BÖLÜM#8

170 17 2
                                    

Sınıf grubundan numarasını alıp mesaj attım.

Eun Mi: Ee nasıl yapıyoruz? Ben Eun Mi.

Oh Sehun: Ya kızım sen hiç vazgeçmeyecek misin ya?

Eun Mi: Hayır, vazgeçmeyeceğim.

Oh Sehun: Ölmeyi kabul ediyorum diyorsun yani?

Eun Mi: Evet. Ailem için bunu yapıcam.

Oh Sehun: Vayy bee! Şartımı da kabul ediyorsun o zaman?

Eun Mi: Tamam dedim ya gerizekalı!

Oh Sehun: Peki öyleyse. Yarın okulda bodrum katına gel.

Eun Mi: Tamam anlaştık.

Bıkkınca nefes verirken telefonu yavaşça yatağa fırlattım. 'Acaba doğru mu yapıyorum?' diye kendi kendime düşünürken kolye birden konuşmaya başladı.

+ Tabii ki doğru yapıyorsun. O pislik senin aileni öldürdü. Bunu yanına bırakamazsın.

- Ödümü patlattın ya!

+ Haksız mıyım?

- Doğru haklısın. Bunu onun yanına bırakmam.
———————————————————

Ertesi sabah dediği gibi okulun bodrum katına indim. Daha gelmemişti. Onu beklerken telefonuma gizli bir numaradan mesaj geldi.

Gizli numara: BUNU SAKIN YAPMA!

Tam cevap yazacaktım ki Sehun geldi. Telefonu kapatıp cebime koydum.

+ Yalnız telefonunu kapatman gerekiyor. Çünkü yayılan radyasyonlar zarar verebilir.

Dediği gibi telefonu cebimden çıkrapı kapatıp tekrar cebime koydum.

+ Güzel. Şimdi ellerini uzat ve gözlerini kapat.

Ben anlamsızca bakmaya başladığımda yüzünü büzüştürerek:

+ Gözlerin açıkken utanırım ben. (😂)

- Ne diyorsun be sen!

+ Allahım ya bir de ciddiye alıyor! Gözlerin açıkken olmaz gidemeyiz.

- Offffff!

Gözlerimi kapattıktan birkaç saniye sonra:

+ Tamam açabilirsin.

Gözlerimi açtığımda çok farklı bir yerdeydik.

- Ohaaa! Ne çabuk geldik.

Ben şaşkınca etrafa bakarken Sehun'sa gözlerini devirip yürümeye başladı.
Burası aynı dünyadaki gibi bir ormandı. Yani benziyordu. Daha önce hiç görmediğim bitkiler, hayvanlar vardı. Sehun'a dönerek:

- Baksana! Kizu Dağ'ı nerede biliyor musun?

+ Hayır.

- Ee nasıl bulucaz peki hançeri?

+ Büyük babam eskiden buralarda bir yerde harita olduğunu söylemişti. Daha doğrusu kaybolduğunu. Eğer onu bulabilirsek hançeri de bulmuş sayılırız.

Sen ne kadar akıllısın öyle 😒

+ Sen de bulursan eğer bana söyle.

- Tamam.

Etrafta dolaşmaya başladım. Her yere baktım ama bulamadım. Kolyeyi dışarı çıkararak:

- Hey kolye! Sen nerde olduğunu biliyor musun?

+ Bilmiyorum ama araştırabilirim.

- Tamam bekliyorum.

Ben de etrafta dolaşmaya devam ettim.

+ Hey sanırım buldum.

- Nerede peki?

+ Tamam ben sana yolu tarif edeceğim.

- Tamam.

Kolyenin söylediği yere geldiğimde durdum.

+ Toprağın altında.

Toprağı biraz eşeledim. Vee! Evvet! İşte buldum. Haha bu çok kolay oldu.

Arkama döndüğümde... Bir dakika... Ben nerdeyim? A-arkamdan kocaman garip bir k-kükreme sesi geldi!

KANLI AŞKIM ~ SehunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin