Uyandığımda... Aa bu ne ya?! Ellerim... Ellerim çok sıkı bir şekilde önden plastik kelepçe ile bağlanmıştı ve ayaklarım da aynı şekilde. Çok karanlık bir yerdeydim.
- Kimse yok mu?
Sesim yankılanmıştı. Demek ki büyük bir odadaydım.
+ Demek uyandın.
- Young Jae? Bu sen misin?
Birden küçük bir ışık yandı.
+ Ta kendisi!
- Beni neden buraya getirdin?
+ Merak etme küçük sevgilim. Sana zarar vermeyeceğim. Şimdilik (sinsi gülüş).
- Sana beni neden buraya getirdin dedim!
+ Ha şu mesele. Evet senden intikam almak istiyorum. Ama aynı şartlarda olmamız gerek değil mi? (Sinsi bir kahkaha)
Ne diyor bu salak?!
- Ne diyorsun sen?!
+ Diyorum ki bundan birkaç bin yıl önce senin baban benim annemi öldürdü.
Sözünü kestim.
- BİRKAÇ BİN YIL ÖNCE Mİ? Sen delirdin mi? Ben daha 24 yaşındayım ve annem ve babam öldüler. Yani aklını başına toplasan iyi olur!
+ Evet sen 24 yaşında olabilirsin. Yani şu anki bedenin. Ama sen olduğundan çok çok çok daha yaşlısın.
Dediklerinden hiçbir şey anlamamıştım.
Yüzüme doğru yaklaştı.
+ Sen Gökyüzü Tanrısı Zeus'un kızısın.
- Ne?
Gülmeye başladım. Bu çocuk gerçekten aklını kaçırmıştı.
+ İnanmıyor musun bana?
- Tabii ki hayır. Sen salak mısın? Yoksa aklını falan mı kaçırdın?
+ Tamam o zaman. Birazdan inanırsın.
Deyip cebinden benim telefonumu çıkardı.
- Ne yapıyorsun sen?
+ Şşş! Sabırlı ol!
Birine mesaj gönderiyordu.
Boşluğunu fırsat bilip kollarımı birden kendime doğru çektim ve kelepçeyi kırdım. Vay be! İlk denemede başarılı oldu. Direkt belindeki silahı alıp ona doğrulttum.
+ Vovovov! Sakin ol güzelim! Birazdan sana kanıtlayacağım.
Derken içeri birisi girdi.
+(S) Eun Mi! Nerdesin?
- Burdayım!!
+(Y) Bence faz-
+(S) Aaahh!
- Ne oldu?! Sehun! İyi misin?!
+(Y) Söylüyorum dinlemiyorsun ki! Fazla yaklaşma diyecektim. Ee sonuçlarına da katlanman gerek öyle değil mi? (Sinsi bir kahkaha)
- Ne yapacaksın?! Ona sakın dokunma!!
+ Ne yaparsın? Yoksa öldürür müsün beni? (Kahkaha)
- Evet, öldürürüm. Hani diyorsun ya Zeus'un kızıymışım falan.
+(Y) Daha güçlerinin farkında bile değilsin ki. Bu halinle bir de bana kafa mı tutuyorsun?
Elinde bir hançer tutuyordu. Bu-bu...
+(Y) Bunu onun tam kalbine saplarsam ne olur sence?
- O değil, sen ölürsün!
+(Y) Hahaha! Göreceğiz!
- HAYIR!
Ona ateş ettim. Fakat hiçbir işe yaramadı! Çok kızmış olacak ki Sehun'u bırakıp bana doğru yürümeye başladı ve sonunda boğazımdan tutup havaya kaldırdı. Nefes alamıyordum.
Ellerimle boğazımdaki elini tuttum ve:
- Bırak beni!
Tam tekme atacaktım ki elimden bir ışık süzmesi çıktı ve Young Jae beni bırakıp elini tutmaya başladı.+ Vaay! Bu kadar acıtacağını bilmiyordum!
- Bırak bizi!
+ Aa nereye? Daha karpuz kesecektik?
- Bir de dalga mı geçiyorsun?
+ Yoo dalga falan geçmiyorum.
Ne? Elinden alev çıkıyordu!
+ Ben de Ateş Tanrısı Hephaistos'un oğlu Young Jae. Tanıştığıma memnun oldum küçük hanım!
Şu an nasıl bir olayın içindeydim ben? Bu bir rüyaysa lütfen tam şimdi uyanabilir miyim? Rüya olup olmadığını anlamak için bacağıma dokundum. Kahretsin değilmiş! Kendimle ilgili sorular sormaya başladım. Bakalım nereye kadar gidecek.
- Gerçek annem ve babam nerde? Ve onlar tanrıysa neden ben ölümlüyüm?
+ Gerçek baban şu an insan formunda ve seni arıyor. Gerçek annen ise bir insan olduğu için yüzyıllar önce öldü. Ve senin neden fani olduğuna gelirsek... Annenin de fani olması yüzünden. Fakat baban senin de ölmeni istemediği için sürekli reankarne olmanı sağladı. Yani ruhun aynı ama sadece bedenin değişiyor. Fakat her reankarne olduğunda kız olarak doğuyorsun ve yüzün hep aynı kalıyor. Çünkü annem öldükten yaklaşık bir yıl sonra babam seni başka bir boyuta kaçırıyor öldürmek için. İntikam almak için yani. Baban seni uzun yıllar boyu arıyor fakat bulamayınca yaptığı şeyin işe yaramadığını ve senin de annen gibi öldüğünü düşünüyor ve aramaktan çaresizce vazgeçiyor. Yarım kalan işimizi tamamlamak için ben seni aramaya başladım ve yıllarca seni aradım. Fakat seni bulduğumda kahretsin ki sana aşık olmuştum. (yüzü kızarır) Ve sen aşkımı kabul etmedin. Eğer etseydin intikamımdan vazgeçip seni sevecektim ama sen kabul etmedin. Ben de intikamımı alacağım!
Bunu derken gözlerinden alev çıkıyordu neredeyse.
Elinde oluşturduğu alevi bana doğru attı ve...
——————————————————————BÖLÜM SONU...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANLI AŞKIM ~ Sehun
FantasyYerde cansız yatan kanlı bedenin üzerinden kalktı ve ağzının kenarından akan kanı silip sinsi bir gülüş atarak bana doğru adımlamaya başladı...