Bölüm(4)

4.7K 300 32
                                    

Asenanın Ağzından

Kendimi aşağıya bıraktığımda denize seri bir şekilde resmen çakılmıştım.Yüzmeyi bildiğim için kolayca su yüzüne çıktım ama yinede canım acıyordu.Zorlukla kayalıkların kenarına doğru çıktığımda nereye gideceğimi bilmiyordum. Hastanenin kenarında ormanlık alan vardı ama oraya gidecek kadar delirdimmi diye düşündüm ama daha sonra deli hastanesinden kaçtığım aklıma geldiğinde neden olmasın diye düşünüp yürümeye başladım.Ormanın içine ilerledikçe baykuşun seside benimle ilerliyordu.Daha sonra mağra gibi bir boşluğun içine doğru süzülen baykuşun arkasından bende girdim.Mağaranın içinin karanlık olması gerekiyordu ama ben sanki daha önce gelmişcesine aydınlık görüyordum.Mağara en son bir açıklığa kavuştuğunda ağzım açık kaldı.Ben resmen bir kurt inine girmişim..

Urasın Ağzından

Farisin dediklerinden sonra beynim resmen işlemeyi durdurmuştu.Kaç senelik arkadaşımı,kardeşimi deliler hastanesine yatırmışlar daha da beteri kendini aşağıya atmıştı.Ellerim titremeye başladığında."Doktorlar kendini attığını söylüyor arama ekiplerini devreye sokmuşlar denizde onu arıyorlar"dedi ve yutkundu."Ama o kendini atmaz onun zeki bir kız olduğunu benden daha iyi biliyorsunuz."dediğinde kafamı olumlu anlamda salladım."Evet,evet asla ölemez o..o ölmemiştir"diyerek bir o yana bir bu yana yürüyordum."Ne zaman olmuş"dediğimde Faris kaşlarını çatıp."Akşam kontrole gitmemişler sabah kapıyı açtıklarında ise duvarda bir sembol bulmuşlar ve pencere açıkmış"dediğinde "Pencerelerde demir felan yokmu bu kadar korumasız mı!?"dediğimde ise "Asıl açıklayamadıkları bu demir eğilmiş bir şekilde bulmuşlar yani bir insanı geçtim,bir kızın o demiri eğmesi imkansız"dediğinde içimden bütün bunları nereden biliyorsun demek geçti ama sessiz kaldım benim Asenayı bulup onu sinir etmem lazımdı.

Dışarıdan bağrışma sesleri gelmeye başladığında tüm okul neredeyse giriş kapısına doğru toplanmış, olan biteni izliyordu.Aybars çökmüş bir halde babasına bağrıyordu babası ise ağlıyordu.O an kalbimde bir ağrı hissettim ve sabahtan beri ağlayan Rima'nın bu görüntüyü gördükten sonra yere yığılışı,Farisin ise sinirle duvara yumruk atışı..Herşey yavaş çekimde oluyordu.Faris arabasına bindiğinde bende hemen yan koltuğuna oturup konuşmaya başladım."O ölmedi"diyebildim sadece Fariste bunu söylememi bekliyormuş gibi hızlıca sürmeye başladı.

Asenanın Ağzından

Kurt ininin içinde ne yapacağımı bilmez bir halde kurt sürüsüne bakıyordum onlar ise en ufak bir hareketimde bana saldırmayı bekliyorlardı.Baykuş kulakları rahatsız bir şekilde bağırarak aşağı inerken kurt şekline bürünmüştü.Ağzım açık olan biteni izliyordum.
Kahverengi kırçıl bir renge bürünen kurt uluduğunda sürü ayaklanıp resmen saygı gösterircesine tek ayaklarını büküp başlarını yere eğmişlerdi.Ben ise film izler gibi hareket etmeden olan biteni izliyordum.En sonunda şekil değiştiren baykuşta bana dönüp aynı hareketi yaptığında gerginlikten bayılacaktım.Şu an yaşadığım şeyleri akıl ve mantıkla açıklayamayacağımı biliyordum ve bizzat kendim yatacaktım bu sefer hastaneye.

Baykuş kılığındaki kurt insan formuna dönüştüğü zaman artık son raddeye gelmiştim ve arkamı dönüp koşmaya başladım.Ama insanın bana seslenmesiyle çakılı kaldım."Efendimiz hoşgeldiniz"dediğinde yutkunup arkamı döndüm."Siz kimsiniz"dediğimde beyaz pelerininin altından gözlerime baktı."Ben bir orenim efendim yani şekil değiştiren size zamanı geldiğinde yardım etmek için gönderildim."dedikten sonra "Siz özel birisiniz beklenen zaman geldi artık kendi görevinize liderlik edeceksiniz"dediğinde gülüp."Lütfen şaka yapıyorsanız devam ettirmeyin"dediğimde tek elini kafama doğru yaklaştırdı.Bir adım geri gittiğimde "Lütfen izin verin"diyip elini başıma koyup "Sizi kendinize tanıtmama izin verin"dediğinde anılarım daha doğrusu kabullenmek istemediğim güçlerim gözlerim önüne serildi.Benim hatırlamadığım zamanlardan bile anılar gözlerimin önüne seriliyordu.Annemin ölümü bile..
Gözlerimi açtığımda kurtlar korkuyla geriledi.Oren'e döndüğümde "Sizi üzdüysem affedin"diyip yere çöktü.Gözümden aktığını bile farketmediğim yaşı silip "Hayır üzmedin kalk"diyip duvara yasladım kendimi."Bana ne olduğumu söyle Oren"dediğimde Oren heyecanlı bir şekilde ayağa kalkıp"Onu hiç kimse bilemez sadece siz bileceksiniz siz seçilenlerdensiniz bir amaç için seçildiniz ve bunu yapabilecek tek kişi sizsiniz gücünüzüde kime karşı savaşacağınızıda siz belirleyeceksiniz diğer herkes gibi eefendim"dediğinde kafam iyice allak bullak olmuştu."Benden başkalarıda mı var "dediğimde "Evet efendim ama dağınığız herkes kendi görevini yapar tanrıçamıza hizmet eder"diyip "Siz bunlarla kafanızı yormayın zamanla öğreneceksiniz dediğim gibi şimdi sizi evinize bırakalım"dediğinde kafamı salladım.Kurt şekline bürünüp uludu ve tüm kurtlar ayağa kalkıp arkama geçti.Ben dışarı çıktığımda hepsi etrafa dağılıp ulumaya başladı.Oren insan halinde yanıma gelince "Etrafın güvenliği sağlandı.Size kendiniz hakkında sadece bir şey söyleyebilirim.Oda doğanın sizin ellerinizde olması"dediğinde kafamı sallayıp "Hep yanımdamı olacaksın"diyip yürmeye başladım."Sizi korumak benim işim bundan sonraki hayatınızda hep yanınızdayım"dediğinde "Nasış farkettirmeden yanımda olacaksın"dediğimde gülüp "Ben bir şekil değiştirenim efendim istersem karınca olup saçınızda her daim sizi izleyebilirim"dediğinde gülüp."Yok saol almayayım"diyip yola doğru ilerledik.Arkamda ismimi seslenen birini duyduğumda hızla döndüm."Faris senin burada ne işin var"dediğimde bana doğru hızla yaklaşıp.Arkasına aldı."Asıl senin bu kişiyle ne işin var"diye Orene bakarak sordu.Nasıl bir açıklama yapacağımı bilemeyerek."O benim hayatımı kurtardı rahat bırak"dediğimde kafasını bana çevirip."Hayatınımı kurtardı,farkındamısın bilmiyorum ama herkes senin öldüğünü düşünüyor Asena bir an ben bile kafayı yiyecektim ama sen oğlanın tekiyle ormanda geziniyorsun"diye bağırınca Oren yanıma gelip."Ona sesini yükseltme"diye tepkisini gösterince Faris dahada sinirlenip "Ne olur lan söyle"diye Orenin üstüne yürürken Orene bakıp kafamı hayır anlamında salladım."Faris sakin ol şimdi buradan gidelim sonra konuşuruz"dediğimde beni süzdü daha sonra bileğimden tutup yürümeye başladı.Arabanın yanına geldiğimizde beni ön koltuğa fırlattığında sinirle soludum.Orene baktığımda kararsız bir şekilde bana bakıyordu.Elimle durmasını işaret ettiğimde ormanın içine doğru yürüyüp kayboldu."Nasıl kaçtın oradan"dediğinde kafamı ona çevirmeden."Atladım"dediğimde sinirle direksiyona vurup."Sende ufacık bir akıl olduğunu sanmıştım ama yanılmışım şımarık kız çocuğunun tekisin."dediğinde şartellerim attı.Ama susmayı tercih ettim.Evimin önüne geldiğimizde arabadan indim o ise yüzüme bile bakmadan gaza basıp gitti.Bir insanı belkide yargılamadan önce neden yaptığını sormalıyız işte o zaman haklıysan üz dağıt ama karşındakini umursamadan yapma.

Kara Kraliçe 1: KaraKanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin