1k olduk gerçekten bu uğurda hikayemize yardımcı olan herkese teşekkür ediyorum ve bunun anısına uzun bir bölüm yazmak istedim umarım beğenirsiniz.
Keyifli okumalar ;)
•
"Saçlarını boyatarak beni kandırabilceğini mi sandın Adina?"diyerek kollarını belime sarmıştı.
İşte o anlamıştım davranışım ne olursa olsun sevdiğim adam bende bir başkasını görüyordu.
Faris o sözü söyledikten sonra ne sinirlenebilmiştim ne de üzülebilmiştim.
Tepkisiz kalabilmiştim tek yapabildiğim buydu.Atakan içeri gelip o halimizi gördüğünde endişeyle ne olduğunu sormuş.Bende önemli bir şey olmadığını söylemiştim."Benim bir işim var sen ona benim Adina olmadığımı anlat."diyerek yerde yatan adama baktım.
Umarım son bakışımdır.
Kendimi ağaç evden dışarı atıp hala ev diyebildiğim yere nasıl geldiğimi bilmiyorum ama şuan yatağıma uzanmış tavana bakıyordum.
Ömür boyu böyle kalasım var.
Ama ben bu değilim.Ben acılarımı yaşamazdım.
Ben bu değildim..
Hızla ayağa kalktım ve uzun zamandır gitmediğim Kandemir SS' kartına baktım.
Bana göre bir insanı kendine getirecek,dünyayla iletişimini kapatacak en güzel şey spordu.
Sporcu atleti ve hafif kapri eşofmanımı da geçirip hazırladığım çantamıda omzuma geçirdim.Taksiden inip spor salonuna inerken düşündüğüm tek şey kum torbasını yumruklamaktı.Ve mümkünse en kısa zamanda Zevahire uğramak olacaktı. Zevahir kafamın bozuk olduğu zamanlarda bulduğum illegal boks maçları yapılan bir mekandı.Strese bire birdi ama rakipler zorlu kişilerdi ufakta olsa yara almadan çıkmak zordu.
Kartımı okutup kickboks alanına giderken birçok kişininde gözü üzerimdeydi.Koruma gibi bir adam yanıma gelmeye cesaret edebilmiş olacakki.
"Hanımefendi?"dediğinde dişlerimi sıktım.Tek istediğim siktiğimin sporunu yapmaktı.
"Ne var?"diye sert bir sesle sorduğumda adam koca bedenine rağmen yutkunarak."Buraya girmeniz yasak."dediğinde "Bir daha söyle."dediğimde adamın arkasından buraya doğru ilerleyen Parsı görmemle
sinirle dilimi alt dudağımın üzerinde gezdirdim.
"Hiç yaklaşma Pars siktirip gidiyorum Poyrazada söyle mekanını götüne soksun."diye hiddetle bağırdığımda bana şaşkınlıkla bakarak kaldı.Bende yanından geçerek.Dışarıda bekleyen taksilerden birine binerek Zevahirin adresini verdim.Hava kararmaya yakın olduğu için orada ısınıp daha sonra maça çıkardım.Aybarsa merak etmemesiyle ve spor yaptığımla ilgili bir mesaj atarak.Yolu izlemeye başladım.İçimde patlamaya hazır bir volkan vardı ve her an birini yakmaya hazırdım.Ama bu mecazi anlamdamı yoksa gerçektenmi ben bile bilmiyordum.Taksici "Buralar tekin değildir beklememi istermisiniz?"dediğinde fazladan parayı uzatarak."Bende öyleyim.Eyvallah."diyerek indim ve kırmızı ışıklarla boyanmış Zevahire girdim kapıdaki korumalar başlarıyla selam verirken bende hızlı adımlarla mekanın sahibi -mekanın sahibi dediğime bakmayın inek bir lise dört öğrencisi-olan Ardanın odasına girdim.Kapıyı tıklatmadan girdiğim için kaşları çatılsada beni gördüğünde gülümsedi.
Hayatımda gördüğüm en diplomat ve en titiz insandı."Hoşgeldin DişiKurt."dediğinde "Hoşbuldum Arda.Bu akşam bana maç ayarlaman lazım."dediğimde "Sinirlisin ve birilerini mi dövmek istiyorsun."dediğinde "Aynen öyle."dediğimde gülerek."Malesef sana harcayacak kız dövüşçü yok."dediğinde kendimden emin bir şekilde bakarak.
"O zaman erkek bul Arda."diyerek oturduğum deri koltuktan kalkarak benim kullandığım odaya çıktım.
Dolabı açarak üzerime yarım ipli bir sporcu atleti altımada takımı olan taytı giyindim.Saçlarımıda bağlayıp ördükten sonra odadan çıkarak çalışma alanına gittim.Burası 12den önce spor merkezi 12den sonra ise bir cehennemdi.
Beni tanıyan boks hocaları selam verirken bende aynı şekilde karşılık vererek kum torbasının önünde durduğumda eklemlerimi sararak vurmaya başladım. Yumruklarım sert,adımlarım emindi ama bu içimdeki burukluk beni bitiriyordu.