İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM E BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... BOL KEYİFLER...
Geriye sadece bir hafta kala Alexander artık bir yol bulamıyordu. Bakabileceği her yere bakmıştı. Bulduğu en ufak dedikodunun bile sonuna kadar gitmişti. Buna karşılık eline geçen bir hiçti. Colin ile konuşmalarından da bir şey çıkmamıştı. Ne Amerika ne de Rusya bu konuda çaresiz kalmıştı.
Dünyanın en güçlü iki klanıydılar. Ancak hiçbir şey yapamıyorlardı. Genç adam derin bir nefes alıp başını arkaya yasladı. Şimdi giderek daha da zorlanıyordu. Hayatı boyunca hiçbir kadının çevresinde zorlandığı olmamıştı. Bir kadının özü nasıl bu kadar harika kokabilirdi ki?
Alexander ondan köşe bucak kaçıyordu. Sanki geçen her gün daha da zordu. O kadar cazip geliyordu ki delirecek gibi oluyordu. Ellerini saçlarının içinden geçirdi ve gözlerini kapattı. Şimdi bile o kadar net alabiliyordu ki yasemin kokusunu.
Duyuları o kadar hassaslaşmıştı ki bunun nasıl olduğunu bile anlamıyordu. Onun nerede olduğunu, ne yaptığını, kiminle konuştuğunu, kime gülümseyip, kime kızdığını... Her şeyi oturduğu yerden ve sadece kokusundan anlayabilirdi.
O yasemin kokusu onu delirtiyordu. Alexander kendisini kontrol edebilmek adına daha sık besleniyordu. Normal zamanda üç güne bir beslenmek onun için yeterliydi. Bir safkan olduğu için soylu ya da köle sınıfından daha sık kan içiyordu. Ancak son zamanlarda bunu günde iki defaya çıkarmıştı.
Kathleen'de ona yardımcı oluyordu. Alexander ondan ne kadar kaçıyorsa o da erkekten o kadar kaçıyordu. Öyle ki genç kadını neredeyse bir haftadır görmemişti. Tabi ki onu daima izliyordu. Kathleen, ilk geldiği hafta evden hiç çıkmamıştı. İkinci hafta Alexander'ın aramalarına yardımcı olmaya çalışmıştı. Bu hafta ise kendi başına dışarı çıkıyordu daha çok. Yanında korumalar oluyordu elbette ve Alexander nerelerde gezdiğini biliyordu.
Sık sık Kuran Yadigârlarının bulunduğu yere gidiyordu. Kendi başına bir şeyler bulmaya çalıştığı çok açıktı. Belki gözden kaçan bir şeyler vardır diye ikinci ve hatta üçüncü defa bakıyordu. Ancak Alexander durumu kabullenmişti. Hiçbir şey yoktu ortada. Bu laneti başlatmadan bitirecek ya da sonradan bozabilecek her şeye bakmışlardı.
Kapısının çalmasıyla beraber erkek tokat yemiş gibi irkildi. Kapının önünde duran kadının kokusu aniden o kadar sert çarpmıştı ki erkek eliyle ağzını kapadı. Kendisini sakinleştirmek için bir dakika harcadı ardından hafifçe öksürüp boğazını temizledi. "Gel"
Kâbuslarının ve rüyalarının kadını içeri girdi. Geceleri onu bekleyen rüyaları ve gündüzlerinin kâbusuydu. Zümrüt rengi gözlerini siyah perçemleri gölgeliyordu. O gözlerin şehvetle Alexander'a baktığı rüyalar erkeğin her gecesini süslüyordu.
Kathleen, çekingen bir şekilde ona doğru yürüdü. Elinde beyaz bir zarf tutuyordu. "Müsait miydin?" diye sordu tedirgin bir şekilde.
Kolay kolay bu odaya gelmezdi. Özellikle geçen günkü olaydan sonra ondan uzak durma konusunda son derece dikkatli davranıyordu. Alexader, doğrulup ona baktı. Bir eli ağzını kapatacak şekilde duruyordu. "Bir sorun mu var, Kathleen?" diye sordu.
"Bir davetiye gelmiş" dedi genç kadın elindeki beyaz zarfı ona doğru uzatarak. "Baban evliliğimizi Rusya'ya tanıtma zamanının geldiğine karar vermiş" dedi sakince.
Alexander sakince zarfı eline aldı ve diğer elini ağzından çekip dikkatle zarfı açtı. Kuran ailesinin Kral ve Kraliçesi yazıyordu başlıkta. Her ne kadar Alexander, bu malikânede yaşıyor olsa da Kuran Klanı çok büyük bir klandı. Bütün Rusya'ya dağılmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LANETLİ EVLİLİKLER
VampireASİL KANI SÜRDÜRMEK ADINA BİRBİRİNİ HİÇ TANIMADAN EVLENDİRİLEN İKİ SAFKANIN HİKAYESİ