BÖLÜM#10

156 21 5
                                    

Uyandığımda çok güzel bir koku vardı. Böyle dalıp gitmek isteyeceğiniz bir koku...

Kendime geldiğimde ise başımı Sehun'un omzuna koymuşum, Sehun'un başı da benim başımın üstündeydi. Başımı çekince o da uyandı.

+ Noluyo be!

- Sana da günaydın!

+ Off sabah sabah yaaa!

- Neyse. Hadi. Kahvaltımızı yapalım da devam edelim.

+ Tamam.

Dün aldığımız meyvelerden tekrar topladım ve yine gölden su alıp kahvaltımı yaptım.

+ Şimdi sıra bende!

- Ne?

Ne dediğini anladığımda:

- Hayır yaa!

+ Anlaşmayı unuttun mu yoksa?

- Off! İyi tamam ya!

Kolumu uzattığımda birden ısırdığı için yine canım acımışıtı. Bir de aynı yer olunca...

Acıdan kolumu tutmaya başlayınca kolundaki fuları (yanlış yazdıysam sorry) çıkarıp bana verdi.

+ Bunu koluna sar. Mikrop kapmasın.

Dediği gibi verdiği fuları koluma sardım.

Biraz yürüdükten sonra bir mağaranın önünden geçerken çok kuvvetli bir kükreme sesi geldi. Korkudan Sehun'un koluna yapışmıştım. O ise bana sessiz olmamı ve sessizce yürümemi söyledi. Ama işe yaramadı. Canavar birden mağarasından çıktı ve kükremesine devam etti.

Ben ise Sehun'un koluna yapışmış vaziyetteydim. Ne yapacağımı nereye gideceğimi bilmiyordum.

+ Bunlar Kizu Dağı'ndaki Kizu Tapınağı'nı koruyan gardiyan saroklardan (salladım) biri. Eğer hareket etmez, konuşmaz ve korkmazsan seni göremezler.

- Ama ben şu an altıma yapmak üzereyim.

+ Sana konuşma diyorum. Çok korluyorsan gözlerini kapat.

- Tamam ya sustum.

Gözlerimi kapatmama rağmen burnumun dibine kadar girdiğini hissedebiliyordum. Ama korkmamam gerekliydi. Ben de hayal kurmaya çalıştım.

Sahildeydik. Rüzgar tatlı tatlı esiyordu. Dalgaların yavaşça kayalara çarpması vapur sesleriyle karışıyordu.

(Eun Hee) + Abla hadi gel denize girelim.

- Tamam tatlım geliyorum.

Annemle babama eşyaları yerleştirmelerine yardım ettikten sonra koşarak denize girdim. Eun Hee ile su savaşı yapmaya başladık. Annemle babam ise bize bakıp gülüyorlardı. Daha sonra su savaşımıza onlar da katıldı.

Sehun'un beni dürtüklemesiyle kendime geldim.

+ Hadi geri dönmeden gidelim çabuk!

Kolumdan tuttu ve koşmaya başladık. Soluk soluğa kaldığımızda (daha doğrusu ben kaldığımda) taşlardan yapılma meydan gibi bir yere gelmiştik. Burada o mağaralardan bir sürü vardı ama!
———————————————————
BÖLÜM SONU...

KANLI AŞKIM ~ SehunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin