MERHABA ARKADAŞLAR.
YENİ BÖLÜM GECİKTİ, ÖZÜR DİLERİZ. ^_^ LÜTFEN YORUMLARINIZI ESİRGEMEYİN :)
MULTİMEDİA: MISRA :)
-
Kendime gelmiştim ve yumuşak bir yatakta üzerim örtülü bir şekilde yattığımı hissettim. Göz kapaklarım göz yaşlarım yüzünden açılmamak için diretiyordu bende rahatlamak için gözletimi açmamıştım. Elimin üstünde bir el olduğunu hissedince durakladım.
''Kendine gelmen gerekiyor. Benimle olman gerekiyor.'' dedi Çağrı sessizce. Ve kafasını elimin üstünde olan elinin üstüne koydu. Bu da ne demek oluyordu? Bana değer mi veriyordu? Bir an içimi o kadar büyük bir huzur kapladı ki ne yapacağımı bilemedim. Gözlerimi güçlükle açarken beni görmediğini farkettim ve onu izlemeye başladım. Sanki hissetmiş gibi kafasını kaldırıp doğruldu. ''Beni mi izliyordun sen?'' deyince onu yanıltmak için ''Hayır, daha yeni gözümü açtım.'' Dedim.
''Tamam şimdi bana ne olduğunu anlat. Neden eve kendini hapsettin, neden camlar ve perdeler tamamen kapalı? Ve neden ağladın?'' derken Simay,Gürkan ve Can aşağıya indiler. Büyük ihtimalle odamdalardı. Simay kendime geldiğimi görünce üzerime koştu ve ''Sevgilim!'' diye bağırdı. Ona güçsüzce sarılırken ben koltuktayken oda hemen yanıma yere oturdu. Güçsüz çıkan sesimle anlatmaya başladım.
''Ben lobiden çıktıktan sonra yavaş yavaş yürüyordum. O beni sıkıştıran serseri çocuklardan biri bana o kadar kötü bakış attı ki hızlandım. Sonra yere baktım ve arkamda birisinin gölgesi olduğunu görünce arkamı döndüm ve ona baktım yüzü gözükmüyordu ama beni takip ediyordu hemen Çağrı'yı aradım.'' durakladım ve gözlerimi devirerek ''Açmadı.'' dedim. Daha sonra devam ettim. ''Gürkan ve Can'ın numarası yoktu. Simay'da uzakta olduğu için birşey yapamazdı. Eve yaklaştığımda bana daha çok yakınlaşmıştı anahtarı çıkarıp kapıyı açtım ve tam adımını atarken kapıyı kapatıp kitledim. Hemen arka balkon kapısına ilerledi orayıda ondan önce ulaşıp kitledim. Sürekli evin etrafında dolaşıyordu bende korkudan hastalığım olan krizi geçirdim.''
Simay bana yeniden sarılınca bende ona sarıldım. Çağrı yüzünü elleriyle kapatıp tekrar açtı ve;
''Büyük ihtimalle patakladığım çocuklardandır. Bugün evde durma. Simay'larda kal.'' deyince Simay'da ''Evet bize gel.'' dedi. Çağrı, Gürkan ve Can'a ''Bizde onları bırakıp lobiye gidelim halletmem gereken bir şey var.'' derken biz Simay'la çoktan odamın yolunu tutmuştuk. Odaya girip okul çantama pijama ve gereken şeyleri koyup üzerime adam gibi şeyler geçirip aşağıya indik.
*
Ben olanlardan sonra Simay'larda kalmıştım ve nerdeyse 3 gündür evime gitmiyordum. Bugün sabah eve gittim ve bir güzel evi düzenledim. Korkmuyordum çünkü Çağrı bir daha olmayacağına karşın beni ikna etmişti.
Eve saat sabahın yedisinde girip evi düzlemiş ve duş almıştım duştan çıkıp dolabımın kapağını açtım. Oldukça karışmış dolabımdan üniformalarımı giyip birşeyler atıştırdım ve beni alacak Ege'yi bekledim. Zil çalınca çantamı alıp aşağıya indim. Ege beni beklerken ben hala bağcıklarımı bağlıyordum. Doğrulup sıkı bir dost sarılışı yaptık.
''Naber kamku?'' deyince güldüm ve; ''İyiyim kamkucum sen?''
''Bende iyiyim. Şimdi bana olanları dökül.'' deyince ''Önce senin hakkında sonra Simay.'' deyip göz kırptı.
Okula ulaşana kadar olanları anlatmıştım ve bu kadar çabuk neler olduğunu nasıl alışabildiğime inanmadığını söylemişti. Okula gelmiştik.
