile.
Orduya seçilen öğrencilerin bulunduğu bu okula alınmak o kadar kolayda değildi.
Çünkü ileride insanların hayatları onların elinde olacaktı ve bu iş için en iyilerinin seçilmesi önemliydi.
Yıktıkları Pretus küllerinden yeniden doğarak en ihtişamlı halini almıştı.

Kara Kraliçe 1: KaraKanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin