KARANLIK SOKAK

-11- ''Aşık Mısra''

TEOG YÜZÜNDEN BÖLÜMLER DÜZENSİZ GELDİĞİ İÇİN ÖZÜR DİLİYORUM. TELAVİSİ OLACAK.

İYİ OKUMALAR

Multimedia: Aras.

-

Her seferinde sizi kendine bağlayan bir kişi hayatınızda ise onu unutmanız daha da zorlaşır. İstemsiz bir şekilde ona ihtiyaç duyar ve adını kafanızda sayıklayıp durursunuz. Çünkü ona aşık mısınız bilemezsiniz, bu hayatta en büyük zorluk çekilen şey insanların doğruları yüzüne vurunca acısına dayanamayacağını bildiğinden yanıltılar ikiye katlanır ve sadece soruları cevapsız bırakırsınız ama bunun ne kadar böyle süreceğini bilmediğinizden her şeyi oluşuna bırakırsınız. En büyük hatamızda bu değil miydi zaten?

O gün sahilde yanıma gelip kanatlarının altına beni alan Çağrı'ya karşı hislerimi bir daha açtım. Ne olursa olsun ona kızamadığımı ve ona değer verdiğimi hissedebiliyordum. Ama bu aramızda tek bir sırdı.

1 haftadır hayatımda bir değişiklik yoktu ama okulda şu sürekli başıma bela olan çocuğu gördükçe moralim bozuluyordu. Adını bile bilmiyordum bana arada bakıyordu ama umursamazlıktan geliyordu. Büyük ihtimalle Çağrı bu işide halletmişti. Tozlu sehpanın tozunu almıştı ama o sehpa bir daha hiç tozlanmıcakmıydı?

Aras hala bizdeydi onunla vakit geçirip her şeyi unutabiliyordum. Yemek yiyor, geziyor ve ders çalışabiliyordum.

Sabahın erken saatlerinde uyanıp telefonumu elime aldım. Büyük ihtimalle işinden dolayı babam uyanmıştır diye aradım.

''Babacım?''

''Tatlım günaydın, seni çok özledim. Nasılsın?''

''İyiyim baba. Ne yapıyorsun? Ne zaman geleceksin buraya?''

''Haftaya oradayım tatlım. Zor zamanlar olduğu için sadece 2 gün kalacağım.''

''Hiç yoktan iyidir.'' dedim, yüzüme yayılan gülücüğü karşımda duran ayna sayesinde görebiliyordum.

''Tatlım şimdi işe gideceğim, gelmeden önce ararım.''

''Peki baba. Seni seviyorum.''

''Kendine dikkat et, bende seni.''

Haftasonu olduğundan kendimi duşa attım ve sıcak suyla bir güzel duş aldım. Çıkıp altıma yırtık krem rengi pantolonum giydim üstünede beyaz atletimi giyip ayağıma beyaz converslerimi geçirdim. Hemen Aras'ın odasına ilerledim kendisi uykucu olduğu için kapıyı açtım ve eşortmanlarıyla uyuyan Aras'a baktım. Hafif horulduyordu.

Yatağının üstüne çıkıp zıplayarak ''Hadi uyan! Aras! Hadi uyan! Ankaranın bağlarıda büklüm büklüm yolla-'' ayağımdan çeken Aras sayesinde yere düşmüştüm ve o da gülmeye başlamıştı.

''Ya piç! Napıyorsun sen he. Sen benim sinirli halimi görmedin herhalde. Gösteriverem ben sana sinirli halimi.'' Dediğim an Aras kahkahalara boğuldu ve yastığını bana attı. Kafama gelen koca yastık sayesinde ''Allah'ım nerdeyim ben.'' diye sayıklamaya başladım.

''Beyin olmayınca tabi ilk darbede hafıza gidiyor, tabi doğrudur.''

''Yaa Aras! Hadi kalk kahvaltıya bir yerlere gidelim.''

''Üf kızım ya.''

''Yaaa hadi nolor!''

''Tamam ağlama, hazırlan geliyorum.''

Aras'a Çağrı olayını anlatmıştım. Adeta bir günlük gibi beni dinliyor ve beni rahatlatıyordu. Aşağıya inip telefonumu aldım ve saçlarımı açıp ellerimle taradım. Merdivenlerden inen Aras benim gibi krem rengi giyinmişti ve oldukça yakışıklıydı.