(dipnot: Sehun'un ailesi başka bit gezegene tatile gittiler ne zaman dönecekleri belli değil.)
Önce Sehun yavaşça yere düştü. Ardından Eun Mi başını tuttu ve o da yere düştü. Ben ise olanlar karşısında donakalmıştım. Ne yapacağımı bilmiyordum.
Eun Mi'nin göğsünden küçük siyah bir duman çıktı. O kadar şeye sebep olan şey bu küçücük duman mıydı yani? Hemen Eun Mi'nin yanına çömeldim ve yaşayıp yaşamadığını kontrol ettim. Çok şükür ki hayattaydı. Ardından Sehun'u kontrol ettim. Maalesef o... Ölmüştü...
Eun Mi'yi kucağıma alıp koltuğa yatırdım. Başının altına bir yastık koydum ve uyanmasını bekledim.
Kapının gıcırtısını duydum. Arkamı döndüğümdeyse Kris oradaydı. O da manzara karşısında şoka uğramıştı. Olanları anlattığımda daha da şok oldu.
+(K) Sehun... O nasıl?
Bir şey söyleyemedim. Birine en yakın arkadaşının öldüğünü nasıl söyleyebilirdim ki. Ağlamaya başladım. Durumumdan korktuğu için hemen Sehun'u kontrol etti.
Bağırarak ağlamaya başladı.
+(K) Hayır Sehun! Sen ölemezsin! Sen ölürsen her şeyim gider! Çocukluğum, ailem...
Boğazındaki düğüm konuşmasına izin vermiyordu. Derken Eun Mi gözlerini açtı ve gördükleri karşısında o da ağlamaya başladı.
Eun Mi'nin ağzından
Kötü bir kabus olmasını dileyerek gözlerimi geri kapattım ama nafileydi. Tüm bunlar gerçek... Onu... Onu... Ben öldürmüştüm...
Sevdiğim adamı... Hayallerimi... Her şeyimi...———————————————————
BÖLÜM SONU...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANLI AŞKIM ~ Sehun
FantasyYerde cansız yatan kanlı bedenin üzerinden kalktı ve ağzının kenarından akan kanı silip sinsi bir gülüş atarak bana doğru adımlamaya başladı...