Ambulanstan sert bi şekilde sedye indirilirken elimin üstündeki el hala bana sıcaklığını aktarıyordu . Bi kaç yeni sesin eklendiğini duydum . Diğer yandan da hızla ilerliyorduk.
- Durumu ne?
- 18 yasında Masal Kaya . koluna kursun sıyırdı , yüzünde cam keskileri , sırtında derin bi yara var bilinci yerinde değil nefes alışverişleri çok düşük , su ve vitamin eksikliği görülüyor . hocam büyük ihtimalle uyuşturucu kullanilmis ve en agir doz .
demesiyle sinirli savaşın sesi konuşmayı kesti .
- uyuşturucu mu siktim belanı Semih
bi odaya girdiğimizde savasi hemşire dışarıya gönderdi zorbela . vücudumda dibine kadar bi üşüme hissediyordum . uyuşturucu demişlerdi az önce benim uyuşturucuyla ne isim olurdu ki semihde bana uyuşturucu falan vermemişti . kafam bunları dusunemeyecek kadar doluydu ve kendimi bırakmak istiyordum . fakat icimdeki biyerlerde oturan güçlü masal ' bırakma kendini bırakırsan ölürsün ' diyordu . ölüm lafı bile içimi titretmeye yetmişti . kolumda hissettiğim aciyla serum takildigini anladim . yüzümde de bi el birşeyler yapıyordu . agzıma takılan oksijen aleti isimi kolaylastiriyordu neyseki . kendimi iyi hissetmeye başlamıştım fakat şu başımın içindeki sebepsiz ve değişik ağrı dışında . Doktorların gittiğini anladıgımda gözlerimi sanki mümkünmüs gibi daha da sıkı kapattım . Bu olanları düşünmemek için elimden geleni yapıyordum . Basımın agrısını yok saymayı çok isterdim ama bu imkansız gibi birseydi . Yavaş yavaş serumunda etkisiyle uyku bedenime girmişti .
Yanımda ki kıpırdanma nedeniyle irkildim ve zorla daldıgım uykumdan sıyrıldım . Yanimdaki hareketliliğin savaş olduğunu gördüm . Yanıma uzanmış kusursuz yüzüyle düzenli nefes alısverisleriyle savaştı . Benimle uyuyordu ve ben kendimi daha iyi hissediyordum . Uyandıgımı anlamis olmalı ki o da gözlerini açtı . Yüzüne zorbela bi tebessüm yerleştirdi .
-iyi misin
derken sesi yorgun ama hala güçlü ve sertti .agzımdaki alet yerine burnuma bi alet takılmıştı .onun için rahatlıkla cevap verebilecektim .
-iyiyim , bana noldu savaş
sesimden yorgunluk fışkırıyordu . adeta cevabımın tersine kötüyüm dermis gibi . merak ediyordum savaşın bana vericegi cevabı bana ne olduğunu neden başım agrıdıgını bilmiyordum . savaş biraz daha yaklaşıp beni nazik bi hareketle kolunun altına alıp göğsüne yaklastirdi . bu yatak diğer hastanelerde ki yataklardan daha büyük olduğu için rahatça yatabiliyorduk . onun o erkeksi kokusu resmen buram buram huzur kokuyordu . nefesini çektiğini saniye saniye hissetmiştim . Basımda hala keskin bi agri vardı.
- Şimdi uyu masal sabah konuşalım olurmu
dedi ruhsuz sesiyle . o dediği için değilde daha çok kendim istediğim için gözlerimi kapattım savasin kollarinda olmak bana anlam veremedigim şekilde huzur veriyordu . bütün bu olaylardan önce savaş şirkete bi kız için gittiğini söylemişti gerçekten onun için mi o kadar hazirlanmisti ? ona degermi veriyordu? bunları düşünmek basima daha da fazla ağrı yükledi . yine de kendimi düşünmekten alıkoyamıyordum . bundan önemlisi semihe ne olmuştu? ölmüş müydü? o duyduğum kursun sesi kimi yaralamıstı evet biri benim kolumu sıyırmıstı ama diğerleri ? aklımdaki soruları bir kenara itip uykuya dalmak için savaşın kaslı göğsüne iyice bastirdım kendimi . nefes alışverişleri bana ninni gibi geliyordu ve gozkapaklarım iyice agirlasmisti uyku beni esiri altına almaya başladı daha fazla direnemeyerek kendimi uykuya teslim ettim .
gözlerimi yavaş hareketlerle araladım yanımda savaş yoktu . etrafıma göz attıgımda havanın iyice aydınlandigını gördüm . odada yalnızdım . serumum cıkarilmisti . ama hala göğsümün üstüne yapistirilmis aletler vardı ve iç camasırlarimlaydım . yandaki monitordan kalp atışlarımı görebiliyordum buradaki aletler ,yatak, koltuklar ,aynalar hatta odanın kokusu bile özel hastanede olduğuma kanıt gibiydi . bogazım kurumustu . dogrulmaya calıstıgımda odanın kapısının acildigini duydum . içeri selma teyze girmişti yüzünde garip bi ifade vardi .