Okul bahçesinde gözümü gezdirdiğimde gözüm bir çift gözle buluştu. Bu beni arabayla tam çarpışacakken kurtaren çocuktu. Batı. Ege'ye durumu belirtip hemen ona ilerlerken bana parlak gözleriyle bakıyordu. Ona bir teşekkür borcum vardı. Ona yaklaşınca önünde durdum. Gayet yakışıklı ve karizmatikti.
''Selam ben Mısra, beni hatırladın mı?'' dediğimde ''Hatırlamaz olur muyum?'' deyip gevşek bir şekilde gülümsedi. Bende ona gülümserken ''Sana bir teşekkür borcum var sanırım.'' deyip elimi çenemin altına koydum. Ben ona bakarken o beni inceliyordu. ''Hmm, evet bir borcun var. Küçük bir arkadaş sarılması olabilir.'' dediğinde ''Bu kadar mı?'' diye gözlerimi irileştirdim. ''Ne bekliyordun ki? Görevim buydu.'' deyince ''İyilik meleğine bak sen.'' dediğim an kahkaha attı. Ona kollarımı açıp sarıldığımda bunu beklemiyormuş gibi önce duraksadı sonra bana kollarını sardı. ''Teşekkür ederim.'' dediğimde ''Önemli değil.'' diye fısıldadı kulağıma.
Ayrıldığımızda tam arkasındaki çardakta beni izleyen Çağrı'yı görünce korku içimi sardı. Eminim yanlış anlamamıştı. ''Gitmem gerekiyor.'' dediğimde ''Peki.'' deyip gülümsedi.
Çağrı'ya doğru ilerlerken bana dehşet ve öfke dolu gözlerle bakıyordu. Yanına yaklaştığımda;
''Selam.''
''Batı'ya neden bu kadar yakınsın?'' dediği an duraksadım. Ne yani yanlışmı anlamıştı, bu isteyeceğim son şeydi. Bir de bunla uğraş dur Mısra.
''Teşekkür borcumu ödedim.'' dedim kısaca. Bana göz kırpıp ''Banada ödesene.'' dediği zaman ''Ukala.'' dedim. Daha doğrusu haklıydı. Onunda bana çok-az yardımı olmuştu. Ama borcunu ödememiştim. Yanından sessizce ayrılarak sınıfıma yol aldım.
*
Bütün bu sıkıcı derslerin ardından eve gidip rahatlamak hakkımdı. Sürekli Simay'la dolanmaktan ayaklarıma kara sular inmişti. Batı'yla çok yakın olmuştuk, konuşuyor eğleniyor ve esprileri karşısında ona yakın davranıyordum. Artık Simay,Ege,Batı ve ben takılınca Simay'la Ege rahatsız oluyormuş gibi içlerine kapanıktı. İkisininde birbirinden hoşlandığını ikisi hariç herkes biliyordu. Yani belli ediyorlardı.
Çıkış zili çalınca aynı anda Simay ve Ege benim sırama gelmişlerdi. Yakıştıklarını fark edince ikisinede gülümsedim ama anlamadılar. Sınıftan çıkıp bahçeye indiğimizde Çağrı ve grubu gülüşüyorlardı. Yanlarından geçerken gözler beni buldu ama ben onlara bakmadım. Neden bilmiyorum -özgüven-. Batı bahçenin çıkışında bizi bekliyordu gözü bizi bulunca ona gülümsedim. Aramız gayet iyiydi ve onun yanında gayet rahattım. Simay ve ben eve gidecektik onlarda erkek erkeğe yani Ege ve Batı beraber gideceklerdi. Ege'ye iyi bir tokalaşma yaptıktan sonra Batı'yada sarıldım. Kocaman gülümsemeyle görüşürüz derken Ege ve Simay sadece konuşmuşlardı, biliyordum ikiside birbirinden utanıyor. Batı'ya sarıldığımda hep sanki bir şey olacakmış yanlış bir şey yapıyormuşum gibi geliyor ama yanıldığımı kendime söylüyorum. Ufak bir sarılma. Ne olabilir ki? -ne olmaz ki..-
Zaten tamda üstüne basmışım ki okul bahçesinden çıkarken karşıma beni izleyen Çağrı'yla karşılaştım.
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK SOKAK
Teen Fiction''Denizden korkmak çok mu saçma? Tüm hayatımı boğup bir kenara atarken.'' Psikolojik sorunları olan liseli bir kızın hikayesi. Sorunlarını unutup yeni bir hayatamı başlayacak? yoksa.. Sorunlarının üstüne sorun yükleyerek mi sorunlarını unutacak? -FH