İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNE GÖRE GELİYOR... BOL KEYİFLER... İYİ OKUMALAR...
Daha fazla Pulido Klanı'nın misafiri olmak kimsenin isteği değildi. Ancak bir şekilde Erina'ya güvenebileceklerini öğrenmişlerdi. Bu evliliğin bozulması gerektiğini düşünerek araya girmeye çalışmıştı ancak bunu yapamayacağını biliyordu. Pulidoların net duruşunu bilmeseler de Erina'nın bu saçmalığı istemediğini biliyorlardı en azından.
Romanya'ya yolculukta en az Avustralya kadar yorucuydu. Hatta öğrendiklerine göre daha gergin bir yolculuktu. Üstelik bu sefer gizli hareket ediyorlardı.
Romanya, Hawthorne Klanı'nın önderliğindeydi. Dört safkan ailesinden biri olan Hawthorne son derece geleneksel ve sert bir klandı. Alexander, klanın varisi Benedict'i tanıyordu. Klanı ne kadar geleneksel ve sertse Benedict'de o kadar kendisine hastı.
Colin ile olduğu kadar olmasa da onunla da iyi arkadaşlardı ancak bu durumda onu arayamazdı. Benedict, bütün bu işlerin içinde olmasa bile onu zora sokmuş olacaklardı. Şu zamanda bir Kourakin ya da bir Kuran olmak hiç de güvenli değildi.
Peki, ya babaları...
Kade Kuran ve Alestar Kourakin? Onlar da bu işin içindeler miydi? Kendi çocuklarını bu saçmalığa satmış olabilirler miydi? Alexander böyle bir şeyi düşünmek bile istemiyordu. Bartelemo'nun ölümünden sonra bunu hiç kaldıramazdı muhtemelen.
Yan gözle karısına baktı. Megan ile kafa kafaya vermiş bir şeyler konuşuyorlardı. Son derece ciddi görünüyordu. Dün akşamdan sonra dövmesi tek bacağının tamamını sarmıştı. Aksi gibi Alexander'ın da bir kolu tamamen dolmuştu.
Dokunmak istediği tek kadının dokunmaması gereken tek kadın olması nasıl bir çelişkiydi böyle. Bunca zaman boyunca yaptıklarının bir bedeli olması gerekiyordu. Belki de tanrı onunla bu şekilde dalga geçiyordu. Çünkü âşık olmuştu. Âşık olmuştu ve kesinlikle bunu çözüme kavuşturana kadar işin peşini bırakmayacaktı.
Kathleen, onun bakışlarını hissetmiş gibi aniden başını kaldırıp ona baktı ve ışıldayan bir şekilde gülümsedi. İşte bu kadın sadece bu hareketiyle bile kalbinin teklemesine neden olabiliyordu. Ona dokunmadan nasıl dayanabilirdi ki? Alexander bir romantik değildi. Aşkın tensel halini seviyordu. Hep sevmişti.
"Hawthorne, bizim varlığımızı hissettiği anda bir sorun olduğunu anlayacaktır" dedi Colin. Uzun zamandır sessizdi. "Üstelik varlığımızı onlardan gizleyebileceğimizi de sanmıyorum."
Kuran ailesinin evinin bombalanmış olduğunu bütün dünya biliyordu. Elbette ki varlıkları sorun olduğunu gösteriyordu. Belki de Romanya'ya gidişlerinin bir anlamı olmayabilirdi ancak hepsi de ortak fikirdeydi. Bu işin başladığı yeri görmek istiyorlardı.
Elizabeth Vitkova denen kadın gerçek bir caniymiş. O, eski zamanlardan kalma bir yaratık ve ilk vampir. En yüksek yırtıcı. Kardeşler bir araya gelerek onu en fazla kilitleyebilmişler. Ancak kurulun onlara sunduğu mektup vardı birde.
O kadar uzun süre Black Kuran'ın eserlerini izlemişti ki onun imzasını gördüğü yerde tanırdı. Kuran Ailesi'nin özel armasıydı bu. Ancak kurucu vampirlerin imzalarını taklit etmek yasaktı.
O mektuptaki imza taklide benzemiyordu. İlk okuduğu zaman dikkatle incelediğini gayet iyi hatırlıyordu. Ellerini çenesinin altında birleştirdi. "Kuran ailesi her nereye giderse gitsin dikkat çeker şu durumda" dedi bıkmış bir sesle. "Kaldı ki Kourakin-Kuran evliliği yeterince dikkat çekiyor"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LANETLİ EVLİLİKLER
VampireASİL KANI SÜRDÜRMEK ADINA BİRBİRİNİ HİÇ TANIMADAN EVLENDİRİLEN İKİ SAFKANIN HİKAYESİ