Bölüm 3

13.3K 992 52
                                    

İYİ OKUMALAR... YENİ BÖLÜMLER YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELECEKTİR... BOL KEYİFLER...

"Prens ne yapmak istiyorsa yapmakta serbesttir, Meg" dedi Kathleen sakin bir şekilde. Üzerindeki gelinliğinden kurtulduğu için son derece rahatlamış hissediyordu. "Hatta Rusya'ya gitmek istiyorsa çok daha iyi olur."

Meg, onun yeni kıyafetini özenle okşadı. Beyaz boyundan bağlamalı uzun bir elbiseydi. Son derece düzdü. Ayaktan dize kadar uzanan bir yırtmacı vardı. Çok güzel ve zarif bir parçaydı.

Onun herhangi bir ses çıkarmadan elbisesiyle uğraşması Kathleen'in dikkatini çekmişti. Ellerini beline koydu ve başını yana eğdi. "Neden her zamanki tatlı dilini benimle paylaşmıyorsun?" diye sordu sakince.

Kızıl saçları dağınık bir şekilde toplanmıştı ve üzerinde Kourakin mührünü taşıyan hizmetçi kıyafeti vardı. Beyaz önlüğünün altında siyah elbise...

Meg, derin bir nefes aldı ve elbiseyi yatağa bıraktı. "Evlilikten sonra bu malikânede kalmayacaksın. İkiniz için ayarlanan özel köşke gideceksin. Tek başına öyle büyük bir evde zor olacaktır"

"Sen yanımda olacaksın"

Olacaktı. Onu hiçbir zaman yalnız bırakmamıştı. Zaten Kathleen'in olmadığı bir yer ona hiçbir anlam ifade etmezdi. Ancak işte sorun buradaydı. Megan, Kourakin ailesine hediyeydi eğer Colin ya da Büyük Bey Kourakin izin vermezse mecburen burada kalması gerekecekti.

Aslında gitmek onun içinde daha iyi olurdu. Yeni malikânenin baş hizmetçisi olabilirdi. Böylece daha fazla buradaki cadının ağız kokusunu çekmek zorunda da kalmayacaktı.

Kathleen onun neden bu kadar sessiz olduğunu anlayamamıştı. Her zaman neşeli ve her daim lafını esirgemeyen bir yapısı olurdu oysa. Ancak herhangi bir şey söylememekte ısrar ediyordu.

Onu zorlamanın bir yararı olmayacaktı. Megan, her şekilde istediğinde ağzı sıkı olabiliyordu. Kathleen başını iki yana salladı ve arkasını döndü. İç çamaşırlarını çıkarmaya başladı. Her aile bireyinde olduğu gibi asilzadeler aile işaretlerini bedenlerinde taşıyorlardı.

Sağ omzunda zarif bir anka kuşu vardı. Kuyrukları ensesine uzanıyordu. Kathleen sakince elbiseyi üzerine geçirdi. "Gerçi o adamın ne kadar yakışıklı olduğunu gördün mü? Bende onun kadar yakışıklı olsam bende playboy olurdum."

Megan başını yana eğdi. "Sendeki bu kafayla ancak bir münzevi olurdun" dedi sakince.

Tarağı alıp saçlarını taramaya başladı. Kathleen gözlerini kapadı. O buz mavisi gözler kesinlikle tanrı vergisiydi. Bu kadar etkileyici bir şey daha gördüğünü hatırlamıyordu. Neyse ki beklentilerini karşılamıştı. Alexander Kuran son derece çağdaş ve anlayışlı bir adamdı.

"Bu evliliğin amacı yalnızca bir ittifak kurmak değil biliyorsun değil mi?" diye sordu Megan en sonunda. "Aynı zamanda sayısı azalmaya başlayan safkanlarında devamlılığını sağlamayı içeriyor"

Evet, bu da bir sorundu. Eğer baştakiler bu birlikteliği istiyorlarsa o zaman ne Kuran Prensi ne de o ayrı duramazlardı. Genç kadın aniden başını salladı. Bu ihtimali düşünmek istemiyordu. Gerçi kolay anlaşılabilirdi ve eğlenceli birine benziyordu.

Yine de aralarında hep bir gerginlik olacaktı. Onlardan beklenen bu şey ikisinin arasında bir şeye sebep olurdu. Hayır, bir arada kalmamaları çok daha iyi bir durum olurdu.

LANETLİ EVLİLİKLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin