·2· ·Gol·

3.6K 206 44
                                    

Sabahın erken saatlerinde güneş perdenin yanındaki küçük boşluktan beni uyandırmak suretiyle yüzüme savaş açtı. Üstümdeki bahtaniyeyi kafama kadar çektim. Kapı tıkladı. İçeri biri girdi. Canın sesiydi.

- Anka hadi kalk aşağıda kahvaltı için bekliyoruz.

Yüzüme saçımın gelmesiyle kapşonlu olmadığımı hatırladım. Bir anda battaniyenin üstümden çekildiğini fark ettim.

.............................................

Ani bir hareketle bahtaniyeyi alıp Can'ın kafasına sardım ve iterek dışarı çıkardım ve kapıyı kitledim. Hemen çantamdan kapşonu çıkarıp giydim. Kapıyı açtım. Önümde Can kızgın bir şekilde elinde bahtaniyeyi ile beni bekliyordu. Telefona

- Üzgünüm, yüzüm açıktı.

Mesaja baktı ve

- Yüzünü görmem benim için sorun olmaz.

Dedi. Ardından

- Ama kurallar var.

Yazdım. Birlikte aşağı indik. Yanıma kartı da almıştım. Hepsi sofraya oturmuş. Beni bekliyordu. Patetes kızartması vardı. Bende oturdum bir iki patates kızartması aldım. Arka cebimden kartı çıkarttım.Adını bilmediğim çocuk

- Ben Akın, şeyyy, biz takımda sırları sevmeyiz ama sana şans vermeye karar verdik. Ama umarım fazla uzamaz.

- Sırlarım olduğu sürece futbolumda daha iyi olduğunu düşünüyorum ama belli olmaz.

Gelen mesajı hepsi okudu. İsmini bilmediğim diğer bir çocuk

- Futbol demişken sahaya gidip antreman mi yapsak hem maçlar yaklaştı hem de seni bir görmüş oluruz.

-(Can)- Hadi ama, Akın , o dün geldi. Biraz nefes alsın.

- Aslında benim için sıkıntı olmaz.

Hepsi mesajı okudu. Can tuhaf tuhaf baktı. Batı da

- Şeyyy, maden öyle diyorsun, tamam. Birazdan çıkarız.

Kafamı salladım kartta mesaj hattı yoktu sadece telefon. Fatih

- Anka?

Kafamı kaldırdım. Fatih devam etti.

- O ne? Ver bakayım.

Kartı uzattım.

- Çiçekçi mi ? İyide burda sadece telefon hattı var.

- Evet.

- Eeee, sen napacaksın?

- Bilmiyorum.

Fatih,Akın'a bakıp arkasında olan çekmeceyi gösterdi.

- Akın, şu çekmecede kağıt kalem var onları bi Anka'ya versene.

Akın ağzı doluyken arkadan kağıt kalem getirdi. Önüme koydu.

- Bu ne şimdi?

- Ben ağrıyacağım sen de ne diyeceğimi buraya yazacaksın. Hoporlere alacağım.

Dedi Fatih. Akın da ağzındaki son lokmayı yutup Fatih'e dönüp sırıttı ve

- Ben niye kağıt istedin onu anlamadım. Mesaj atardı.

- Çok parlak zekalı arkadaşım Akın acaba ben telefonda konuşurken nasıl bakacağım mesaja.

- Evet, güzel soru.

Telefonu aradı. Bir beyefendinin sesi geldi

- Evet, Çiçekler Dünyası çiçekçi nasıl yardım edebilirim.

Prensiplerim FutbolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin