33.BÖLÜM - KIVILCIM

228 7 0
                                    

Bölüm şarkısı;

MERT ŞENEL / ŞARAPLAR VE KADINLAR


"Bora!" diye fısıltılı ama sert bir ses geldiğinde Bora'nın bedenimi saran elleri gevşedi. Geri çekilmeyi ne kadar istemesem de ondan ayrılıp sese doğru baktım. "Naz, hemen arabaya!" Acelesi varmış gibi gelen fısıltılı ses Asil'e aitti. Rüya da Asil'in hemen arkasında, paniklemiş vaziyette etrafına bakınıyor, bizi bekliyordu.

"N'oldu?" dedi Bora onların bu telaşına kaşlarını çatarken. Cevabını endişeyle bekliyordum.

"Arabada anlatırım, vaktimiz yok. Hadi!" dediğinde onlara doğru hareketlendim içimi kaplayan korkuyla. Bora elimi kavrayıp hızlı adımlarla onların peşine takıldığında peşinden koşar adım ilerledim. Asil, büyük bir korkuyla gelip gelişigüzel bıraktığı araca biner binmez gazladı.

"Asil, ne oluyor?" dedim yutkunarak.

Elini sertçe direksiyona vurdu.

"Az önce aralarında fısıldaşıp fotoğrafınızı çeken birkaç kişi gördüm. Büyük ihtimalle yangın başlığı altında gazeteye vermek için böyle bir şey yaptılar. Ama ya seni tanırlarsa?"

"Ki kesin tanıyacaklardır." diye devam etti Rüya. Afallamıştım. Ne diyeceğimi bilemeyip Bora'ya çevirdim çaresiz bakışlarımı. İçimi rahatlatan bir şey söylemesini diliyordum.

"Eğer öyle bir şey olursa kızları alırlar."

Asil'e bakarak söyledikleri karnımın çekilmesine sebep olurken korkuyla Rüya'ya baktım.

"Kaçarız o halde." dedi sıradan bir şey söylüyor gibi.

"Hayır. Kaçacak olursanız daha da çıkmaza sürüklersiniz."

"Ne demek istiyorsun Bora?" diye sordum sertçe. Sesimin korkusuz biriymişim gibi çıkması için çabalamıştım. "Teslim olmamızı mı istiyorsun?"

Gözlerini devirdi onu yanlış anladığımı belirtirken.

"Hapse girmenize izin verecek değilim. Sizi aklayacak her şey neredeyse hazır. Bütün gecelerimi bu iş için harcadım. Tamamen nefsi müdafaa olduğunu savunacaksın. Bıçak sana ait değildi. Sen o an mesleğinin başındaydın ve işe başlamadan önce zaten üst kontrolleri yapılıyordu. Doğru mu?"

Yutkunurken sadece başımı sallayabildim.

"Dava zaten benim ekibimde. Kimse sizi ben emir vermeden alamaz. Ama görevi benden alıp yakalama kararı çıkarırlarsa iş değişir."

"O zaman kaçacağız." dedim sorar gibi.

"Kaçmayacaksınız. Ben yine her şeyi halledeceğim."

"Ama bizi birlikte görürlerse ne olacak? Siz, yardım etmekten mesleğinizden olursunuz. Öyle değil mi?" diye tedirgince sordu Rüya.

"Öyle. Ama dikkatli olacağız." diye yanıtladı Asil.

"Bu haksızlık." dedi üzgünce. "Bizim yüzümüzden kariyerinizi yakamazsınız. Buna izin vermemeliyiz!" Bana döndü başka yol bulamıyorcasına. "Kendi başımızın çaresine bakmalıyız."

"Haklısın. Bencillikten başka bir şey değil bu."

Sırtımı geriye attım çaresizce. Gözlerimden yaşlar süzülmeye başladığında Bora kendinden emin bir duruşla yan koltuğuma geçip başımı iri gövdesine usulca yasladı.

"Sevgilim..." diye fısıldadığında kalbim teklemişti.

"Bir yandan Ege, bir yandan bu sınırlar..." diye mırıldandım kendi kendime. Sonra şimşek yemiş gibi açtım gözlerimi. Ege'den bahsetmemem gerekiyordu.

AFİTAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin