Eun Mi'nin ağzından
Sabah Sehun'dan erken kalkarak kahvaltıyı hazırladım ve Sehun'u çağırmaya gittim. Odasının kapısını yavaşça tıklattım. Ses gelmeyince içeri girdim ve seslendim:
-Sehun hadi kalk kahvaltı hazır.
+Mmm... 5 dakika daha...
Gülümseyerek:
- Bugün bizimkiler gelicekti unuttun mu?+Aa doğru ya. Neyse, sen in aşağı ben de geliyorum birazdan.
Aşağı inip Sehun'u beklemeye başladım. Ve nihayetinde geldi ve kahvaltımızı yaptık. Tam bulaşıkları yıkamaya gidecektim ki:
+ Bırak, ben yıkayabilirim.
- Ya hayır hastasın sen.
+ Tamam iyileştim artık. Ben yapabilirim.
- Bak aklıma ne geldi. Hadi taş kağıt makas oynayalım. Kazanan bulaşıkları yıkasın.
+ Kabul, yalnız bu oyunda çok iyiyimdir ona göre 😉
- Hadi bakalım 😉
- Taş, kağıt, makas!
+ Taş, kağıt, makas!- (taş)
+(makas)- 1-0
+ Aah tam da alıyordum yaa!
Güldüm ve devam ettik.
- Taş, kağıt, makas!
+ Taş, kağıt, makas!-(makas)
+(kağıt)+ Nasıl yaa!
- O zaman bulaşıklar bende!
Hoplaya zıplaya tezgaha doğru gittim ve bulaşıkları akıtıp makinaya dizdikten sonra makinayı çalıştırdım.
İkimiz de üstümüzü değiştirdikten sonra bizimkileri beklemeye başladık. (Sehun'un pijamalarından giymiştim)
Derken telefonum çalmaya başladı. Arayan Ae Cha'ydı.+(A) Alo kanka ne yapıyorsunuz?
- Ne yapslım kanka sizin gelmenizi bekliyoruz.
+(A) Hee biz geliyoruz da gelirken ne alalım cips kola falan?
- Takılın kafanıza göre.
+(A) Tamam kanka. Biz 5-10 dkya ordayız.
Dedi ve kapattı. 10dk bekledikten sonra kapı çaldı. Gelen bizimkilerdi. Ne kadar çok şey almışlar böyle! Selamlaştıktan sonra koltuklara geçtik ve sohbet etmeye başladık.
+(K) Ee kardeşim sen nasıl oldun? Daha iyi misin?
+(S) İyiyim iyiyim. O kadar kötü değildi zaten.
Yüzümün düştüğünü gören Ae Cha Kris'i dürttü ve:
+(A) Ee kankacım şu poşetlerin içinde bir tane film olacaktı. Açsana izleyelim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANLI AŞKIM ~ Sehun
FantasyYerde cansız yatan kanlı bedenin üzerinden kalktı ve ağzının kenarından akan kanı silip sinsi bir gülüş atarak bana doğru adımlamaya başladı...