-13- Haksızlık

589 34 6
                                    

Arkadaşlar hateyouuworld adlı hesabımdaki Huzur Yeşili adlı çalışmamı okuyup destek verirseniz mutlu oluruz :)

Gecikmeler için özür diliyoruz. İyi okumalar.

Sabahın erken saatlerinde yatağımda zıplayan bir şey olduğunu anlayınca gözümü açtım. Aras ve Burcu yatağımda zıplıyorlar ve gülüyorlardı. Onlara kahkahalarla gülerken Burcu yanıma yatıp yanağıma öpücük kondurdu. ''Günaydın!'' derken ona gülümsememle karşılık verdim. Aras hala zıplarken çok çocukca davrandığı için gayet komik gözüküyordu. ''Aras yeter!'' diye gülerek bağırırken hala durmuyordu. Yorganı altından çekince yere sümük gibi yapıştı. Tabiki bu hareketi kahkahama kahkaha katmıştı. Bugün haftasonuydu yani cumartesi! Banyoya giderken saçımı yukardan topuz yapmıştım. Yüzüme soğuk yerine sıcak su çarpınca yüzümü felç geçirmiş gibi ekşittim. Bu hareketime Burcu bile kapıdan bana gülmüştü. Dişlerimi fırçalayıp  banyodan çıktıktan sonra mutfakta çok güzel bir sofra vardı.

''Vov! Şok oldum!''

''Sen şok ben bim. Neyse, ben olduğum sürece sen aç kalmazsın güzellik.'' deyip göz kırptı Aras.

''Unutuldum mu yine.'' dedi küçük bir kız çocuğu sesi. Esmer teniyle büyüyünce ne kadar güzel bir kız olacağını belli ediyordu. ''Ah hayır unutulur musun hiç?''

''Ben acıktım hadi başlayalım. Omlet soğudu insaf Mısra.Uğraştım o kad-'' lafını kesip ağzına peynir sıkıştırdım. Masada kahkahalarla gülerken şuan gerçektende mutlu olduğumu anlamıştım.

-

Pazartesi sabahı Simay'la kahvaltı edip okulu aksatıcaktık, bende ona her şeyi anlatacaktım. Aras ve Burcu'yu evde bırakıp Simay'lara yol almıştım. Soğuğun vucüduma iğne gibi batması beni rahatlatıyordu. Acı çekmeyi hak ediyordum. Yanlış kişiydim çünkü. Bu dünyaya yanlış gelen kişi.

Simay'ların evine geldiğimde kapıyı çaldım. ''Günaydın.'' diye gülümseyerek kapıyı açtı. Kocaman sarılışla içeri girmiştim. Kahvaltı hazırdı.

''Nasılsın?''

''Çok kötüyüm Simay. Hiç bir şey hissetmiyorum artık.''

''Kahvaltı ederken konuşalım gel, otur.'' dedi yemek masasını gösterirken.

''Batı telefonuma 'Bugün çok güzeldi.' felan diye mesaj atmış. Yanımda Çağrı vardı.Telefonuma Batı'dan mesaj geldiğini görüp okudu. Ve bana orospudan ağır kelimeler etti altına aldığı faişelerden farkım yokmuş öyle dedi. Ben hak etmiyorum gerçekten. O gün hissettim biliyor musun? Bir daha beni asla sevmeyecek. İliklerime kadar hissettim bir daha beni asla sevmeyeceğini biliyorum. Normaldede sevmiyordu fakat şimdi gözlerinde benden iğrenir bir tavır vardı Simay. Unutamıyorum. Ve sanırım ondan hoşlanıyorum.''

Sandalyeden kalkıp parmaklarının üzerinde sandalyemden küçük olacak bir şekilde yere çömeldi. ''Üzülme Mısra. Sen her şeyin altından kalkan bir insansın. Bunu mu başaramayacaksın? Çağrı böyledir. İnsanların kalbini kırar ve gider. Geride ne kalır bilmez, hissetmez ve umurunda olmaz. Ama sen bil ki sen geride kalan değilsin. Geriye ilerleyen birisin. Sen bilir, hisseder ve umursarsın. Hepsini yaşadım. Altından kalkabilirsin. Güveniyorum. Tüm kalbimle..''

''Sen en iyi destekleyici arkadaşsın Simay.'' deyip ona sarılırken gözyaşlarımı sildim. Onun da yaraları vardı. Kahvaltı yiyecek iştahımız kalmasada ağzımıza bir şeyler tıkıştırıp masayı topladık.

''Aaa! Unuttum!''

''Hiii! Neyi?!'' o da benim gibi konuşunca gülümsedim ve odasına geçmeden kolidorda anlatmaya başladım.

KARANLIK SOKAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin