Selam arkadaşlar. Yeni bölümü 1 hafta yükleyemedim, özür dilerim öncelikle. Bugün geçen haftanın bölümünü yayınlıyorum. Yarında bu haftanın yeni bölümünü yayınlayacağım. İyi okumalar :)
MULTİMEDİA: ÇAĞRI
Simay ve ben şarkı sonuna gelince havuza atlamıştık ve fazlasıyla eğlenmiştik. Sudan çıktığımızda karşımızda Ege ve Çağrı'yı görmemiz bir olmuştu. İkiside bize acayip bakışlar atıyordu. Havuzun içinden dışarıya çıkan merdiveni kullanarak havuzdan çıktık. Havluyla kurulanmadan karşılarına geçince bakışları yumuşamıştı.
''Ne yapıyorsunuz siz? Son seste ve özellikle bikiniyle dans edip serserilerin sizi izlemesine nasıl izin verirsiniz?'' Ege böyle deyince Simay bana döndü ona bakarken ikimizde aynı anda ''Serseri mi?'' Deyince ''Hah! Tabi serseri siz burda dans ederken onlar sizi çimlerin arasından izliyorlardı.'' dedi. Simay ona karşılık olarak ''Bir bakımdan siz de bizi izlediniz yani.'' deyince gülümsememi engelleyerek Çağrı'ya döndüm, beni izliyordu. Gözlerimiz buluşunca bana gülümsedi utanç verici bir şekilde ben de ona gülümsedim. Onlara arkamı dönüp şezlonglara yöneldim ve havluyla durulanıp şezlonga oturdum. Çağrı karşıma otururken, ''Dans etmeyeceksin.'' Dedi. Bu dediğini anlamayınca ''Anlamadın mı? Okuldaki lanet saçma dans şeyine katılmanı istemiyorum. Burada bile çimlerin arasında ağzı sulana sulana seni izliyorlardı okulda ki erkeklerin hepsini dövmek istemiyorum, yorucu.''
''Ne diyorsun sen ya? Hayatta en sevdiğim şey dans etmek. Buna engel olamazsın hem sanane ki.'' derken Simay ve Ege'nin sohbet ettiğini gördüm sanırım Ege'de Simay'a dansa gitmemesini söylüyordu. Tamam onlar birbirini seviyor birbirlerine karışıyorlar ama Çağrı ve ben..? Hayır.
''Evet sevdiğin bir şey olabilir ama bende bunu öylesine yapmıyorum. Gitmemeni istiyorum ve gitmeyeceksin.''
''Gideceğim Çağrı. Lütfen engel olma.''
''Yani tüm erkeklerin sana yavşamasına engel olmayacaksın.'' dedi duraksadı ve elini çenesinin altına götürüp etrafa baktı ve bana döndü eliyle beni göstererek, ''İşim var senle desene.'' dedi. ''Çağrı.'' deyip durdum ardından etrafa bakan gözlerini çenesini tutarak bana yüzünü çevirdim ve bana bakmasını sağladım. ''Lütfen, engel olma.'' deyip en tatlı ifademi takındım. ''Ah, lanet olsun lütfen şöyle bakma.'' bakışımı sürdürünce ''Tamam, tamam.'' dedi bıkmış bir şekilde.
O anın verdiği sevinçle kollarımı boynuna dolayarak ona sarıldım. Neden bilmiyorum normalde bu çok saçma bir durumdu ama olsun. O kadar şaşırmıştı ki duraksadı ve oda bana sarıldı. Muhteşem bir huzur doldu o an içime hiç ayrılmamak istedim. Ama bu düşünceyi elimle iterken ondan ayrıldım. Bana şaşırmış ifadeyle bakarken ona gülümsedim daha sonra koşarak yeniden havuza atladım. Çünkü daha fazla utanarak yanında duramazdım.
* * *
Olaylardan sonra kendimi toparlamıştım çünkü sonuçta ben buraya hayatımı değiştirmek için gelmiştim ve bunu da başarıyordum, her akşam anneme dua etsemde onu unutmak pek de kolay olmuyordu ama bir bakımdan bakınca Çağrı hayatıma girince onu unutmuştum, unutmamam gerekiyordu. Kafam allak bullak olmuştu, hafta sonu olduğundan önümde bir test kitabı yanımda nescafemi yudumluyor ve oturuyordum. Hayatımda her şeyin bu kadar çabuk gelişmesi beni manevi yönden etkiliyordu.
Yeni hislerimi keşfetmiş bir insan olarak başka ne beklenirdi ki. Ama benim anneme bir sözüm vardı ve bu sözü yerine getirecektim. Gelecek,huzur,mutluluk.
Simay ve Ege'nin dostluğuyla kendimi o kadar da yanlız hissetmiyordum çünkü onlar gerçekten de iyi arkadaşlardı.
Simay durup durup bana sıkıca sarılıyordu ve bu beni gerçekten de mutlu ediyordu. Onun mutluluğu benim için önemliydi ve bu yüzden ikisininde mutlu olacağı bir şey yapacaktım. Simay ve Ege sevgili olacaklardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK SOKAK
Teen Fiction''Denizden korkmak çok mu saçma? Tüm hayatımı boğup bir kenara atarken.'' Psikolojik sorunları olan liseli bir kızın hikayesi. Sorunlarını unutup yeni bir hayatamı başlayacak? yoksa.. Sorunlarının üstüne sorun yükleyerek mi sorunlarını unutacak? -FH