27. BÖLÜM - HEM İLAÇ HEM ZEHİR

118 9 0
                                    

Bölüm şarkısı ;
Adamlar - Hem İlaç Hem Zehir

Kerem, gözyaşlarını tutmanın bir erkeklik göstergesi olduğuna inanıyor, onların dökülmemesi için kendini paralıyordu.

"Ben hiç korkmadım abi, biliyor musun?"

Leyla, yaşının onlarca kat üzerinden abisinin içini rahatlatmaya çalışırken sımsıkı sarılıyordu. Usulca çıktık evlerinden. Ahşap, eski kapının gıcırtısını duyduğumda dudaklarımı birbirine bastırdım. Bora tam karşımda, elini ensesinde gezdiriyordu.

"Teşekkür ederim." diye mırıldandım yaslandığım ahşap kapıdan ayrılıp ona doğru bir adım atarken. Yerdeki yüzünü kaldırıp dalgın gözleriyle baktığında dudakları naifçe kıvrıldı. Elimi hareketlendirdim ona doğru, çehresine dokunmak istedim. Benden önce davranıp yüzünü elime itti. Avuç içimin yuva olduğu kemikli yüzünü okşadım. Derin bir iç geçirdim. Zihnim öylesine kalabalıktı ki, bir köşeye çekilip dinlenmeye ihtiyacım olduğunu biliyordum. Bir süre onun kapalı olmasına rağmen görebildiğim gözlerini izledim ve ardından parmak uçlarımda yükselip, dudaklarının kıvrılan yerinden öptüm. Göz kenarları memnuniyetle kırıştığında yüzündeki elimi koklayarak öptü. Yüzüme yayılan sıcaklıkla başımı yere eğip güldüm. Parmak uçlarıyla çenemden usulca kaldırıp ona bakmamı istedi. Onunla uzun süre göz göze gelmek kalbimi heyecanla çarptırdığında, kollarımı dinlenmek istercesine sardım ona. Başımı göğsüne yaslayıp gözlerimi kapattım. Güçlü kollarıyla karşılık verirken saçlarımdan öptü.

Öksürük sesiyle gelişini haberdar eden Asil'le ayrıldım Bora'nın göğsünden. Yüzünde, yersiz zamanlarda geliyor olmasının mahcubiyetini taşıyordu.

"Ege," deyip duraksadı. "Ayılmak üzereymiş. Baksak iyi olur."

"Tamam." dedi Bora. Ardından bana dönüp kafasıyla arabayı işaret etti. Başımla onaylayıp ikisinin peşine düştüm. Büyük, arka tarafında karşılıklı koltukları olan araca bindikten sonra Rüya'nın yanına oturdum. Bora ile Asil de karşımıza oturmuştu.

"Ege'yi Aslı'ya götüreceğim." diye lafa girdim. Sonra da öldürecektim.

"Bence Aslı'yı Ege'ye getirmeliyiz." diye düzeltti Asil.

"Ne fark edecek?" dedi Rüya.

"Asil haklı. Aslı'yı getirirsek olası bir planı varsa eğer, işlemez."

Bu fikri ortaya atan da Bora'ydı.

"İyi de zaten Aslı bunun karşılığında Leyla'yı tutuyordu. Ege'yi ona vereceğimizi biliyor."

Bora, "Ama geri alacağımızı bilmiyor. Emin olmak isteyecektir." diye yanıtladı Rüya'yı.

"Ama," derken bana döndü Bora.

"Senin karışmanı istemiyorum."

Asil Rüya'ya döndü. "Senin de."

Rüya göz devirdi.

"Ege'nin huyunu siz değil, biz biliyoruz."

Asil, tonunun normal olmasına çaba gösterdiği sesiyle karşı durdu.

"Ona karşı koyacak güç sizde değil, bizde."

AFİTAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin