Alp, başını Giray'ın omzuna yaslarken gözleri televizyonda oynayan show da dolandı. Ne konuştukları umurunda değildi, sadece hareketlerini izliyordu.
"Bir şey soracağım." dedi, sessizliği bozarken lâkin gözleri hâlâ televizyondaydı.
"Hım?" diye mırıldandı Giray.
Gözleri kapalı, omzuna yaslanan adamın kokusunu ciğerlerine doldururken kafasında dönüp duran tilkileri dizginlemeye çalışıyordu.
"Sanırım bazı şeyleri konuşmamız lazım." dedi Alp, derin bir nefes verirken.
"Dinliyorum."
Alp anlık duraksadı fakat en sonunda dilindekileri döktü. "Beni ne zamandır seviyorsun? Ve ne zamandır seni sevdiğimi biliyorsun?"
Giray, kapalı gözlerini açarak televizyona baktı. Bir süre düşünürken, öylece sustular. Alp sabırla bekledi, Giray ise uzun uzun düşündü.
"Ne zaman sevdiğimi söyleyemem çünkü bir zaman kavramı yok." dedi Giray sessizce. O kadar kısık sesle konuşmuştu ki Alp dibinde olmasa duyamazdı. "Seni sevdiğini ise davranışlarından anlamıştım. Salak değiliz Alp, arkadaşlarına ve bana davranma şeklinden anlaşılıyor."
Alp istemsizce gülümserken tekrar bir soru yöneltti. Giray'ı böyle uysal bulmak imkansızdı ve bulmuşken sömürmek istiyordu.
"Neden sakladın?"
Giray titrek bir nefes alıp verdi. "Seni, kendi uçurumuma sürüklemek istemedim."
Alp hiç düşünmeden Giray'ın elini sıkıca kavrayarak sıktı. "Ama şu an yanımdasın, yanındayım."
"Çünkü duygular bir kez dile dökülünce geri duramıyorsun."
Alp bir şey demedi, elini daha sıkı kavrayarak onun yanında olduğunu hissettirmek istedi. Ne kadar başarılı bilinmez lâkin istediği tek şey buydu.
•••
Biraz kısa bir bölüm oldu ama uzatırsam büyüsü bozulur gibi geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin İçin
Short StoryBoyxboy #tamamlandı. | kısa hikâye | texting En yakın arkadaşınıza aşık oldunuz mu?