-21- Depresyon

412 23 2
                                    

Merhaba arkadaşlar, harika bir aşama atlamışız!!

Fakat bölümler zamanında gelemeyebiliyor. Bir diğer hikayem Huzur Yeşili'nide yazdığımdan hepsini tamamlayamıyorum.

Huzur Yeşili'nede göz atarsanız çok sevinirim.

Umarım bölümleri zamanında yayınlayabilirim.

İyi okumalar.

-21- Depresyon

"Ben katil değilim! Hayır!"

Hapishaneye sürüklenirken iki kolumdan tutan polisi hırpalıyordum. "Bırakın beni! Ben hiç bir şey yapmadım!"

Ben duymayan polisler sonunda geldiğimiz o demirli karanlık yere beni attılar. Avazım çıktığı kadar bağırırken,"Çağrı! Neredesiniz baba!"

"Onlar seni duymazlar küçük. Çoktan unutmuşturlardır."

"Sus! Sus!"

Demirleri tekmelerken boğazımın bağırmaktan ağrıdığını hissetmiştim. Polisler demir kapıyı kitlesine sonra çekip gittiler. Ağlamam hiç susmuyordu. "Anne!  Söylesene hadi! Mutlu olacak mıyım ?"

"Demiştin baba! Her şey geçicek!"

"Her şey yalandı!"

"Her şey!"

Küçücük karanlık odada bağırıp ağlarken sinir krizi geçirdiğimi hissettim. Titrerken, "Batı! Ben mi dedim sana öl diye!"

"Acımasızsın! Babanda sende!"

Beni susturan o ses tam arkamdaydı.

"Dünya acımasız Mısra."

Batı tam olarak arkamda duruyordu. Ona ilerlerken elimi önde tuttum. Parmağımı iki yanına sallarken, "Sen değilsin."

"Benim. Uğruna ölen Batı. "

Parmağımı yanağına değdirecekken yok oldu. Etrafıma baktığımda tekrar bir ses duydum. Ama bu sefer tam olarak Batı'yı ölü bulduğum terastaydım."Ben artık ulaşılmazım."

Gözlerimi kapatıp açtığımda yine o karanlık alandaydım.

"Hak etmedim! Bunu hak etmedim!" kendimi yere atmamla gözlerimin kapanması bir oldu.

Çağrı'dan;

"Nerde bu beynini siktiğimin adamı!"

Nerdeyse iki saattir Mısra'yı karakola şikayet eden Batı'nın babasını arıyorduk. Gürkan arkamda telaşlı bir şekilde, "İş yeri nerde olabilir bu adamın?"

"Sinirden hiçbir şey düşünemedim ki.. Bir fabrikada işçi olarak çalışıyordu. Yolunu biliyorum. Batı söylemişti."

"Hızlan abi, unuttuğun bir şey var."

Can'a dönerken,  "Ne unutmuşum?"

"Mısra hapishaneye atıldığına göre karanlık bir yere götürüldü. Ve Mısra karanlıkta kriz geçiriyordu."

Sessizce,  "Siktir." diye tısladım. Sonunda fabrikanın önüne geldiğimizde hızlıca arabadan indik. Ayaklarımı hissetmiyordum. Batı'nın babası olucak o adamın içinden şuan pis kahkahalar attığını duyabiliyordum.

Fabrikanın kapısını açarken yüzlerce kişi arasından babasını bulmak zor olucaktı. Önüme gelen ilk adama, "Batı'nın babası olan adam nerde?"

"He, şey alt katta ikinci koridorda çalışıyor abim."

"Sağol."

Hızla alt kata inerken heryerde çalışma sesleri kafamı ağrıtıyordu. Aşağıya inip kolidorlara ayrılan kapıları açtım. İkincisine girince ilk gördüğüm adamın boynuna yapıştım. "Sen misin Mısra'yı hapise attıran?"

KARANLIK SOKAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin