10| She likes girls

393 43 37
                                    

( Metro Station - She likes girls )

Fazlasıyla gay olan Jiwoo'ya dönüşümüm tamamlandığına göre... Yönelimimi daha da yakından tanımaya devam etmeliydim. Birkaç gün boyunca yaptığım araştırmalar çok yardımcı olmuştu bu noktada.

Ama hâlâ denemediğim bir şey vardı : gay bar'a gitmek.  Bunun gerekli olup olmadığı konusunda hiçbir fikrim yoktu işin açığı. Fakat bugün acayip derecede gitmek istiyordum.

"Son zamanlarda neden hiç ortalıkta yoksun? Erkek arkadaşınla filan mı takılıyorsun?" diyerek içindeki heteroyu ortaya çıkarmıştı Sooyoung. Bir kızın kız arkadaşı olabileceğini düşünmüyordu demek!

Ya da Jiwoo, eskiden homofobik olduğun için olabilir mi? Kız LGBT destekliyor,, Erkeklerden bahsedip duran sendin ilk başta

İç sesimin sözleri bir tokat gibi yapışmıştı suratıma. Haklıydı belki de.  "Hayır. Erkek arkadaşım yok. Bazı işlerim vardı sadece..."  Detay vermek istemedim ona. O tip bir konuşmaya henüz çok vardı sanırım. Ama ikna olmadı elbette.

"Kesin vardır hoşlandığın bir erkek..."

"Yok."  dedim. Neden bu kadar ısrar ettiğini de anlamıyordum. Sinir bozucuydu.  Belki de onu sıkboğaz etmemem için hemen bir erkek arkadaş bulmamı istiyordur?  Bir kurt düşmüştü şimdi içime. Onu rahatsız ediyor olabilir miydim?

"Neyse ne. Bu akşam geç dönebilirim. Merak etme beni."  Ve öylece ayrılmıştı odadan. Ama şimdiden merak ediyordum. Nereye gideceğini, ne yapacağını... Acaba sevgilisi mi vardı?  Saçmalama Jiwoo. Öyle bir şey olsa söylerdi sana. O senin en yakın arkadaşın.   Artık son cümle bir teselli bile değildi. Canımı yakıyordu sadece. Ne kadar olumlu tarafından bakarsam bakayım olmuyordu. Işınlanmayı icat edip yanlışlıkla çöle düşen ve bir daha da geri dönemeyen bir kutup ayısı gibi hissediyordum kendimi. Ya da bir penguen...

Masadan çizim tabletimi aldım ve derse gitmek için odadan çıkana dek bir şeyler karaladım. 

Kaptan Chuu'nun yeni bölümünde :

"Seninle konuşmam gereken bir şey var Yves..."

×××

Madem Sooyoung geç gelecekti ben de rahatça gay bar planımı uygulayabilirdim. Akşamüzeri dersten sonra okuldan çıktım bu sebeple. Bakalım gayler nasıl eğleniyor. 

Yol boyu Sooyoung'un yüzü canlandı gözlerimde. Ne zaman böylesine âşık olmuştum ona?  Aramızda geçen şeyler neydi öyle? Gerçekten patlayacak gibiydi beynim düşünmekten. Ve bara yaklaştıkça dışarı taşan müzik sesi de çok yardımcı olmuyordu. Ama kararlıydım, bugün oraya girecektim.

I like you girl but you don't seem excited

Yaklaştıkça daha net duyuyordum çalan şarkıyı. Sonunda içeri girdiğimde ilk beklentimden farklı bir ortam bulmuştum. Çok daha kalabalık bir yer olmasını beklemiştim buranın, ama belki de saat daha erken olduğu içindi, pek fazla insan yoktu.

I can read the signals from a mile away
I know she's on your mind and that's okay.

Fakat belki de gözlerim tanıdık kişiyi bulduğunda buranın kalabalık olmasını ve görmemeyi tercih ederdim. Bizim heteroseksüel Sooyoung ileride, barmenin karşısındaki sandalyede oturuyordu.

I think she likes girls

I can't make her stop
She wants to kiss on lips but she's scared to get caught

She likes girls girls girls

She likes girls~

Ama şarkı sözlerinden farklı olarak Sooyoung yakalanmaktan korkmuyordu. Yanındaki kızı sertçe kendisine çekip dudaklarını birleştirmişti. Bir an benim için her şey durmuş gibi hissettim. Sanki bir kâğıt havlunun üzerinde duruyormuşum da yağmur yağmış ve kâğıt havlu yırtılmış gibiydi.

Görüş açım göz yaşlarımla buğulandığında artık daha fazla orada durmamam gerektiğinin farkına vardım.  Ne işim vardı sanki burada, en başından beri? Bu çabalarımın hepsi aptalcaydı. Aptalın tekiydim. Fakat ne için kandırmıştı beni?  Kalbim çok acıyordu.






Bölüm Sonu

Oops- Neler oluyor?

Bu arada bugün bir kısa bölüm daha gelecek. Beklemede kalın ^^

Ended Homophobia | ChuuVes ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin