19| A Coming Out Today ☕

309 37 4
                                    

( DAY6 - Days Gone By )

Sooyoung'un babası yalanıma inanmıştı inanmasına da, kızının canını yakmamı pek hoş karşılamamıştı. Ki bunu ben de hoş karşılamıyordum zaten. Bir an panikle, aklıma güreşiyor oluşumuzdan başka bir bahane gelmemişti.

Bunun sonucunda birkaç saat trip yedim Sooyoung'tan. Ama tribi de adabımla yedim tabii ki. Hak etmiştim. Üstelik daha da kötüsü, Sooyoung'un ailesi onun eşcinsel olduğunu biliyor ve bunu normal karşılıyormuş. Sonradan bunu da öğrenince iyice kötü hissetmiştim kendimi.

En azından o gece şirinlik yapmamla aramızdaki bu tatsızlık sonra ermiş oldu. Ama benim sakarlıklarım bitti mi? Hayır.

Aradan birkaç gün geçmişti ve artık tatilimizin sonuna gelmiştik. Sooyoung'un ailesi bizi arabalarıyla okula bıraktıktan sonra Japonya'ya dönecekti.  Buraya kadar her şey güzel bir plan gibiydi. Ama sabah, çıkmadan önce kahvaltı masasına oturduğumuzda yaptım yapacağımı.

Gece birazcık oynaşmıştık Sooyoung'la ve bunun etkisi devam ediyordu. Masada karşılıklı oturuyorduk ve filmlerde olduğu gibi ayağımı romantik bir şekilde onun ayağına değdirmek istemiştim. Ama sevgilim bu sabah nedense odundu birazcık.

Ben ayağına dokunuyordum gülümseyerek ama bir an bile kafasını önündeki tabaktan kaldırıp da bakmıyordu bana. Hatta bakmasa da olurdu tabii ama insan birazcık gülümser! O bile yoktu. Acaba benim olduğumu bilmiyor mu diye düşünerek biraz daha fazla sürttüm ayağımı. Gözlerimi de yüzünden ayırmıyordum bunu yaparken. Sonunda kafasını kaldırdı ve soru işaretleriyle baktı yüzüme.

Göz kırpıp devam ettim dokunmaya. Ama anlamamıştı sanırım hâlâ. Asıl anlamayan benmişim meğer.  "Birisi galiba yanlışlıkla ayağıma dokunuyor."   Sooyoung'un annesinin söylemesiyle havada kaldı ayağım. Gözlerim kocaman olurken panikle geri çekeceğim sırada da masaya vurmuştum ayağımı.

"Demek öyle oldu."   Sonradan hikâyeyi anlattığım Sooyoung'un keyfine diyecek yoktu. Rezil olmam hoşuna gitmişti. O benimle dalga geçerken arabanın camından dışarıya baktım. Ailemiz vedalaşıyordu ve Sooyoung'un anne babasını bekliyorduk biz de, arabanın içinde. Vedalaşma faslının benimkinden bile uzun sürmesi şaşırtıcıydı. Artık gelseler de gitsek iyi olurdu. Belki araba hareket edince susardı Sooyoung.

Gece geç uyuduğum için miydi yoksa sıkıldığımdan mıydı bilmiyorum ama bir esneme kaçtı dudaklarımdan.  "Uykun mu var?"   Sooyoung'un sorusuyla beraber kafamı ona çevirdim. Artık alaylı değildi bakışları.

"Bilmem, belki."  Bir esneme daha... Yine gülmeye başladı Sooyoung. Ama bu sefer biraz önceki gibi sinir bozucu değildi.

"Uykun var işte. Hadi yat, başını dizime koy. Yol uzun, saçlarını okşayacağım ben de."    Böyle ilgili olmasına bayılıyordum. Küçük bir jest yaptığında bile ona yeniden âşık olmuşum gibi geliyordu. Gülümseyerek dizine yattım. O da dediği gibi saçlarımı okşadı. Çok geçmeden kapanmıştı gözlerim.

Aradan ne kadar zaman geçtiğini bilmeyerek uyandığımda Sooyoung'un anne babası ön koltukta yerlerini almıştı ve araç hareket ediyordu.  "Uyandın mı?"  Sooyoung yanağımı okşayınca gülümsedim. Birkaç saniye kendime gelmeye çalıştıktan sonra hafifçe doğruldum. Ama başım döndüğünden dengemi tam olarak sağlayamadım.

"Başını omzuma yasla." Neyse ki o vardı yanımda. Dediğini yapıp başımı yasladım ve koluna girdim.  "Uykunu alabildin mi?"  Saçlarımı öpmeden önce sormuştu.

"Evet, sayende."   Ellerimizi kenetledim. Bir an nerede olduğumuzu unutmuşum... Sahte bir öksürük sesi duyunca anımsadım.

"Bölmek istemezdim çocuklar ama...bize söylemek istediğiniz bir şey var mı?"   Sooyoung'un babasıydı konuşan ve aynı anda annesi de bize dönmüştü.

Kafamı kaldırıp sevgilime baktım. Söylemeli miydik? Gerçi zaten anlamış gibilerdi... Aileden birilerine ilişkimizi söyleyecek olma fikri beni heyecanlandırıp geriyordu, her ne kadar bakışları olumlu olsa da... Sıkıca tuttu elimi Sooyoung, bir miktar rahatlamıştım şimdi. "Jiwoo ve ben...çıkıyoruz."

O an bir saniyeliğine zamanı kendi adıma durdurup benim ailemin vereceği tepkiyi düşünmeye çalıştım. Ne kadar farklı senaryo düşünmeye çalışırsam çalışayım, reddediliyordum. Ama gerçeğe döndüğümde... Nasıl da mutlulukla aydınlanmıştı Sooyoung'un annesinin yüzü!

Arabayı kenara çektikten sonra bir kutlama süreci başladı. Özellikle de tanımadıkları bir kız yerine Sooyoung benimle çıktığı için çok mutlu olduklarını söylüyorlardı.

Ben dayanamayıp göz yaşlarına boğulunca yola devam etmek için  ağlamamı durdurmamı beklemek zorunda kaldılar.


Bölüm Sonu


Hikâyede bazı kilit bölümler var, yarınki de öyle bir bölüm olacak tahminimce.

Ended Homophobia | ChuuVes ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin