2|The animal

634 57 112
                                    

( DAY6 - What can i do?)

"Sen de mi öylesin?"  Başta sorumu anlamamış gibi birkaç saniye sessiz kaldı. Ama ben biliyordum, o da eşcinseldi. Ona aramızda bir şey olamayacağını açıklamalı, mümkün olan en tatlı dille oda arkadaşımı değiştirmek istediğimi söylemeliydim. Benimle hâlâ iletişim kurabilirdi ama oda arkadaşımken olmazdı. Yoksa tercihine saygı duyuyordum ama-

"Hayır değilim."  Daha da kafam karışmıştı cevabıyla. Bu defa bendim sessiz kalan.

"Ama değilsen o kulübe niye gidiyorsun?"

Uyumaktan vazgeçmiş gibiydi, yatağında doğruldu. Bu sırada ben de kendi yatağıma oturmuş, vereceği cevabı bekliyordum. Boğazını temizledi, "Ben hayvan haklarını da savunuyorum Jiwoo. O zaman hayvan mı oluyorum?"   Pekâlâ, dediği şey gayet mantıklıydı. Kafamı sallamaktan başka bir şey yapamamıştım. Aman canım, zaten benim işime de gelen eşcinsel olmamasıydı. Tam rahatlamış bir şekilde konuyu kapatıyordum ki soğuk sesi kulağıma ulaştı. "Peki sen...homofobik misin?"  

"Hayır ya. Benden uzakta ne yaparlarsa yapsınlar. Kendi tercihleri sonuçta ama ailem onlara yakın olmamı istemiyor."  Yumruğunu sıktığını gördüm. Yanlış bir şey mi söylemiştim? Ki üzerinde cidden boğucu bir sessizlik vardı yine. Her şey beni daha da geriyordu bu ortamda. Neyse ki minik bir gülümseme ortaya çıktı dudaklarında.

"Kurduğun cümle ben homofobiğim diye bağırıyor. Öncelikle Jiwoo, eşcinsellik tercih değil yönelimdir. Elimizde bir Sunmi kişisi olsun. Sunmi halkın çoğunlukla kendisine karşı olduğunu biliyor. Buna rağmen şunu der mi sence? 'Ya gidip eşcinsel olayım da insanlar benden nefret etsin, işten atılayım, hatta şiddete mâruz kalayım ve öldürüleyim.'   Çok tercih edilesi bir hayat değil mi? Her eşcinsel internette veya gerçek hayatta mutlaka buna benzer kötü muamelelere mâruz kalır. Bana neden bunu seçtiklerini anlatabilir misin?"

Dediklerimi bu kadar ciddiye alıp uzun konuşmasına şaşırmıştım. Üstelik yine benim dediklerimi çürütecek bir şey sunmuştu ortaya. Kim, niye böyle bir hayat seçsin... "Bilmiyorum. Bir hastalıktır belki? Öyle olmamak tercihleri dışında olabilir ama öyle kalmak bence tamamen kendi tercihleri. Tıp ilerledi. Eminim tedavi olabilirler."  Yine de bu tartışmayı kaybetmeye niyetim yoktu. Yıllarca ailemden ve okuduğum yazılardan bildiğim cümleleri sıraladım. Artık gülümsemiyordu. Yüz hatları gerilmişti, kaşları çatılmıştı.

"Dünya Sağlık Örgütü ve genel olarak bilim dünyası eşcinselliği hastalık statüsünden çıkaralı yıllar oluyor Jiwoo... Tam tarihi anımsamıyorum ama cidden uzuuun bir zaman hani."  Yüzü kıpkırmızı olmuştu ve artık bana bakmıyordu bile. "Psikanalizin babası Freud'u bilirsin. Eskiden fikirleri çok ilgimi çekerdi. O zamanlar araştırma yaparken kızının lezbiyen olduğunu öğrendim. Kendisi de birtakım metodlar kullanarak kızını düzeltmeye çalışmış. Ama sonuç? Kızı ölene kadar sevdiği kadınla beraber yaşamış. Günümüzde de hangi psikologa, doktora gidersen git 'ben eşcinselim beni düzeltin' dersen kıçlarıyla gülerler sanırım. Bu bir hastalık değil Jiwoo. Sadece sevgi ve ilgi mesele."   Tekrardan uzandı ve bana arkasını döndü. "Bu akşam için bu kadar konuşma yeter. İyi geceler."

Bana hiçbir cevap verme hakkı tanımadan kapatmıştı konuyu. Ki böyle bir hak tanısa ne yapabileceğimi de bilmiyordum. Tek bildiğim, onu kızdırmış olmamdı ve bundan hiç hoşlanmamıştım. Eşcinsel ya da değil... Pek takmamalıydım. O benim arkadaşımdı sonuçta. Ki öyle olmadığını söylemişti... Ama yine de korkuyordum. Ailemi kızdırıp hayal kırıklığına uğratmaktan.

Bu gece uyuyamayacak olan da bendim anlaşılan. Gerçi Sooyoung'un da süper bir uyku çekmediğini nerden bilebilirdim?  Saatlerce düşündüm. Kendimi eşcinsellerin yerine koydum. Aslında koyamadım tam olarak. Bırak hemcinsimi, karşıt cinsten birine bile ilgi duymamıştım hiç. Ama en azından etrafımda bir sürü heteroseksüel çift olmuştu. Eh, onları da homo olarak düşünemiyordum... Kadın ve erkek ne içindi? Bir ilişkide nasıl iki kadın veya iki erkek olabilirdi? Dindar biri değildim ailem gibi ama yine de tüm dinlerde yasaklı değil miydi bu şey?  İşte o noktada asıl empatim başladı. İlişkiden ziyade toplum gözünde bir eşcinsele dönüşüverdim, zihnimin içinde.  En basitinden çok sevdiğim çocukluk ve oda arkadaşımın sırf terci- bir dakika neydi o kelime?   Sooyoung farklı bir kelime söylemişti konuşurken. Neydi o?

Ended Homophobia | ChuuVes ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin