14| When i fall in love~

380 42 18
                                    

( Cheeze - Mood indigo )

İlişkimiz mükemmel bir şekilde ilerliyordu. En azından ilk ayımız çok güzel geçmişti. Tabii Sooyoung'un her fırsatta insanlara sevgili olduğumuzu göstermeye çalışmasını saymazsak.

Onun arkadaş grubuyla daha çok takılmaya başlamıştım (ki aslında benim arkadaşlarım da zaten buranın bir parçasıydı teknik olarak).

Bir keresinde Jinsoul kulağının üzerine koyduğu kalemini arıyordu. Hyunjin bize susmamızı işaret ettikten sonra şöyle söylemişti ona, "Senin için bulabilirim...yirmi lira karşılığında."   Jinsoul bir süre kaşlarını çatıp ona bakınca reddedecek sandım ama aksine gülümseyip "Kârlı bir teklif. Anlaştık!" demişti.  Sanırım o anda Jungeun yanımızda olsa onu bir güzel azarlardı.

"Şimdi sana sihir yapacağım ve kulağından çıkacak kalem."  Ellerini sihirbazlar gibi sallayıp Jinsoul'ün kulağının üstündeki kalemi çekti.
Sonrasında Haseul'ın insafı sayesinde parayı alamamıştı en azından.

İşte hikâyenin bu kısmında alakasız bir şekilde Sooyoung dahil oluyordu. "Bu arada biliyor musunuz Jiwoo benim kız arkadaşım."  Yüzüncü kez söyleyişi falandı herhalde. Beni bu kadar sevdiğini görmek gururumu okşuyordu evet ama arkadaşlarımız sıkılmıştı doğrusu.

"Bu harika. Bu da benim kız arkadaşım Haseul." demişti Kahei sevgilisine sarılırken. "Unutmuş gibisin de. Ondan diyorum."

Sonrasında kolunu omzuma atıp saçlarımın arasına bir öpücük kondurmuştu sevgilim. "Ne yapayım ama şu şirinliğe bakın!"    Devamında göz devirmeler...

Ama en azından bunu Yoongjun ve Nancy'ye yapması eğlenceli oluyordu. "Eşcinsellik tüm dinlerde yasaklanmıştır!"  diye bağırdıkları sırada karşılarına geçip birbirimizi sevdiğimizi haykırıyorduk. El ele tutuşuyorduk gözlerinin önünde. Dayanamayıp kaçıyorlardı hâliyle.

Sooyoung'layken dünya bir gökkuşağı filtresine tabi tutuluyordu sanki. Bunu eşcinsel olduğumuz için söylemiyordum. Bir çeşit Pollyana sendromu yaşıyordum sanki. Her şey o kadar şirin ve güzel görünüyordu ki gözüme... Onunlayken tüm zorlukları kolayca aşabilecekmişim gibi geliyordu. Yoongjun ve Nancy'ye karşı koymamız korkusuzca... Onu çok seviyordum. Beni daha iyi, daha hoşgörülü bir insan yapıp kendimi tanımamı sağlamıştı.

Ama bir şey vardı merak ettiğim...  "Bana eski sevgililerinden bahsetsene." dedim birgün çimlerde, onun dizinde yatarken. Bunun dışında her şey gökkuşağıydı sanırım. Elimde olmadan merak ediyordum. İlk anlattığında nasıl erkekler acaba diye düşünmüştüm şimdiyse benden daha iyi kızlar olup olmadığını merak ediyordum.

Sooyoung benim ilk sevgilim ve ilk aşkımdı. Ama öte yandan ben onun bilmem kaçıncı sevgilisiydim. Yani evet beni çok fazla sevdiğini biliyordum ama... Kıskanma Kim Jiwoo! 2019'da yaşıyoruz, niye sevgilini geçmişinden kıskanıyorsun!

"Jiwoo,  şu an dizimde yatan sensin değil mi? Önemli olan da bu. Hem şöyle düşün, hiçbiri yokken sen vardın. Küçükken sevgili olmamış olabiliriz ama..."  Yanağımı sıktı. "Ama tüm kötülüklerden korumak ve sürekli mutlu etmek istediğim ilk kız sendin. Şimdi de sensin."   Kolumu uzatıp ben de onun yanağını sıktım.

İstediği şeyi yanımda olduğu her an yapıyordu zaten. Bir tek onun yanında bu kadar güvende ve mutlu hissediyordum.


"Birini seç!"   Bir başka günde yumruk yaptığı ellerini bana uzatıyordu Sooyoung. Küçükken bu oyunu çok oynardık. Avuçlarımızdan birinin içinde küçük bir cisim saklar, birbirimize o cismin hangi elimizde olduğunu sorardık.  Yine öyle bir şey olduğunu sanarak nostaljik hissetmiş ve duygulanmıştım.  Yine çocukken söylediğimiz tekerlemeyi söyleyerek sağ elini seçtim.

İki avucunu birden açtı. İkisinde de plastikten yüzükler vardı. Çift yüzükleri? "Sağdaki senin. Güzel değiller ama...birgün çok daha güzellerini alacağım. Söz veriyo-" Bitirmesine fırsat vermeden yüzüğü taktım.  "Bu arada daha önce eski sevgililerime böyle bir şey almamıştım." O da kendi yüzüğünü taktıktan sonra ellerimizi birbirine kenetledi. İki plastiğin birbirine değmesinin beni bu kadar mutlu edeceğini düşünmezdim.

"Çok tatlılar... Daha iyisi için söz vermene gerek yok. Bunlar benim için ne kadar değerli biliyor musun?"   Kollarımı boynuna sarıp yanağına bir öpücük bıraktım.

Gece yatarken bile çıkarmamıştım yüzüğümü ve ikide bir bakıp duruyordum. 

"Bu kadar tatlı olmayı bırakmazsan bir dahakine gidip evlilik teklifi için yüzük alacağım."   demesiyle beraber başımın altındaki yastığı alıp suratına fırlattım.

"Yeni yeni utangaçlığım geçiyor, yapmasana şöyle!"



Bölüm Sonu

Sonraki iki veya üç bölüm bu bölümle tezatlık oluşturacak cinsten vhvvbj

Şimdi soru şu : sonraki bölümü bu akşam atayım mı?

Ended Homophobia | ChuuVes ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin